Malatya maçının 20. Saniyesi başlayan kabus bu hafta da devam etti ve çok ağır bir yenilgiyle sahadan ayrıldık. Bu yaşadığımız ilk yenilgi değil ama oyuncularımızın dağınıklığını görünce içimizdeki kırgınlık daha da büyüdü.
Aykut hocanın maça Mücahitle başlamasını rakibi kendi sahasında tutarak orta saha ve defans yükünü hafifletme adına bir adım olarak değerlendirmiştim ama Fenerbahçe’nin agresif oyunu bizim oyun dengemizi altüst etti. İşte tam burada da oyuncularımızın dağınıklığı devreye girdi. Mücahit, Skubic, Ömer Ali, Jevtovic ve Miya oyuna ağırlıkları koyamadıkları için orta saha ve özellikle sağ kanadımız resmen yıkıldı, bu yıkıma uzaktan şutlarda etkisiz kalan Ertuğrul da eklenince bu skor kaçınılmaz oldu.
Çok büyük beklentiler içinde olacağımız haftalarda maalesef bu iki yenilgi fazlasıyla hayal kırıklığı yarattı ve bizlere beklentilerimizi tekrar gözden geçirmemiz gerektiğini hatırlattı.
Benim değinmek istediğim asıl konu başka;
Aykut hoca sistem adamı ve futbol kurgusu da elindeki malzemeye göre şekillenebiliyor. Geçen yıl daha defansif bir anlayışla sahaya çıkıyorken bu yıl ileriye dönük ve daha çok gol arayan bir kimliğimiz oldu. Bu kimliği sonuçlarda göremesek de istatistikler her şeyi ortaya koyuyor
Ofansif oynayan takımlar ya teknik becerisi yüksek oyuncularla sonuca gider yada agresif oyunla rakibi yıldırarak istediğini alır, maalesef bizim oyuncularda son maçta ikisini de göremedik.
Tamam teknik beceri bir yere kadar ama saha da agresif olmanıza kim engel olabilir?
Üzerinizdeki bu yılgınlığın sebebi ne?
Savaşmadan nasıl kazanacağız?
Maaşlar, tesisler, imkanlar noktasında eksiğimiz yok yönetim üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor, teknik kadro tabiri caizse oyuncularla yatıp kalkıyor, Taraftar deseniz hep yanınızda, yenilseniz dahi desteğini esirgemiyor.
Sizlerden tek beklenen çıkıp savaşmanız.
Siz sahada o agresif tavrı koymayınca yenilgilerin yıkımı taraftarda daha fazla oluyor, yenilgiyi kabullenmiş tavır biz taraftarları derinden yaralıyor.
Çok geriye gitmeyelim Malatya maçında Serkan’ın pozisyonunda Jahovic’i hatırlayın. Adam daha 20. Saniyede hakeme koşuyor dışarıda topu aldı diye, ben geçen sezon burada oynadım bu taraftar beni çok sevdi demiyor direkt hakeme gidiyor. İstanbul takımlarını izleyin, rakip sarı kart görür belki diye en basit faulde bile üç oyuncu hakemin etrafını çeviriyor.
Fener bahçe maçında Mücahit in pozisyonu mesela. Belki Birkaç oyuncumuz ısrarcı olsa hakem VAR a soracak ama yok maalesef. Sahada hır gür olsun demiyorum, Oyunu çirkinleştirmeden legal çerçevede hakkımızı sahada sonuna kadar kovalayın
Velhasıl,
Çirkeflikle(!) hak arama arasında çok kalın bir çizgi var. Hem sahada hem tribünde hakkımızı sonuna kadar savunmalıyız.
Kalın sağlıcakla…