Terörün sporumuzun içine girmeye çalıştığı haftada,  ertelenen derbinin ardından Antalya'daki Milli Mesai biraz olsun yüreklere su serpti! Belçika da patlayan canlı bombalar, stat çevrelerinde alınan istihbaratlar ve yaşanan korku acaba İsveç takımı gelmeyecek mi? sorusunu akıllara getirdi.   Zlatan yine gelmedi ama İsveç Milli Takımı geldi, cesaretlerinden, bize olan güvenlerinden dolayı İsveç Milli Takımı sorumlularını tebrik ediyorum!  Aslına bakarsanız Avrupa ülkelerinin korkudan konsolosluklarının kapılarını kapadığı, vatandaşlarına oraya gitmeyin buraya gitmeyin beyanlarının yanında İsveç Milli Takımının duruşu gerçek bir CESARET göstergesidir. 

Kadroya gelecek olursak!  Hafta boyunca Volkan DEMİREL, Fatih TERİM arasında basın aracılığı ile yapılan paslaşmalara, Fatih Hoca'nın üstü kapalı Volkan Demirel'e “Ben burada olduğum sürece sen yoksun” mesajı  noktayı koydu..  

Demirel yoktu ama Babacan vardı artık kalede, kötü de oynamadı. Stoper konusunda son yıllarda yaşadığımız sıkıntı çakma stoper tercihleri ile atlatılmaya çalışılıyor..   Sol bekten bozma Hakan Balta ile ön liberodan bozma Mehmet Topal merkezi almış!   Serdar Aziz sakatsa, Ömer Toprak gelmiyorsa  merkez bu iki oyuncuya bırakılabilir, Zlatan yoksa  İsveç'e karşı pek sıkıntı olmaz, ama İspanya ile oynarken ne olur onu bilemem doğrusu?

Savunmanın sağında ve solunda oynayan oyunculara kimsenin itirazı olmaz tahmin ediyorum!    Orta sahanın merkezinde ilk defa iki yönü de oynayabilecek oyuncuların tercih edilmesi dikkat çekiciydi..  Ozan, Selçuk, ve Oğuzhan hem önde hem de geride rahatlıkla pozisyon alabilen, topu öne taşıyabilen ve top ayağına geldiğinde rakip kaleye pas yapmayı düşünen oyunculardan!   Bu üçlü ofansif anlamda takıma çok şey katabilir ama, orta sahayı çabuk geçen takımlara karşı bir handikap olabilir. 

Orta sahanın sağındaki ve solundaki oyuncular formları ve isimleri itibari ile doğru tercihler!   Volkan Şen ile Arda'nın sağ ve sol kanat oynaması beni heyecanlandırıyor! Ribery, Robben ikilisini andırıyor, gününde olduklarında MATKAP gibi oyuncular,  birde forvet oyuncumuzla iyi bir diyalog kurulur da final pasları isabetli olursa  pozisyon zenginliği artar! Eksikleri yok mu ? Tabi ki var özellikle ters kanattan gelen ataklarda ikinci forvet olma konusunda rakip kaleye yaklaşmıyorlar!  Bu da skor güçlerini düşürüyor, takımın tabela gücünü azaltıyor! 

Son zamanlarda bir tartışma var Burak sakat yada cezalı olduğunda Cenk mi oynamalı ? yoksa başka bir alternatife mi bakılmalı.  Yani takımın her durumda 1. Forveti Burak mı olmalı? Bana göre hayır!. Milli Takımımız rakip yarı alanda oynuyorsa  Cenk  oynamalı, kontra pozisyonlar kollanıyor, top bizim sahamızda çok kalıyorsa  Burak oynamalı; çünkü, Burak, Cenk kadar kuvvetli değil, Cenk de Burak kadar süratli değil!. Tabi bu benim NAÇİZANE fikrim!.  Büyüklerimiz daha iyi bilir! 

Milli  Takımda olmayanlara bir göz attığımızda Gökhan TÖRE'nin, Hakan ÇALHANOĞLU'nun, Burak YILMAZ'ın, Serdar AZİZ'in  takım içinde sorumluluk alabilecek önemli oyuncular olduğunu düşünüyorum!  Zengin kadro ve rekabet genelde başarıyı da yanında getirir, umarım turnuva yaklaştıkça sakatlıklar azalır alternatifler çoğalır! 

Sahaya çıkan Milli Takım, hatta yedekten giren oyuncuların kalitesi de tartışılmaz!   Stoperler hariç öyle geniş bir yelpazeye sahip ki Milli Takım eğer Teknik Ekip büyük hatalar yapmaz, yada maç içinde olağan dışı gelişmeler olmazsa ben Fransa da bir grup geçebileceğimizi düşünüyorum!. 

Maç içinde dikkatimi çeken bir başka nokta toptan vazgeçmeden oynanan oyundu!  Kalemize çok yakın dahi olsa, rakip oyuncuların az olduğu bölgeye topu taşıyarak yapılan paslaşmalar  oyun üstünlüğünü bize getirdi. Ne zamana kadar 65. dakikaya kadar!  Bu dakika da  korktuğumuz Teknik Ekip hatası,  oyunu İsveç Milli Takımına bıraktı,  Oğuzhan çıktı oyun üstünlüğü  rakip takıma geçti.  Fizikli İsveç Milli Takımı bir duran top organizasyonundan golü buldu! İşin ilginç tarafı aynı vuruşu daha önce 5-6 defa deneyen  rakip takımın en uzakta ki yüksek oyuncusuna  önlem alınmamasıydı..  Duran toplarda alan savunmasını delmenin en kolay yöntemi olan bu çalışma beraberlik golünü getirdi.   

Oyunu değerlendirecek olursak, ligimizde şampiyonluk yarışının kızıştığı son haftalarda sakatlıkların teknik ekipleri  korkuttuğu bu zamanda tempo  ve oyun gücü oldukça iyiydi.. İknci devre 65-75. Dakikalar ile 85. Dakikadan 90 artıya kadar olan dönemler dışında top ve oyun kontrolü bizdeydi!  Gollerimizi atan Cenk'e bir cümle sarf edecek olursak, Şenol Güneş'in işini zorlaştıran bir 90 dakika oynadı, ama Fatih Terim'in elini kuvvetlendirdi. 

 Bizi üzen  ligin açık ara üçüncüsü pozisyonundaki  Torku Konyaspor'dan bir oyuncunun sahada olmamasıydı!  En azından son haftalarda temposu ve iştahı ile sağ önde iyi oyunlar ortaya koyan Ömer Ali'nin, son zamanlarda formsuz ve verimsiz olan ama yine de tercih edilen Olcay Şahan kadar Milli Takımı hak ettiğini  düşünüyorum!  

Ey teknik ekip sizi Avrupa'ya taşıyan, methiyeler yazdığınız  Konya şehrine bir MİNNET borcunuz yok mu?  Bu konuda  torpil de istemiyoruz, adalet istiyoruz, Ali Çamdalı veya Ömer Ali Şahiner'in en azından geniş kadroda yer alması gerektiğini düşünüyoruz.. Biz düşünüp dile getirelim, belki BÜYÜKLERİMİZ görürler ve bazı kararlarını gözden geçirirler!