İş, siyaset, kültür ve ilim dünyasında Konya’nın değerli isimlerinden biri olan Merhum Servet Akdoğan’ın hayat hikayesini yakınları anlattı. Merhum Akdoğan, aynı zamanda Akdoğan ailenin ‘mihenk taşı’ olarak görülen ve Ova Un kurucularından biri olan Mehmet Akdoğan’ın oğluydu. Hayatını okumaya ve eğitime adayarak dönemin gençlerinin eğitimlerinde de maddi ve manevi olarak derin izler bırakan Akdoğan’ın hakkında konuşan oğlu Mustafa Akdoğan, “Dönemin ticaret merkezi olan Tarihi Bedesten Çarşısı’nda kime sorarsanız sorun, babamın hakkında diyeceklerinin hepsini duymadan kabul edebilirim” diyerek babasının dönemin tanıyan tüm insanları tarafından sevilen ve saygın bir şahsiyet olduğuna dikkat çekti.

9 12-1

OKUYAMAMIŞ ANCAK HAYATI BOYUNCA OKUMUŞ!

Gölge olmasınlar yeter! Gölge olmasınlar yeter!

1934 yılında Konya’da dünyaya gelmesinin ardından ailesinin yeniden Sarayönü’ne taşınmasıyla birlikte ilk öğretim eğitimini Sarayönü’nde tamamlayan Merhum Akdoğan, Konya’ya eğitim için geldiyse de sağlık sorunları nedeniyle eğitime ara vermek durumunda kalmış. Onun eğitim hayatı yarıda kalmış gibi gözükse de hayatının tamamını ‘eğitim ve okumak’ üzerine geçiren Akdoğan, dini eğitimin yanı sıra edebiyat ve müziğe olan ilgisi ve bilgisiyle de çevresindeki insanlar tarafından saygın biri olarak anılırdı. Annesinin teşvikiyle hazırlık eğitiminin ardından hafızlık eğitimi alan ve dönemin disipliniyle meşhur hocası Hakkı Özçimi’nin öğrencisi olma şansını yakalayan Akdoğan’ın bu dönemde kurduğu dostluklar ve bağlar, adeta hayatının dönüm noktası olmuş.

9 11-2

‘DEĞERLİ ESERLERİN BULUNDUĞU BİR KÜÜTPHANEYE SAHİPTİ’

Babasındaki okuma sevgisinin ileri bir boyutta olduğunu ve bu huyuyla çevresindeki bazı insanların kendisine ‘kitap kurdu’ dediğini ifade eden Akdoğan, babası Servet beyin büyük bir kütüphanesi olduğunu da söyledi. Kütüphanede çok az kişinin sahip olduğu önemli eserlerin de yer aldığını aktaran Akdoğan, “Kütüphanedeki hangi kitabı elimize alsak, bazı kısımların altınının çizilmiş olduğunu görüyoruz. Yüzlerce, belki binlerce, eserin yer aldığı kütüphanedeki tüm eserleri okumuş olmasından onun hayatı boyunca kitaba ve okumaya verdiği değeri anlamak mümkün. Babamı her zaman kitap okurken hatırlarım; ya hafızlığını tazelemek adına Kur’an okur ya da farklı bir kitap okurdu. Kütüphanesinde öyle farklı türden ve görüşten kitaplar var ki, kütüphaneye giren herkes kendisi için kitap bulabilir.” şeklinde konuştu.

TÜRK KLASİK MÜZİĞİNE DÜŞKÜNDÜ

Hafızlık eğitimini tamamlamasının ardından dönemin ticaret merkezi olarak bilinen Tarihi Bedesten Çarşısı’nda ticarete atılan Merhum Akdoğan, aynı zamanda bölgenin ilk zücaciye dükkanlarından birini açarak ticari hayatına başlamış oldu. Uzun yıllar süren ticari hayatına ilerleyen yıllarda halıcılıkla devam eden Akdoğan, aynı zamanda edebiyata ve müziğe olan tutkusuyla biliniyordu. Herkesin, çok kitap okumasıyla bildiği Akdoğan, aynı zamanda uzun yıllar usul dersleri alıyor ve Türk klasik müziğine olan hayranlığı çevresi tarafından da biliniyordu.

9 10-1

‘HERKESE KARŞI BİR ‘BABA’ GİBİYDİ’

Dönemin alim isimlerinden Fevzi Özçimi’den de uzun süreli müzik eğitimi alan Merhum Akdoğan’ın yaşamı hakkında bilgi veren oğlu Mustafa Akdoğan, babasının giyimine özen gösteren biri olduğunu ve sohbet etmeyi, kitap okumayı sevdiğini belirtti. Akdoğan’ın diğer özellikleriyle ilgili bilgi veren Akdoğan, “İnsanlara değer verir, insan ilişkilerinde nezaketi ve kibarlığı ön planda tutardı. Çevresi tarafından sevilen vefası ile takdire şayan olan ve bizler için her zaman örnek olan babam, içine kapanık ve sessiz birisi olmasının yanında, belki de kardeşlerin en büyüğü olması sebebiyle, bir ‘baba’ gibiydi. Uzun süre nota ve usul dersleri almış, yazısı ve el yeteneğini çok beğendiğim biriydi.” diye konuştu. Misafir ağırlamaktan haz alan Akdoğan, dükkanının üst katında dostlarıyla sohbet etmesinin yanında annesi Emine Hanım’ın meşhur helvası ve çorbasıyla Konya’ya gelen misafirlerini ağırlamaktan da şeref duyar; özel hayatında derin sohbetlerden ve dostlarıyla bir araya gelmekten; özellikle Arif Etik Hoca ile olan sohbetlerinden büyük zevk alırdı.

9 8-5

HER ZAMAN BİR MEŞGULİYETİ VARDI

Babasının insanlar üzerinde farklı bir etki bıraktığını ve bu yönüyle danışılan bir insan olduğunu ifade eden Akdoğan, çarşıya esnaf olarak işyeri açmak isteyen insanlara öncülük ederek onların işlerini kolaylaştırdığını söyledi. Her görüşten insanla sohbet etmeye açık ve her görüşe saygılı bir insan olan babasının aynı zamanda Mevlâna irtifalarındaki özel öğrenciler arasında yer alarak yurt dışında da Konya’yı temsil ettiğini aktaran Akdoğan, “Hiç boş durmadı, her zaman bir meşguliyeti vardı.” ifadelerini kullandı.

9 9-5

HERKESE YETECEK KADAR SAYGILISI VARDI!

Babasının, her yaştan insana saygılı ve her yaştan insanın kendisinden yeni şeyler öğrenebileceği bir insan olduğunu belirten Akdoğan, kendisinin de zihninden çıkmayan bir anıyı paylaştı. Akdoğan, “Babamın dükkanına gittiğim bir gün, beni görünce telaşla sigaranın dumanını saklamaya çalıştığını gördüm. Hem bana örnek olmamak hem de büyük- küçük ayırt etmeden herkese göstermiş olduğu saygı göstergesi olan bu davranış, benim hayatımda önemli bir yer edindi.” dedi.

9 6-10

NECMETTİN ERBAKAN’IN YOL ARKDAŞIYDI

Gençlik yıllarında siyasete olan ilgisinin başlamasıyla birlikte Merhum Necmettin Erbakan’ın da yakı yol arkadaşlarından biri olan Servet Akdoğan, Milli Nizam Partisi'nin kurucularından biri olurken; Milli Selamet Partisi'nde de aktif rol aldı. Parti il başkan yardımcılığı yapan ancak siyasetteki yerini arka planda yürüten Akdoğan, gençlerin eğitimine verdiği değeri vakıf ve dernekler aracılığıyla gösterdi. Sayısız gence maddi ve manevi olarak destek sağlayan Akdoğan, 1972 yılında kurulan Türk Anadolu Vakfı'nın ilk kurucularından biri oldu. Uzun yıllar vakıf çalışmalarıyla ilgilenen ve maddi ve ilmi birikimleriyle Konya Yazma Eserler Kütüphanesi’ne de desteklerde bulunan Akdoğan, Konya’daki kültür ve ilim dünyasında derin bir iz bırakırken, Ocak ayında ebediyete irtikal etti. 1958 yılında Solmaz hanımla hayatını birleştiren Merhum Akdoğan’ın Mustafa, Mihrimah ve Rana isimli 3 çocukları bulunuyor.

9 1-10

Allah yaptığı iyilikleri kabul, mekanını cennet eylesin.

9 2-8

9 3-99 4-9

Editör: Birkan Bakay