Tarihte genellikle erkek şahsiyetlere daha fazla yer verildiğinden birçok defa bahsediyoruz. Tarihi süreçte birçok mühim kadın şahsiyetin de mevcut olduğunu ve göz ardı edilmemek gerektiğini belirterek, bu defa  yazımda yakın tarihimizin mühim kadınlarından birisi olan  Nene Hatun'a değineceğim. Nene Hatun 1857 yılında Erzurum'un Çeperli köyünde doğdu

O dönemde Osmanlı, büyük harplerin ve siyasi gerginliklerin yılgınlığı içerisindeydi. Nene Hatun 20 yaşına basıp da evlendiğinde Osmanlı yine büyük bir harbin içerisine adım atmıştı. Bu defa da rakip Ruslar idi. 93 Harbi 1877 yılında patlak verdi. 

O zamanlar Rumi takvim kullanıldığı için 1293 yılına denk geliyordu. Bu sebeple ismi hep 93 Harbi olarak kaldı. 

Rus akınlarına karşı Osmanlı cenahında muazzam bir direniş vardı. Plevne'de Osman Paşa, bugün bile akıllardan silinmeyecek bir mukavemet gösterdi. 

Kafkaslar ‘da ise Ahmet Muhtar Paşa'nın namı dört bir yana yayılmıştı. Bütün bu direnişe rağmen Rusların ilerleyişi bir türlü durdurulamadı.

8 Kasım 1877'de Rus askerleri Erzurum'a doğru yöneldiler. Nene Hatun o zamanlar gencecik bir anneydi. 

Düşmanın vatan topraklarına girdiğini öğrenince hiç tereddüt etmedi. 3 aylık çocuğunu geride bırakarak, ''evladım anasız yaşayabilir, ama vatansız yaşayamaz'' düşüncesiyle direnişe katıldı. 

Bütün halk kazma, kürek, sopa, taş, tüfek, kılıç, nacak eline ne geçirdiyse kapıp Aziziye Tabyasına koşmuştu. Kalan askerlerle birlikte halk Rus kuvvetlerine karşı saldırıya geçtiler. Göğüs göğüse geçen bir muharebe sonunda Ruslar,  Aziziye Tabyasından uzaklaştırıldı.

Nene Hatun'un 4 erkek, 2 tane de kız çocuğu olmuştu. 93 Harbi sonrasında Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı derken oğullarından ikisini de cephede şehit verdi. Fakat Nene Hatun ve onun hikayesi esasında 1937 yılında, 93 Harbi gazileriyle yapılan bir röportaj vasıtasıyla tanındı. 

O günden sonra da asla unutulmadı. Nene Hatun 22 Mayıs 1955 tarihinde 98 yaşındayken hayata veda etti.

II.Dünya Savaşı sırasında da birçok zorluklar, geçim sıkıntıları çekmişti. 1952 yılında kendisine '3. Ordunun Nenesi' unvanı tevcih edildi. 1955 yılında hayata veda ettikten sonra da cenazesi, direnişinin sembolü olan yere yani Aziziye Şehitliğine defnedildi. Aynı zamanda Nene Hatun'a 1955 yılında 'Yılın Annesi' unvanı da verildi. Netice itibarıyla Nene Hatun, 'vatan sağ olsun' deyip gözünü kırpmayan kahraman kadınlarımızdan birisiydi.

Nene Hatun’lar hiç bitmesin…