Son günlerde spor kamuoyu 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’da yapılan değişiklikleri konuşuyor. Özellikle taraftar grupları öngörülen cezaları orantısız bulurken, kanun değişikliğinin Türk sporuna etkisi şimdiden merak konusu. Konya Yenigün Gazetesi Yazarı, Spor Hukukçusu Avukat Hakkı Öztürk 6222 sayılı kanunda yapılan değişiklikleri yazdı 

Bir önceki yazımızda 6222 sayılı kanunun tarihsel sürecini anlatmış, e-bilet yani passolig uygulaması hakkında yaşanan hukuki süreçten bahsetmiştik. Yazının yayınlandığı günlerde sporda şiddete karşı yeni önlemler ve değişiklikler içeren kanun teklifi T.B.M.M’nin onayı ile yasalaştı.

6222 sayılı kanundaki yapılan değişiklikler ve yeni tedbirler sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Pek çok taraftar tepkilerini göstermek maksadıyla Twitter’da kullanıcı isimlerinin başına veya sonuna 6222 ibaresi getirdi. Taraftar grupları da bu yasa değişikliği karşısında suskun kalmadı. Nalçacılılar grubu da dahil olmak üzere birçok taraftar grubu söz konusu yeni önlemlere ve değişikliklere karşı tepki gösterdi. Nalçacılılar taraftar grubu, 6222 sayılı kanundaki değişikliklerin fayda sağlamayacağını ‘’Ceza ile değil Eğitim ile’’ sporda şiddetin önlenebileceğini ele alan bir bildiri ile gündeme dahil oldu. Peki bir çok taraftardan olumsuz tepki alan değişikliklerin temelinde neler var beraber inceleyelim.

Taraftarların en çok tepki gösterdiği durumların başında spor alanı tanımının ölçüsüz şekilde genişlemesi yer alıyor. 12 Temmuzda yapılan değişiklikler ile ilk olarak eski 6222 sayılı Kanunda yer alan spor alanları tanımı ‘’Spor müsabakalarının veya antrenmanların gerçekleştirildiği alanlar ile seyircilere ait seyir alanları, sporculara ait soyunma odası ve bu kanunun uygulanması kapsamında spor yapmaya elverişli alanlar’’ iken yeni düzenleme ile ‘’ müsabaka öncesinde, esnasında veya sonrasında taraftarların sürekli veya geçici olarak gruplar halinde toplandıkları yerler, müsabakanın yapılacağı yere gidiş ve geliş güzergahları,  takım veya taraftarların toplu olarak seyahat ettikleri araçlar ya da takımların kamp yaptığı yerler’’ şeklinde ibare eklenerek bahsi geçen yerler de "spor alanı" tanımına alındı. Böylece güvenliğin sağlanması amacıyla müsabaka alanı dışındaki yerlerde de tedbir ve yaptırımlar uygulanabileceği düşünülse de bu tanımın orantısız şekilde genişletilmesi haliyle taraftarları rahatsız etti. Çünkü bu tanım ile evinden deplasmana gitmek üzere yola çıkan bir taraftar tekrar evine dönene kadar spor alanı tanımı içerisinde yer alıyor dolayısıyla bu tanımın genişlemesi nedeniyle ceza ile karşı karşıya kalması an meselesi haline gelmiş durumda. Spor müsabakalarında yaşanan şiddet olaylarının önlenebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması bizce de gereklidir. Lakin bu tedbirler alınırken taraftarların potansiyel birer suçlu adayı olarak görülmesi son derece yanlıştır.

Kabul edilen değişiklikler ile 6222 sayılı kanuna yeni tanımları da beraberinde getirdi. Spor müsabakalarının yapıldığı alanlarda seyircilere tahsis edilen alanlar "seyir alanı" olarak, seyircilerin müsabakayı dijital ortamda seyretmeleri amacıyla il ve ilçe spor güvenlik kurulları tarafından belirlenen müsabaka alanı dışındaki geçici yerler "özel seyir alanı", takımların müsabakaya hazırlık çalışmalarını yaptıkları alanlar ise "antrenman alanı" olarak yeni değişiklik ile beraber 6222 sayılı kanuna girmiş durumda. "Müsabaka alanı" tanımına, spor müsabakalarının yapıldığı yerin yanı sıra "sporcular ve görevlilere tahsis edilmiş yerler" de eklenmesiyle beraber sporcuların çıkış tünelleri, yedek sporcu kulübeleri, hakem odaları, soyunma odaları ve koridorları gibi seyircilerin girişinin yasaklandığı yerler de artık yeni düzenleme ile kanuna girmiş durumda. Bununla birlikte ''Bilet'' ibaresi de elektronik bilet veya sahibine spor müsabakasına giriş hakkı veren belge şeklinde tanımlanarak, elektronik bilet uygulaması olmayan maçlarda usulsüz seyirci girişine ilişkin fiiller de yaptırım altına alınmaya çalışılmış. Aynı zamanda seyircilerin ayakta seyredebileceği şekilde düzenlenmiş numaralı alanları ilişkilendirmek suretiyle de bilet satışı yapılabilecek. Almanya Ligi’nden bildiğimiz üzere Borussia Dortmund’un kale arkasında yer alan raylı ‘’Koltuksuz Tribün’’ sistemini İngiltere Ligi’nden Tottenham Hotspur da yeni stadyumunda uygulayacağını açıklamıştı. Bunun akabinde Avrupa'nın beş büyük liginden olan Almanya, İngiltere ve Fransa'daki kulüpler stadyumlarda koltuksuz tribün dönemine geçmeye başladı. İşte bu düzenleme ile artık ligimizde koltuksuz tribün uygulamasına geçilebilecek. Bu uygulamayla ilgili kararı Türkiye Futbol Federasyonu ve İçişleri Bakanlığı’nın görüşü alınarak Gençlik ve Spor Bakanlığı verecek. Tabi bu uygulamaya geçilirken seyir alanlarına kapasitenin üzerinde veya biletsiz seyirci alınamayacak.

Yeni değişikliklerde tepki çeken hususlardan biri de değişikliklerin beraberinde taraftarlara farklı ve daha ağır ceza yaptırımların uygulanacak olması. Örnek vermek gerekirse, değişiklik yapılmadan önce uygulanan müsabakanın seyrini veya güvenliğini bozanlar hakkında 3 aydan 1 yıla kadar uygulanan hapis cezası, 1 yıldan 3 yıla kadar şeklinde değişikliğe uğradı. Söz konusu ceza başta olmak üzere birçok cezanın ağırlaştırıldığını görüyoruz. Bu cezalara da değinmekte yarar görmekteyim. Şöyle ki;

Kesici, ezici, bereleyici veya delici aletler ile patlayıcı, parlayıcı, yanıcı veya yakıcı maddeleri müsabaka, seyir, özel seyir ve antrenman alanları ile takım veya taraftarların toplu olarak seyahat ettikleri araçlara sokan kişi, 6 aydan 2 yıla kadar, alet veya maddeleri seyircilere temin etmek amacıyla müsabaka, seyir, özel seyir ve antrenman alanları ile takım veya taraftarların toplu olarak seyahat ettikleri araçlara sokan veya bu yerlerde seyircilere temin eden kişilere 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu alet veya maddeleri, müsabaka, seyir veya antrenman alanlarında kullanan kişi, bu suretle müsabaka veya antrenman düzeninin bozulması halinde, fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Müsabaka, seyir veya antrenman alanlarına sokulması yasak olmayan maddeleri kullanarak müsabaka veya antrenman düzeninin bozulmasına sebebiyet veren kişi, fiili daha ağır bir cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde 100 gün adli para cezasıyla cezalandırılacak.

Müsabaka, seyir, özel seyir ve antrenman alanları ile takım veya taraftarların toplu olarak seyahat ettikleri araçlara müsabaka öncesinde veya sırasında uyuşturucu veya uyarıcı madde ya da alkollü içecek sokan kişi, fiili daha ağır bir cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde 30 gün adli para cezası ile cezalandırılabilecek. Bununla birlikte Alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisinde olduğu açıkça anlaşılan kişi müsabaka, antrenman ve seyir alanlarına da alınmayacağı gibi kimliklerini gizlemek amacıyla yüzlerini bez veya sair unsurlarla tamamen, kısmen kapatarak kanunda belirtilen suçları işleyenler hakkında verilecek cezalar yarı oranında artırılacak.

Kanunla müsabaka için seyircilerin kabulüne başlanmasından müsabaka sonrası tamamen tahliyesine kadarki sürede yetkisiz olarak müsabaka alanına, soyunma odalarına, odaların koridorlarına, sporcu çıkış tünellerine girenlere 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası olarak değiştirildi.  Bununla birlikte spor alanlarında kasten yaralama veya mala zarar verme suçlarının işlenmesi halinde şikayet aranmaksızın ceza yarı oranında artırılacak.

Düzenlemeyle ile birlikte suç tipinin kapsamı genişletilerek, hakaretin yanı sıra tehdit olarak algılanacak tarzdaki eylemler de suç kapsamına alındı.6222 sayılı Kanun’un 14. maddesinin "Hakaret içeren tezahürat" şeklindeki başlığı, "Tehdit veya hakaret içeren tezahürat" olarak değiştirildi. Spor alanlarında toplum kesimlerini din, dil, ırk, etnik köken, cinsiyet veya mezhep farkı gözeterek hakaret oluşturan söz ve davranışlarda bulunan kişi, fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.

Tepki çeken bir başka husus ise bahsi geçen bu fiillerin, her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla işlenmesi halinde de failler şikayet şartı aranmaksızın cezalandırılacak. Avrupa da birçok uygulamada daha ağır cezaların verildiğini biliyoruz lakin sosyal medya üzerinden bir ceza yaptırımı uygulanacak olması öyle sanıyoruz ki Avrupa’da bir ilk. Bununla birlikte sporda şiddeti teşvik edecek şekilde basın ve yayın yoluyla açıklamada bulunan kişiler, idari tedbir olarak 3 ay yerine yeni düzenlemeyle 1 yıl süreyle spor müsabakalarını seyredemeyecek.

Söz konusu değişiklikler ile beraber karaborsacılar için de bir düzenleme gelmiş durumda. Son düzenlemeye göre spor müsabakaları için ilgili federasyon, spor kulüpleri ve yetkili diğer kişiler tarafından uygun görülen yerler ve görevliler dışında bilet satışı yapanlar 6 aydan bir yıla kadar hapis ve 100 günden 2 bin güne kadar adli para cezası, değerinin üstünde bilet satışı yapanlar ise bir yıldan 3 yıla kadar hapis ve 250 günden 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.

Bir başka değişiklik ise 6222 sayılı kanunda daha önce yer alan ‘’Seyirden Yasaklanma’’ tedbirine ilişkin. Seyirden yasaklanma tedbiri hükmün kesinleşmesiyle infazına başlanan seyirden yasaklanma yaptırımının süresi cezanın infazı tamamlandıktan itibaren 1 yıl geçmesiyle sona ererken değişiklik ile beraber seyirden yasaklama cezası, ikinci kez verildiğinde ceza süresi 3 yıl, üçüncü kez karar verildiğinde ise ceza süresi 5 yıl olarak uygulanacak.

Ülkemizde olduğu gibi birçok Avrupa ülkesinde de söz konusu şiddet olaylarının azaltılması için sert ve caydırıcı cezalar uygulanmaktadır. Bunun en yaygın örneği İngiltere’dir. İngiltere 1990’lı yıllarda yükselen şiddet eğilimi ve ölümlerin artması neticesinde sorunun nedenlerini ve çözümlerini tespit edebilmek için çalışmalar yapılmış ve çeşitli kanuni yaptırımlar ile birlikte uygulamalar geliştirmiştir. Yapılan bu ciddi çalışmalardan biri de 1989 yılında yaşanan Hillsborough faciasından sonra Gosforth Lordu Justice Taylor’un yazmış olduğu “Şiddetin Önlenmesi İçin Yeni Düzenlemeler Raporu”dur. Bu raporda genel olarak dört bulguya vurgu yapılmıştır; sahaların fiziki şartları düzenlenmeli ve seyircinin konforu sağlanmalıdır, sahalardaki olaylara sert ve caydırıcı önlemler getirecek yasal düzenlemeler getirilmelidir, holigan olarak tanımlanan seyircilerin takip ve saptanmasında özel güvenlik ve genel kolluk güçlerinin görevlendirilmeleri sağlanmalı, kameralar ve elektronik bilet uygulaması gibi yöntemlerle etkin bir sistem geliştirilmelidir ve şiddete karşı bilinçlendirme sağlayacak sporun içinde yer alan aktörlere eğitimler verilmelidir. 

Ülkemizdeki sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine ilişkin olarak ilişkin ilk tespitler ve değerlendirmeler ‘’Spor Kulüplerinin Sorunları ile Sporda Şiddet Sorununun Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’’ tarafından yapılmıştır. TBMM Raporu’nda Taylor’un raporunda altını çizdiği ve sorun olan konuların ülkemizde de yaşanmakta olduğunun tespiti yapılmıştır. Son yıllarda yapılan çalışmalar, değişiklikler ve düzenlemeler bu hususları esas alarak ilerlemektedir. Taylor Raporu’nda yer alan her madde uygulansa da sporun içinde yer alan aktörlerin bilinçlendirilmesine ilişkin eğitimler verilmemektedir. İlk önce futbolun içinde yer alan aktörlerin yani taraftar, teknik heyet, yöneticiler ve futbolcuların eğitilmesi akabinde önleyici ve cezai tedbirlerin alınması ve değişiklik ile gündeme gelen yaptırımların herkes için uygulanması gerekmektedir.  Aksi takdirde ‘’Silahım olsa hakemi vururdum’’ diyen yöneticinin cezasız kaldığı bir sistemde ‘’İlla tesis mi basalım bilader’’ şeklinde paylaşım yapan bir taraftara 10.000 Türk Lirası adli para cezası ve 3 ay seyirden men verilmesi sadece vicdanları yaralar. 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un, yeni düzenlemelerin ve düzenlemelerin getirdiği cezai yaptırımların sadece taraftara değil herkese uygulandığı bir düzenleme yapılmasını dileğiyle.