Cumhurbaşkanımızın,42 tesisin temel atma, 42 tesisin de açılışını yapma amacı ile Konya ziyaretinde ,yüz binler Mevlana Hazretlerinin kalbiyle  meydanı doldurdu...

Çok önemli bir ziyaretti.. Sayın Cumhurbaşkanımız Kendi deyimi ile,''huzur şehrine , huzur bulmaya geldim'' derken Konya gerçekten huzur  verdi.

Konya'da bulduğu huzurla, bütün dünyaya seslendi!

Milletimizin ve devletimizin insanlık yaşamında aldığı, alacağı sorumluluğu bir kere daha dünyaya ilan etti..

Bir taraftan gelişme yolunun yatırım taşları döşenirken,bir yandan dünya yönetiminde sorumluluk alma irademizi, Cumhurbaşkanımız  her zaman dile getirdiği gibi, Konya'da da  bir kez daha güçlü bir şekilde ifade etti..

Eski Başbakanımız Prof. Dr Ahmet Davutoğlu  da tevazusu  ve duruşu ile Cumhurbaşkanımızın ifadelerinin arkasında , Konya halkı ile beraber güçlü bir şekilde yer aldı..

Sayın Davutoğlu,  son zamanlarda yaşanan iç ve dış olaylarda Konya'nın duruşunu yansıtırken ; Konya Baş verir , baş eğmez derken aynı zamanda Türk milletinin karakterini de Konya'nın güçlü bir şekilde temsil ettiğini ifade etmiş oldu.

Bütün bu gelişmeler  hak ettiğimiz yerde olmak istememizin gereği!

Var olmak sorumluluk almaktır!İradeyi ortaya koymaktır..

Konya'da bu buluşma tesadüfi değildir.

Konya ülkemizin İnanç olarak, Kültür olarak, ilim olarak, girişimcilik,teknolojik olarak, gelişme potansiyeli en yüksek,  memleketimizin lokomotifi olmaya aday önemli bir şehir!

Coğrafi konumu, insan kaynakları, ticari ve sanayi birikimi itibariyle çok büyük bir potansiyeline sahip!

Cumhurbaşkanımız, Konya; yeni Büyük şehir kanunu ile  42 bin km2 hizmet alanına ulaştı,Avrupa'daki bir çok ülkeden daha büyük bir şehir derken; aslında Büyüklük ve gelişme olarak Konya'ya bir ufuk, vizyon ve misyon da tanımlamış oldu..

Bunun anlamı Konya bu bakış açısı ile kendini değerlendirmeli diye okuyabiliriz..

15 Temmuz'la yeni bir döneme giren ülkemiz, olmak yolunda ,birliği sağlayarak çok önemli bir uyanış gerçekleştirmiştir!

Buna devlet ,millet  iktidar ve muhalefet de hep beraber güçlü bir şekilde katılmıştır..

Gerçekten var olmak için ,bu yürüyüşü devam ettirmeliyiz..

Bu hareketi hep beraber sürdürmek için gayret etmeliyiz..

15 Temmuz'da belki yarım saatlik gecikme  devletimizin bekasını, istiklalini yok edecekti, sorgulanabilir hale getirecekti.

Onun için iktidar muhalefet , milletçe fert fert, bu yürüyüşü sürekli hale getirelim.. Bir dönemin gösterisi olmaktan çıkarıp, yaşam karakterimiz haline getirmeliyiz..

Dünyanın vicdanın karardığı bu zamanda  Türk milletinin insanlığa karşı sorumluluğunun gereği de budur.

Şimdi her zamankinde büyük düşünme zamanı..

Sayın Davutoğlu hocamızın Stratejik derinlik bakış açısını, biraz daha temkinli ama akılcı bir  şekilde hepimizin anlaması;  bu yürüyüşte , uyanışta daha hızlı yol almamızı sağlayacaktır.. Tabii ki hamaset yapmadan, serinkanlı ve akılcı olarak..

Konya bu konuda çok önemli bir konuma sahip, bu konumu gereği,  dünya lideri bir ülkenin lokomotif şehri olarak , çok daha aktif sorumluluk ve inisiyatif almalı..

Bunun için bu var oluşta,  sadece parasal büyümeyi kast etmiyorum.. Bu tek başına bir zenginlik değildir..15 Temmuz da zaten ülkemize parasal zenginliğin bir hiç olabileceğini gösterdi.. Ülke gemisi batsaydı hepimiz batmış olacaktık..

Biz gelişmeliyiz.. Her şeyimizle..

Sanayimizle mesela, bilimle iç içe, bilim merkezi üniversitelerimizle el ele vererek..

Taklit , kopya, bir yere benzeyerek,fason üretimle bir yere varılamayacağı anlaşıldı. Boyumuzdan büyük borçlanarak 50 yıl iki ileri bir geri gittik.. Kendi kaynaklarımızı hareket geçirmeliyiz,  kendi teknolojimize, kendi markalarımıza ulaşmalıyız!

Konya'da artık bilgi, teknoloji tecrübeyle harman olamalı. Konya Beyin göçü alan, bilgi ve tecrübenin değer bulduğu bir şehir olmalı..

Dünyanın sayılı ülkesi olmak için, dünyanın ihtiyacını karşılayan şehir olarak da Konya olmalı demeliyiz.

Dünya gıda, teknoloji, bilim ,eğitim gibi ihtiyaçlarını Konya'da karşılayabilirim demeli.

Mesela açılan şehir hastanesi ve Tıp fakülteleri, diğer hastanelerle sağlık ihtiyacını karşılayabilmeli.. Tıbbın neden merkezi olmayalım..

Sağlık turizmi,diğer turizm dalları ile beraber güçlü bir çekim merkezi olabiliriz.

Fuar merkezi ile bölgesel pazarlama üssü olabilir mesela..

Bunun için hepimiz el birliği ile Konya Bir çok Avrupa ülkesinden coğrafi olarak büyük derken,  aynı zamanda birçok gelişmiş ülke ile yarışabilir dememiz lazım..

Olmak istiyorsak, büyük açıyla,  Konya'ya bir de dışarıdan bakmak lazım. Ağacı orman sanmak yerine, ormanın bütününü görmek lazım. Küçük olsun benim olsun mantığının çok ötesinde bir bakış açısı..

Cumhurbaşkanımız dünyada önemli rol oynayacak bir ülke olmalıyız derken , Konya bu ülkenin lokomotifi olmalı..

Konuşarak, her şeyi tartışarak, gerekirse iş biriliği gerekirse millet ve devlet için en acı sözle doğruyu bulmaya çalışarak..

*************************************

Sayın Devlet Bahçeli , son zamanlarda ülkemiz adına çok önemli inisiyatifler alarak girişimde bulunmakta.. Gereğinde hükümetin yanında gereğinde eleştirisini yaparak..Bilge bir devlet adamı olarak, topluma güven vermektedir ..

Kılıçtaroğlu için aynı görüşü paylaşamayacağım.. Partisi üzerinde kontrolsüz bir genel başkan görüntüsü sergiliyor..

Son sözü ifade gücünü kaybetmiş pozisyonda, doğruyu değil,  sanki değişik parti içi görüşleri  memnun etmeye çalışıyor gibi.

Bu yürüyüşün başarıya ulaşması en çok iktidarın sorumluluğunda bence..
Açıklık, şeffaflık, güçlü iletişim ve samimiyet önce iktidarın sorumluluğudur.. Muhalefet bozgunculuk yapabilir ama iktidar tevazu ile toparlayıcı olmalı! Bunun vebali çok fazladır..

Kimse, kesinlikle bu girişimlerden kendine pay çıkarma gayreti olmasın. Kendi pozisyonunu ülkenin misyonu olarak değil, aklı ,bilimi, inancı, adaleti ilkeleştirerek, milletin ortak paydasını tesis ederek yapılması lazım
Herkes gereğini yapsın bu millet gerçekten taktir eder..

Olmak için samimiyet, istikrar, gayreti elden bırakmamamız lazım..

Saman alevi de ısı verir ama kısa sürer..

Bu işin ucunda olmamak da var.