Güneşli günler yavaş yavaş bitmeye yaklaşırken güneşin faydalarını bir hatırlayalım dedim. Güneşin sahip olduğu faydalar sayısız. Güneşin varlığı ilk başta ruhumuza iyi geliyor. Güneş olmayan ülkelerde depresyon oranları güneşli ülkelere gore çok daha yüksek. Güneşi gördüğümüzde içimizin açılması, yüzümüzün gülmesi hep zaten bu yüzden!

Uzun yıllar önce bilim adamları güneş ışığının olumlu etkilerinin farkına varmışlar. Deriye ulaşan güneş ışınlarının vücuttaki hayati mekanizmalarını harekete geçirdiğini ifade etmişler. Bu etkiyle vücudun canlandığını, besinlerin daha iyi kullanıldığını, kan akımının hızlandığını ve solunumun düzeldiğini belirtmişler. Ve o zamanlar güneş ışınlarını “yenileyici madde” olarak tanımlamışlar. Bugün güneş ışınlarının etkileri hakkında daha fazlasını biliyoruz. Yararları konusunda hem fikiriz ancak olası zararlarını da farkettiğimizden beri daha temkinliyiz. Hani derler ya “ne senle ne de sensiz”.

Güneşle olan ilişkimizde önemli olan nokta dozunda bırakabilmek. Dozunda olan güneş ne kadar faydalı ise dozunu kaçırdığımızda o kadar zararlı. Dozunda miktarlarda güneş vücutta D vitamini üretimi için gerekli. D vitamini de iskelet gelişimi, immune sistem fonksiyonu ve kan hücresi üretimi için gerekli. Hatta güneş ışığı hekim kontrolü altında sedef hastalığı ve egzema gibi hastalıkların tedavisinde de kullanılıyor. 

Son zamanlarda özellikle D vitamin konusu çok gündemde olduğu için bir kaç noktadan bahsetmek isterim. D vitamin vücutta kalsiyum ve fosfat denen iki önemli mineralin dengesi için gereklidir. Bu mineraller kemik sağlığı ve kas fonksiyonlarının düzenlenmesi için önemlidir. Son yıllarda pek çok kronik hastalık ve ağrı durumları ile düşük D vitamini konsantrasyonları arasında bağlantı kuran makaleler yayınlanmaktadır.   

Şimdi de biraz dikkat etmemiz gereken konulara değinelim. Dozu aşılırsa güneş ışınlarının özellikle cilt ve göz üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Uzun sure korunmasız güneş ışınlarına maruz kalma ciltte yanıklara ve gözde kılcal damar hasarlarına neden olabilir. Bu hasarlar uzun dönemde ise cilt kanserine ve görme sorunlarına yol açabilir. İşte bu nedenlerden dolayı güneş çok iyi bir dost olsa da onunla olan ilişkimizde korunmaya özen göstermeliyiz. Güneşe çıkarken güneşten koruyucu kremlerimizi, şapkamızı ve güneş gözlüğümüzü ihmal etmemeliyiz. 

Kaynaklar:

 

  • Ministry of Health and Cancer Society of New Zealand. Consensus Statement on Vitamin D and Sun Exposure in New Zealand. March 2012. ISBN 978-0-478-39301-9
  • Wolishyn TA. Our Friend, the Sun. Osler Library of the History of Medicine. January to June 2011.
  • WHO. Intersun. The Global UV Project. 2003; ISBN 92 4 159105 6