Okul kantinleri okulun içerisinde öğrenciye hizmet etmeleri nedeniyle önemli bir görev üstlenmektedirler. Bu görevi yaparken mutlaka okulun ve öğrencinin ihtiyaçlarını yerinde karşılamaları yanında sosyal sorumlulukları da vardır. Hizmetin sağlıklı ve yeterli olması istenilen durumdur. Hizmet alım süresi görünüşte uzun, ancak dağılımı bakımından ders araları ve çıkışlarda yoğunlaşmaktadır. Bu nedenle hizmetin yoğunlaştığı saatlerde sağlıklı ürün ve hizmet verilmesi öğrenci sağlığı açısından önemlidir. Basında Sayın Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli, 2018-2019 eğitim-öğretim döneminin başladığı 17 Eylül'den bugüne kadar eğitim ve öğretim kurumları bünyesindeki 10 bin 728 kantin, yemekhane, kafeterya, büfe ve çay ocağının denetlendiğini ve 8 işletmeye idari yaptırım uygulandığını bildiren açıklamaları yer aldı. 

Gıda ile ilgili denetimlerin Tarım ve Orman Bakanlığı yetkisinde olması nedeniyle gıda konusunda tüketici sağlığını en üst düzeyde korumak amacıyla çalışmaları bu bakanlık personeli yürütmektedir. Tabii ki devlet denetimlerini yapacak ancak gıda üreten, işleyen ve satanların her zaman hijyen konusunda hassas davranmaları bir insanlık görevidir. Okul kantini gibi yerlerde bu daha da öne çıkmaktadır.

Hızlı ve kontrolsüz alış- verişlerin yapıldığı okul kantinleri genel ve özel hijyen şartlarına uygun olmalıdır. Tarihi geçmiş, sağlığa zararlı bozulmuş, kokuşmuş, ambalajı ürüne zarar verecek şekilde hasar görmüş ürünler satılmamalıdır, zaten kanunen suçtur. Bu husus okul idaresince de mümkün oldukça denetlenmelidir.  Özellikle büyüme ve gelişim devresinde olan okul çağında ki çocuklarımızın sağlıklı ve dengeli beslenmeleri, zihinsel ve bedensel gelişimleri açısından çok önemlidir.  Bu nedenle zamanlarının büyük bir kısmını geçirdikleri okullarda bulunan gıda işletmelerinin resmi kontrolleri yanında öğrencilerimizin de bu konuda bilinçlendirilmesine hassasiyet gösterilmelidir. Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın, sağlıklı beslenmesi okul giderlerini ve ilaç masraflarını da aza indirecektir.

Hassas tüketici gruplarından olan öğrenci çocuklarımızın muhtemelen okul kantinlerinde yediği içtiği gıdalardan olduğunu zannettiğim bu ve benzer hastalıklara yakalanmamaları için gıda güvenilirliği, özellikle çocukların sağlığının en üst düzeyde korunması ve sağlıklı bir toplumun oluşturulması adına fevkalade önemlidir. Öğrencilerin okul kantinlerinden alacakları sağlıklı gıdalar onların beslenmeleri yanında okulda ki eğitimlerini de önemli oranda etkilemektedir. Düşünün yediği ve içtiğinden rahatsızlanan bir çocuğumuzun derste ki durumunu. Karın ağrısı veya bulantıdan öğretmenini dinleyemeyecek, derse olan ilgisi azalacak veya rahatsızlığından dolayı hastaneye gitme zorunluluğu karşılaşacağından birkaç gün okuluna gidemeyecektir. O nedenle her konuda olduğu gibi okul kantinlerinde de gerekli hassasiyet azami derecede gösterilmelidir. Yazımı yaşadığım bir hadise ile açıklık getirmek istiyorum. Torunum Orta öğretim öğrencisidir. Geçenlerde rahatsız olduğunu, sürekli baş ağrısı, mide bulantısı ve halsizlik gibi şikâyetlerinden dolayı doktora götürdük. Birkaç defa doktora gittik, farklı ilaçlar verdiler. Birkaç gün aynı sıkıntılar devam edince tekrar Dr. Ali Kemal Belviranlı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi aciline gittik. Hastanede “amip” tanısı konuldu. Yiyecek ve içeceklerle bulaştığı belirtilen Amip hastalığından dolayı birkaç gün okuluna gidemeyen, eğitimini aksatmak zorunda kalan torunum gibi belki başka çocuklar da aynı sıkıntıları yaşamış olabilirler. Hastanede teşhisi konuldu, tedavisi için gerekli ilaçları verildi ve ilaçlardan şifa buldu, tedavi eden doktorlarımıza buradan teşekkür ediyorum. 

Bu teşekkürümün arkasından Konya’mızda “Anne Dostu’ hastane seçilen Dr. Ali Kemal Belviranlı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinden belki de benim karşılaştığım başkalarının karşılaşmamasını istediğim, düzeltilmesi gerekli bir hususu da açıklamak istiyorum. Saat 16.00’ya yakın hastaneye girişimizde görevliler saat 16.00’dan sonra acil doktorlarının bakması gerektiğini ifade ettiler, bekledik ve ilk sırayı aldık. Acil doktoru tam saat 16.35’de geldi ve hastaya baktı. İlgililere soruyorum acil durumu daha farklı olan bir hasta için olsa, 35 dakikalık gecikme sizce az bir zaman sayılabilir mi? Trafikteki ambulansa birkaç saniye yol vermeyen vasıta şoförlerine hepimizin kızdığı dünyamızda doktorun 35 dakika sonra tedaviye gelmesi nasıl yorumlanmalı. Aynı hastanenin acilinde kalabalıktan ve geç müdahaleden dolayı umarım şikâyetler gelmemiş olsun. Temennim bir an önce bunun her zaman olmaması için çözüm bulunmasıdır. Dr. Ali Kemal Belviranlı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi aldığı bu unvan ile Konya’nın da tek ‘Anne Dostu’ hastanesi olma başarısı göstermiş bir hastanemiz olması sevindiricidir. Ancak bu şikâyetlerinde halledilmesi gerekmektedir. Sağlıkta önemli bir noktaya geldiğimiz bu dönemde umarım idareciler buna da bir çözüm bulurlar.

Görülmektedir ki insanın sağlığı önemli oranda beslenmesinden geçmektedir. Sağlıklı ürünler, sağlıklı ürün işleme yerleri, sağlıklı satış ve tüketim beslenme açısından önemlidir. Özellikle hassas tüketiciler için bu hassasiyet daha da önem kazanmaktadır. Okullarımızın kantinleri ve yemekhaneler; sağlıklı ürünlerin işlendiği ve satıldığı tüketim noktaları olmaları nedeniyle öğrencilerimizin sağlığı geleceğin büyükleri olacak genç neslin sağlığına gereken önemi vermemiz toplum sağlığı açısından önem taşımaktadır. Sağlıklı beslenen toplumun sağlık harcamaları da azalmaktadır. Sağlıklı ve sağlıcakla kalınız.