Bazen ne yaparsanız yapın olmuyor,olduramıyorsunuz. Aykut Kocaman ve Konyaspor’un bu seferki hikayesi böyle oldu ne yazık ki. Adeta dramatik bir hikaye; üzücü ve acı veren bir film gibi… Eski sevgili ile yarım kalan hikayenin devamı için her iki taraf da çabaladı fakat şartlar,durumlar aynı değildi. Olayın her iki tarafı da değişmiş ve her iki tarafın da hayattan beklentileri uyuşmuyordu sanki. Bir de üst üste yaşanan şanssızlıklar,beceriksizlikler gelince o top o kaleden içeriye girmiyor,girse bile VAR’a takılıp sevincimizi kursağımızda bırakıyordu.Bu dönemki Aykut Kocaman ve Konyaspor hikayesi biraz böyle: Olmadı..!

MAÇ ANALİZİ

İlk 11’ler açıklandığında herkes ilk etapta çok şaşırmıştı aslında Skubic’i yeniden sağ bekte görünce. Ama kulüpten yapılan açıklamada Ömer Ali ve Mak’ın sakat oldukları açıklanınca çok da yapılacak bir şey yok gibiydi. Skubic’in kanadında Barrow’un oynaması ise bana biraz huzursuzluk vermiyor değildi. Maç öncesi kafamda maçı oynadığımda; bizim topun kontrolünü aldığımız,Denizli’nin ise geçiş oyunlarını kullanacağı bir oyun olacağını tahmin ediyordum. Nitekim de öyle oldu. Ama biz oyunu kontrol ederken ikinci bölgeye kadar geliyor fakat ondan sonra spontane,gelişigüzel ataklar yapmaya çalışıyorduk. Bunun da en büyük nedenlerinden birisi ise orta saha ikilimizin topla alakalarının olmamasısıydı. Bunun yanında stoperlerimizin oyun kurmada yetersiz olmaları da eklenince oyunu kanatlara doğru taşımaktan başka çaremiz kalmıyordu. Bunu da her iki kanat yerine sadece Skubic-Shengelia kanadında yapmaya çalışınca oyun sıkıştı ve uzun bir süre pas hatalarıyla geçti. Skubic oynadığında bu takımdaki her oyuncu sanki yazılmayan bir kuralmış gibi sürekli Skubic ile oynamaya çalışıyor. Bu da takımın oyun ve hücum dengesini ciddi oranda bozuyor. Hem kolay önlem alınabiliyor hem de takım olarak düşüş yaşıyoruz. Bence keşke Skubic kanadından ziyade Guilherme-Milosevic kanadını kullanabilseydik. Zira ne zaman sol kanadı kullansak tehlike yarattık. Tüm bunlara rağmen rakibi dönem dönem geriye doğru ciddi ittik ama o son vuruş gelmeyince yapılan,edilen hiçbir şeyin anlamı kalmıyor. Hele ki kendi sahamızda direkt rakibimizde oynadığımız böyle bir maçta… Üüzüldük kahroldu ama galip gelemedik.

OYUNCU ANALİZİ

Geçen haftaya göre Skubic sağ bekte,Miya’nın yerinde ise Hurtado başladı maça. Skubic geçtiğimiz haftalara göre kısmen istekliydi. Ama fizik olarak o kadar kötü ki geri dönüşlerde ciddi aksadı. Stoperlerimizi hiç ama hiç beğenmedim. Orta sahadaki oyuncularımız top almadıkları için bu iki oyuncu sık sık oyun kurmak durumunda kaldılar ve defoları ortaya çıktı. Birkaç kritik pas hatası da yaptılar ama Allahtan gol olmadı. Sol bek Guilherme yine bence başarılı bir maç çıkarttı. Hem defansif olarak hem de az da olsa hücum olarak gayet iyi oynadığını düşünüyorum. Keşke onun hücum gücünden daha fazla yararlanabilseydik. Kaleci Serkan’ın o ‘’eski iyi günler’’inden bir maçıydı. Uzun süre sonra çok beğendim bu maçta. Defansın önünde oynayan ikilimiz topla çok alakası olmayan bir ikili. Jönsson yine defansif olarak mükemmele yakın oynadı ama ofansif olarak iyi değildi. Bu oyuncudan ofansif güç beklemek de ne kadar doğru bilemiyorum tabi. Bence kendi görevini gayet iyi yaptı. Jevtovic oldukça vasat bir maç çıkarttı. Bence önümüzdeki sezon kadroda bulunmaması gereken bir oyuncu. Bunların önünde oynayan Hurtado oldukça vasat bir maç daha oynadı. Bütün topları ezdi desek yeridir herhalde. Shengelia yine ortalama bir oyun oynadı aslında ama onun ortalama oynaması bile bize hücumda zenginlik kazandırıyor. Ama 11 oyuncusu mudur tartışılır bence. Sanki sonradan girse daha etkili oluyor. Milosevic top kendisine çok az geldiği için oyundan düştü biraz. Kendi formunda da geçen haftadan beridir görülen bir düşme vardı zaten. Ama eğer sol kanadı daha yoğun kullansaydık belki daha fazla yararlanabilirdik. Thuram çok savaşçı,takımı için elinden geleni yapan,bu Konyaspor takımını ileriye taşıyan bir oyuncu. Ama onun da son vuruşları yetersiz ne yazık ki. Ama ben yine beğendim performansını bu maçta. Sonradan giren Bajic’e ise değinmek lazım mı emin değilim. Yine şaşırttı bizi(!) ve hiçbir şey yapmadı.

YÖNETİM BÜYÜK RİSK ALDI

Yönetim Hocayı göndererek çok büyük risk aldı. Göndermemek de büyük riskti aslında. Ama bu dönemde yönetimden beklenmeyen şekilde(!) proaktif bir hamle gelmesi beni şaşırttı açıkcası. Artık Aykut Kocaman'ın üzerine yıktıkları sorumluluktan kaçamayacakları radde geldi,çattı. Artık her şeyi yıktığınız o Hoca da yok. Bakalım yeni gelen veya atanan(!) Hoca kim olacak. Ve Aykut Kocaman'ın şikayet etmediği konulardaki şikayetleri sizi ne kadar zorlayacak. Umarım kulüp için hayırlısı olur. Ama zamanlamanın doğru olduğunu düşünmüyorum.

GÜLE GÜLE KOCAMAN ADAM

Yaklaşık 1 yılı aşkın süredir takımın başında olan büyük efsanemiz Aykut Kocaman hocamızla bir devrin sonuna geldik. Sevabıyla,günahıyla; iyisiyle kötüsüyle bir çok şey yaşadık. Bu taraftar,bu şehir seni çok sevdi Hocam. Önceki dönemde bize kazandırdıklarıyla Aykut Kocaman bir şehrin futbola bakış açısını değiştirdi ama ne yazık ki bu hikayenin sonu mutlu bitmedi. Ben bu süreçte bile çok şey öğrendiğimizi düşünüyorum. Seni başarısız olduğun bu dönemle değil, karakterinle hep hatırlayacağız. Gözümüz yaşlı,kalbimiz kırık tıpkı senin gibi. Sadece “keşke” deyip susabiliyoruz sadece. Yolun açık olsun KOCAMAN Adam.

Selamlar,saygılar…