Etrafımdaki birçok kişiyle derinlemesine tartışıyoruz Türkiye ve Dünya siyasetinin durumunu. Eksiklerini, gediklerini... Nerelerden nerelere geldiğimizi ve nereye doğru gittiğimizi.

Ve derken başlıyor şikayetler... Tabi şikâyet konusu hiç şüphesiz 16 yıldır iktidarda olan AK Parti. Artık muhalefetten bile o kadar umutsuz ki insanlar Ak Parti'yi Ak Parti ile kıyaslıyor ve başlıyor şikayetler…

  • Doların hızlı şekilde yükselmesi 
  • Fetö ile mücadele ederken suçsuz insanların cezaevinde yatması
  • Milletvekili listelerinde az da olsa istenmeyen kişilerin olsa olması
  • Önceden mücahit olan bazı kişilerin sonradan müteahhite dönüşmesi
  • Siyasetle bağı olan kişilere ihalelerde kıyak geçilmesi
  • Bazı resmî kurumlarda rüşvet ve yolsuzluklarla yeterince müdahale edilmemesi

Bunlara ekleyebileceğimiz birçok madde olabilir. Bunlara kızıp da Ak Parti'yi cezalandırmak ne kadar doğru iyice düşünelim isterseniz.

Yukarıda saydığım maddelerin çözümüyle alakalı bugüne kadar muhalefet partilerinden en ufak bir çözüm önerisini henüz duymadım. Kimin eli kimin cebinde belli olmayan karma milletvekili listelerine mi oy vereceksiniz? Bir bakıyorsun HDP milletvekili Saadet Partisi'nden aday, bir bakmışsın Ak Parti'ye ihanet edip sonra parti kuran, o da tutmayınca CHP'den Abdüllatif Şener aday olmuş.

Fetö ile mücadele konusunda hiçbirinden daha tek kelime duymadık. Hepsinin tek düşmanı Tayyip Erdoğan.

Şöyle oturup enine boyuna iyice düşün be kardeşim. Tayyip Erdoğan elbette bir fani ve onun da hataları var. Ama Fetö' den, PKK'dan, PYD ve diğer tüm terör örgütlerinden ve tüm dış mihraklardan daha mı kötü Erdoğan? Bu ülkeye, bu millete faydasını bir tarafa bırakalım, daha mı çok zararı oldu Tayyip Erdoğan'ın?

Dünyanın en büyük havalimanı, Kanal İstanbul, Marmaray, 3. köprü, Avrasya tüneli, şehir hastaneleri gibi dev projelerin yanı sıra,

Şehirlerarası yollar, kişi başına düşen milli gelirde ve yaşam kalitemizdeki gözle görünür artış oranı, milli silah, milli helikopter, İHA ve SİHA'larımız, milli tank, milli araba, milli bilişimde ulaştığımız seviye ve saymakla bitiremeyeceğimiz onlarca yapılan ve yapılacak olan hizmetler var.

Diğer tarafta muhalefet partileri Ak Parti'nin eksikliklerini tamamlamak, projelerine daha güzel alternatiflerini sunmak yerine sadece yıkmak ve engellemekten bahsediyor.

Derinlemesine inceliyorum, gazetelere bakıyorum acaba muhalefet partileri birşey yapacak da ben mi göremiyorum diye? Kocaman bir hiçten başka elime birşey gelmiyor.

Gazeteler Muharrem İnce'nin Ramazan alışverişi için markete gittiğini, pide aldığını, orada bir çocuğu sevdiğini, hesabı ödediğini falan yazıyor. (Muharrem İnce'yi halktan biriymiş gibi göstermek için). Yahu aslı varken çakmasına neden oy versin ki bu millet?

Tayyip Bey'in çocukları ne kadar sevdiğini bilmeyen var mı?  Sadece çocuklara hediye vermek için özel görevlendirdiği personeli var biliyorum ki hele bir çocukla karşılaştığı anda o hediye hazır olmasın ne kadar kızar. 

Meral Akşener'in Kayseri mitingindeki bir kaç yüz kişiyi yakın çekimle binler akın etti diyerek parlatmalarına mı, yoksa hızlı tren göçü artırır, yanlış diyen bilge lidere (!) mi oy vereceksin be kardeşim?

Bunların hepsine kızıp da oy atmayacağım veya boş atacağım dersen o da muhalefete gider bilesin.

Oy vermenin vebalinin ve yükümlülüğünün ne kadar ağır olduğunu, ahirette kimlere oy verip, kimlerin yanında olduğumuzun hesabını vereceğimizi, oy verirken ehven-i şer olana yani mevcutların içinde en mantıklı olana oy vermemiz gerektiğini inşallah unutmayalım.

İyice düşünelim ki cezalandıracağımız Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan değil bizzat biz olabiliriz.

Selâm ve dua ile...