Okumak insanın kazanabileceği en önemli temel becerilerden biridir. Okumak toplumda birey olabilmek ve sorgulayabilmek için çok önemlidir.

Her şeyin başı nitelikli eğitimden, okuduğunu anlayan ve sorgulayan birey olmaktan geçer. Bu şuurla hareket etmeliyiz.  

Peki, toplum olarak ne kadar okumaya zaman ayırıyoruz?

TÜİK tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Türkler boş zamanlarını ne ile geçiriyor? 

Bizim açımızdan okuma olarak pek iç açıcı olmasa da sonuçları şu şekilde görüyoruz.

Tv/video yüzde 45.7,  sosyal yaşam yüzde 25.0,  dinlenme yüzde 14.9, okuma yüzde 3.2,  programlama yüzde 3,2,  egzersiz yüzde 3.1,  oyun yüzde 2.8, eğlence/kültür yüzde 0.8,  radyo/müzik yüzde 0.6,  sanat/hobi yüzde 0.4,  üretim/spor yüzde 0,3.”

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) verilerine göre Türkiye, kitap okuma oranında dünyada 86. sırada, yoksul Afrika ülkeleriyle aynı kategoride. TÜİK’e göre ise Türkiye'de kitap, ihtiyaç listesinin 235. sırasında yer alıyor. Dünyada kitap için kişi başına harcanan para ortalama 1,3 dolarken, Türkiye’de çeyrek dolar.

UNESCO'ya göre Türkiye, birkaç yıl önce çocuklara kitap hediye etme konusunda 180 ülke arasında 140. sıradaydı. Yayıncılar ve yazarlar, son yıllarda çocuk kitaplarının satışındaki payda önemli yükselişlere dikkat çekiyor. Fakat kitaba ulaşabilmenin, sahip olmanın , çocukların kitap okuma alışkanlığı edinebilmeleri için yeterli olmadığı görülüyor..

Peki, okumanın size ne gibi faydası olacak. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz.

  • İnsan kendisini en iyi kitap okurken tanır. 
  • Okuduğu her bir cümlede kendini bulur. Hangi alanlarda yeteneğinin olup olmadığın fark eder. 
  • Okudukça insanın zekâsı yükselir, Türkçesi güzelleşir ve kalemi kuvvetli olur.
  • Dünya hayatı hakkında geniş ve derin bilgilere sahip olur.
  • Hayattan beklentilerinizi kitap okuyarak çözülebilir.
  • Düşünme kapasite artacağından olaylara geniş açıdan bakılır..
  • Ne kadar çok kitap okursak, toplum olarak birbirimizi daha iyi anlarız.. 
  • Ufkunu genişletir.
  • Zihnini çalıştırır.
  • Hayal gücünü genişletir.
  • Huzuru artırır..
  • Kelime dağarcığı genişletir.
  • Özgün ve özgür olmayı   sağlar.

Zamanımızın büyük kısmı boş faydasız işler ile geçmektedir. Eskilerin bir tabiri vardır; “Yaptığınız işlerin ya Dünyaya faydası olsun, ya da ahirete. Hem Dünyaya hem de ahirete faydalı ise Nurun Ala Nur (Nûr üstüne nûr)”  derlerdi.

Cenâb-ı Hakk’ın Kur’ân-ı Kerîm’de insanoğluna ilk emri; “اِقْرَأْ / Oku!” olmuştur. Kâinattaki her varlık ve her hâdise, ârif gönüller için okunup anlaşılması gereken bir hikmet dersidir. Kullukta asıl mesele de “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” (el-Alak, 1) emr-i ilâhîsine    tabi olmaktır. Esas tahsil budur. Yani her şeyde ilâhî hikmetleri okuyabilme meziyetini elde edebilmektir.

Kur’an-ı Kerîm’deki birçok ayet-i kerime de bizleri, okumaya davet hâlindedir. Bunlardan birinde şöyle buyrulur:

“Şüphesiz göklerde ve yerde mü’minler için birçok âyetler vardır. Sizin yaratılışınızda ve Allah’ın muhtelif canlıları yeryüzüne yaymasında, kesin olarak inanan kimseler için ibretler vardır. Gecenin ve gündüzün değişmesinde, Allah’ın gökten indirmiş olduğu rızıkta (yağmurda) ve yeri ölümünden sonra onunla diriltmesinde, rüzgârları değişik yönlerden estirmesinde, aklını kullanan toplum için dersler vardır.” (el-Câsiye, 3-5)

İlk emri oku olan bir dinin mensupları olarak, öncelikle ve daimi olarak yüce kitabımız Kuran’ı Kerimi mutlaka okumalı ve okutmalıyız.Yüce kitabımızın cihanşümul mesajlarını anlamalıyız. Diyanet işleri başkanlığının “ Hediyem Kur’an olsun” diye güzel bir kampanyası var, bunu canı gönülden desteklemeliyiz. 

Her yaş grubu kendine uygun kitapları okumalı ve takip etmelidir. Doğum günü, evlilik yıldönümü veya bir ödüllendirme yapılacaksa muhatabın durumuna göre uygun kitaplar hediye edilmelidir. Okullarımızda ders müfredatlarına mutlaka okuma saatleri koyulmalıdır.

Özellikle çocukları zararlı ve kötü alışkanlıklarda uzaklaştırma ve onlara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için ebeveynlerde bol bol kitap okumalıdır.

İlk eylemimiz olarak, okuma alışkanlığını arttırmak için aile efradımıza bir kitap hediye etmekle başlayalım. Tabi ki önce kendimiz okuyalım. “Üzüm üzüme baka baka kararır” atasözünü unutmayalım.

Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” ilahi sözüne muhatabı olmak, ancak okumak ile olur.

Baki selamlar.