Aralık ayı geldi mi ruhani bir heyecan sarar güzel Konya'yı.  Mevlana'nın felsefesi daha bir dokunur ruhunuza ve tüm dünya Konya'ya gelir bunu hissetmek için. İnsana böylesine değer veren bir felsefe de çok yoktur zaten. Aralık'ta başka bir özel gün daha vardır ki çok güzel örtüşür Mevlana felsefesi ile... 10 Aralık İnsan Hakları Günü'dür.  Bugün İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin yayınlandığı gündür.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 10 Aralık 1948 tarih ve 217 A(III) sayılı Kararıyla ilan edilmiştir. 6 Nisan 1949 tarih ve 9119 Sayılı Bakanlar Kurulu ile “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin Resmi Gazete ile yayınlanması yayımdan sonra okullarda ve diğer eğitim müesseselerinde okutulması ve yorumlanması ve bu Bildirge hakkında radyo ve gazetelerde münasip neşriyatta bulunulması” kararlaştırılmıştır. Bakanlar Kurulu Kararı 27 Mayıs 1949 tarih ve 7217 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştır.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, insanlık topluluğunun bütün bireyleriyle kuruluşlarının bu bildirgeyi her zaman göz önünde tutarak eğitim ve öğretim yoluyla bu hak ve özgürlüklere saygıyı geliştirmeye, giderek artan ulusal ve uluslararası önlemlerle gerek üye devletlerin halkları ve gerekse bu devletlerin yönetimi altındaki ülkeler halkları arasında bu hakların dünyaca etkin olarak tanınmasını ve uygulanmasını sağlamaya çaba göstermeleri amacıyla tüm halklar ve uluslar için ortak ideal ölçüleri belirleyen bu İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini ilan eder.

Aslında yüz yıllar önce zaten Mevlana insan haklarını tanımlamıştır. Mevlana felsefesinde Tanrı'yı, evreni ve insanı özdeşleştirerek hem varlığın nedenini Tanrı'ya götürmüş oluyor, hem de insanın evrendeki yerine bir anlam veriyor. İnsanın özünde gizlerin yattığını vurguluyor. İnsanın özünde var olma amacının, görünen alemde erdemli davranışlarla kendi gizlerini kavraması ve Tanrı'da yokluğa ulaşması olduğunu söylüyor. Bu aşamada da yalnız varlıkta birliğin görüleceğini ifade ediyor. Böylece de bu alemin bir düşten ve görünüşten başka bir şey olmadığını kanıtlamaya çalışıyor. Mevlana'ya göre varlıkta birlik felsefesine günül temizliğiyle ulaşılabilir. Ulaşılınca da insan ve evrenin geçici görünüşü yok olur. Birlik kavranır. Her şeyin Tanrıyla var olduğu. anlaşılır. 

Mevlana'nın felsefesinde insanın bilinç sahibi bir varlık olması önem taşır. İnsanda iki türlü “Ben” vardır. Birisi özel “Ben”, ötekisi “Aşkın ben”dir. Özel ben herkeste ayrı ayrıdır. Herkesin ayrı bir özelliği vardır. Herkesin mizacı, tutkuları ve yapısı değişiktir. Ancak “Aşkın ben” tanrılık bir yetenektir. O herkeste ortaktır. Aşkın ben bilincin derin halidir. Aşkın henin alanında varlığın hikmeti düşünülür. Bedenin tutkuları dizginlenir. Tanrı sevilir. Barış, sevgi, dostlluk ve evrensel duygular egemendir. Bu alan, felsefenin, sanatın ve dinin gerçek alanıdır. 

Ve son olarak İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 1 der ki: Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler, birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar. 

Kaynaklar:

• Prof. Dr. İbrahim Agah Çubukçu. Mevlana ve Felsefesi. http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/37/731/9291.pdf

• İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi 

Türkçe Çevirisi.