Öncelikle İslam âleminin, milletimin ve okuyucularımın Ramazan Bayramı mübarek olsun.

Ramazanda nefsimizi kontrole çektik, Bayramımızı yaptık, şimdi ülkemizin geleceğini inşa etmek üzere 24 Haziran’da karar vereceğiz.

Her seçim çok önemli. 

İnsanlar tercihleri ile yaşar, ancak 24 Haziran çok önemli.

Bu seçim sadece ülkemizin için de bir tercihten ibaret değil. Bu seçim hızla değişen dünyada yerimizi konumumuzu koruyacak geliştirecek ekibi ve projelerini belirleyeceğimiz bir seçim.

Geriye dönüşün asla kabul edilemeyeceği bir seçim.

Duygularımızı bir kenara koyup, aklımızla kılı kırk yaracağımız bir seçim.

Nefretlerimizle yapmış olduğumuz seçimler bu ülkeye hiçbir zaman fayda getirmedi.

Fayda getirmediği gibi bu duygusal tepkilerimiz milletimizin zayıf yönleri olarak tanımlanıp, diğer ülkeler tarafından çok güzel kullanıldı.

Benim bu seçimle ilgili naçizane tespitlerim.

Öncelikle Muharrem İnce’nin CHP başına geçmesi çok isabetli bir karar oldu.

Muharrem İnce ortaya çıkıncaya kadar,  başa baş olan İYİ Parti, CHP Hızla sempati toplamaya başladı, anketler de bunu doğruluyor. 

Hatta İnce olmasaydı, İYİ partiye yönelen CHP seçmeni geri dönmezdi. Güçlüden, taraftan yana olan gezici seçmen  de CHP seçmeni ile beraber CHP’de toplandı.

Görüntü seçim ikinci tura kalacak ve CHP İkinci parti olacak.

Muharrem İnce’nin gelişi ile AK Parti’nin davranışı da değişti.

Kılıçdaroğlu’nun kulaktan dolma çıkışlarına, İnce ile beraber siyasal ve kültürel birikimin beslediği çıkışlarla, İktidarda stratejilerini değiştirmek zorunda kaldı.

İnce ile beraber CHP bağnaz, tutucu politikalardan güncel, halka dönük halkın içinden gelen taleplere uygun politikalar sahneye çıktı. 

Bir zamanlar CHP diyerek içinde halk olmayan CHP anlamında bir karikatür çizmiştim. İnce ile beraber o soru işaretini kaldırıyorum.

Yalova seçimlerinden sonra CHP İnce halk ile kuvvetlenen iletişimini şimdi Ülke genelinde başarılı bir şekilde çok iyi kullanıyor.

Artık CHP’nin zayıf çıkışlarının meydana getirdiği ortamla rahat seçim alan bir Erdoğan yerine dikkatli hareket etmesi gereken bir Erdoğan var.

Artık halkı anlayan, halkı okuyan iki lider var.

Bu rekabetten ülkemiz adına iyi sonuçlar çıkacağını düşünüyorum.

Önümüzde altı gün var. Bu süre çok değişimlere gebe. Çok kuvvetli bir zekâ, siyaset oyunu ile karşı karşıyayız. 

İnce CHP kongresinde Genel başkan seçilse ve bu güne öyle gelseydi sonuç çok farklı olurdu. 

Yaptığı projelerin altını doldurma şansı çok daha kuvvetli olurdu.

Ama her şeye rağmen bir rüzgâr yakalandı.

Sonuç belli şu an hiç kimse için garanti değil.

Dedim ya ülkemizde vereceğimiz bu karar ülkemizin iç meselesini aşan bir karar. Ülkemizin stratejikgücünü yeniden tanımlayacak bir seçim.

Benim kanaatim,  Recep Tayyip Erdoğan’la bir dönem daha ülkemizin yönetilmesi.

Sebebi;

Ben başkanlık sisteminin devamını istiyorum.

Cumhurbaşkanlığı külliyesinin temsil amacı ile kalması.

Dünyada değişen şartlarda dereyi geçerken at değişiminin zararlı olacağını düşünmem.

İnce ile parlamenter sisteme dönüşün vakit kaybı olacağı

Muharrem İnce’nin Muhalefetliğinde İktidarın çok daha dikkatli davranmak zorunda kalacağı.

Muharrem İnce’nin bir dönem Muhalefette pişmesinin yerinde olacağı.

Muharrem İnce’nin seçilmesi ile 15 Temmuz darbesinin sulanacağı.

İlla ki kazanandan yana olan % 5-6’lık bir oyun, CHPoyunun üzerinde İnceye destek verdiği.

İYİ parti seçimde % 6 civarında oy alırsa bunun çok açık teyit olarak kabul edilebileceği.

Bu durumun duygusal dönüşümlere sebep olacağı.

İnce’nin 15 Temmuz’un adil yargılanacağına dair net bir yaklaşımının olmaması gibi sebeplerle 

Recep Tayyip Erdoğan’ın devam etmesi gerektiğini düşünüyorum.

Mecliste AK Partinin güçlü olmasına gerek yok. 

Başkan yapacağı her şeyde milleti ikna etmeli, yani meclisi ikna etmeli.

Onun için Meclise vekil gönderirken,  vekilin birikimi, tecrübesi, bilgisi, ahlakını dikkate alarak vekâlet vermeliyiz.

Hatta bazı mesleklerde yığılma olmaması için mümkün olduğunca farklı mesleklerden insanları meclise taşımalıyız.

Dedim ya muhakemeyi çok güçlü yapmalıyız. İrademizi dikkatli, kullanma zamanı.

Bunun kimse yapmaz mı diyorsunuz?

Siz yapın.

Hayal mi diyorsunuz?

O zaman adaletli, gelişmiş güçlü Türkiye de hayal demek.

Aklımızı başımıza alalım.