Galatasaray maçında herkesin demek istediği ama çekindiği cümleleri hakem Mete Kalkavan’ın suratına ‘’korkaksınız’’ diyerek vuran kaptan Ali Çamdalı, Mustafa Reşit Akçay’ın isteği üzerine kadro dışı bırakıldı. Hem de eğer kadro dışı bırakmazsanız istifa ederim resti ile. Yönetim için Reşit hoca daha ağır bastı ki birçok başarıda pay sahibi olan, taraftarların milli takımı hak ediyor dediği Çamdalı, yönetim ve teknik direktör işbirliği ile takımdan uzaklaştırıldı.
Aslında bakıldığı zaman içerisinin fokur fokur kaynadığı Alanyaspor maçında sahaya çıkan on birden belliydi. Hocanın hangi düşünce ile sahaya çıktığını hala anlamış değilim. Ancak görünen köy kılavuz istemez o takım her halükarda mağlup olurdu ve oldu da. Mağlubiyetleri bir kenara bırakıp önümüze bakmamız gerekirse o büyük umutla takımın başına getirilen ve insanlığına hepimizin inandığı Mustafa Reşit Akçay, açıkçası bizleri hayal kırıklığına uğrattı. Konyaspor’un başarısında büyük bir pay sahibi olan kişiyi bu denli takımdan uzaklaştırmak, bununla birlikte kemik takımı bir anda sahadan silmek neyin inadı neyin tavrı anlam vermek imkânsız.
Olayın aslına baktığımız zaman Vedat Bora’dan kaynaklandığını hepimiz biliyoruz. Oyuna alındıktan bir süre sonra tekrar çıkartılan Vedat için tepki de bulunan Ali Çamdalı, ‘’biraz daha dayanamadınız mı’’ deyince ipler koptu. Belki bu sitem söylenmemesi gerekenler arasında olabilir ama hiçbir zaman bunu bahane ederek ‘’ya ben ya o’’ manasına getirilmemeli. Takımda taraftarda iki isimi de büyük saygı duyuyor. Duyulan saygıyı yıpratmak, iyi giden bir olguyu baltalamak kimsenin hakkı değil.
Bir başka pencereden baktığımız zaman burada yönetiminde bel bağlayıp hocanın arkasından gitmesi yanlıştır. Uzlaştırıcı ve arabulucu tavrı ile hareket etmesi gereken yönetim yine yanlış bir karar alarak takımı kaosa götüren çizgiyi fazlasıyla aşmış durumda. Yaşanan birçok olayla adından sıklıkla bahsettiren bu yönetim daha ne kadar yönetimsizlik içerisinde olacak bilinmez ama herkesin bir hata payı var ise burada yönetimin takındığı sessiz ve bel bağlayıcı tavır asla kabul edilemez.
Bu anlamsız olayların ardından yaşanacak olan gruplaşmalar tartışmasız büyük başarılara imza atmış bir takımı çıkmaza sürükleyecektir. Bu çıkmazın başımıza neler getirdiğini ve hatta başka takımlarda nasıl ortamlar doğurduğunu yakinen biliyoruz. Belli bir eşiği aştığımızı her defasında dile getiriyoruz. Ancak bu eşiği aşıp tekrar başa döneceksek bunun daha zarar verici olacağını da unutmamamız gerekiyor.
Daha önünde uzun bir yol bulunan Konyaspor, bu krizden derhal çıkarak başarılara odaklanmak zorundadır. Bu zorunluluğu üzerine basa basa hatırlatacak ise yönetimdir. Eğer yönetim bu durumun içerisinden çıkamazsa ne yazık ki güneşli günlerden uzaklaşırız. Lig, Türkiye Kupası ve UEFA derken üç önemli kulvarda mücadele vereceğimizi kimse unutmamalı.
Son olarak fazla sayıda transfer ile başladığımız ligde başarılı oluruz yada olmayız bilinmez ama bir ağırlığımız olduğunu herkese hissettirmeliyiz. Başarısızlık olursa hesabını verecek kişiler bellidir. Kimse yolu yarılamadan yolu tamamladık dememeli. Sorumluluk nedir ve ne için alınır göstermeli gerekirse başı dik gitmeli…