Hayatımızın her alanında bazı iniş çıkışlar yaşıyor ya da bu iniş çıkışlardan birinde bulunuyor olabiliriz. Örneğin, şu anda hayatınızdaki her şeyin ters gittiğini varsayalım ve bir bakmışsınız, her şey olması gerekenden daha kötü ilerliyor. Mesela, sevdiğiniz bir insanı kaybedebilirsiniz, hedeflerinize ulaşamayabilirsiniz, bir hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz ya da bir kişinin yasını tutuyor olabilirsiniz. Peki tüm bunlarla baş ederken mutluluğu kovalayabilmek, bu duyguları teğet geçmek, yok saymak, göz ardı etmek ve hissetmemek mümkün mü? Size üzücü gelen bir olay yaşadığınızda o durumu ya da başınıza gelenleri düşünmeden mutluluğun peşinden koşmaya çalışmak ve sizi üzen her ne ise onu idrak etmeden, mutsuzluğu tatmadan mutluluğa ulaşmak mümkün mü?

HER ACI YAŞANMAK İSTER

Üzüntülerimizi deneyimlemeye fırsat vermeden mutlu olmaya çalışarak sahte bir duyguya bürünmek âdeta bir iş yerinde zorla gülmesi istenen bir personelin yapmacık gülüşlerini sergilemesi gibi bir durum olacaktır. Duygularımızı bastırmak, mutsuzluğumuzu kabul etmemek ve yaşanan olaylara karşı olağan tepkileri verememek, sanki yüzümüzde bir maskeyle yaşıyormuşuz gibi hissettirebilir. Kendimiz ile gerçek duygularımız arasına bir set çekiyor olmak, hislerin inkâr edilmesinin bir yoludur. Freud, bu konuya dair şöyle söyler: “Mutsuzluğu tatmadan, hep mutlu olmak istersin. Oysa, nelerin seni mutsuz ettiğini bilmeden, nelerle mutlu olacağını bilemezsin.”  Bu nedenle mutsuzluktan kaçmaya çalışarak mutluluğa ulaşılamayacağının bilincinde olmak oldukça önemlidir. Bastırılan ve hatta normal dışı kabul edildiği için sergilenemeyen duygular, insan hayatında bazı psikolojik ve fiziksel sorunları beraberinde getirebilmektedir. Dolayısıyla bu duyguları yaşamak için kendimize fırsat vermek bir anormallik değil aksine daha sağlıklı bir duygu işlemleme sürecidir. Bu duyguların deneyimlenmesiyle birlikte bireylerin de kendilerine yönelik farkındalık düzeyleri artacak; mutsuzluğu tatmak devamında mutluluğu da getirebilecektir. “Mutsuzluğun inkârından kaçınılmalı, mutluluğa erişebilmek için mutsuzluğu tatmalı.”