Büyük umutlarla başladığımız ligin ilk yarısı nihayet bitti. İlk 7 haftada takımın oynadığı oyun, aldığı puanlar bizleri heyecanlandırırken; 8.haftada Malatya maçının 20. Saniyesi başlayan kaos 17. Haftada ki Alanya maçına kadar devam etti. O son maçta gördük ki ne Aykut hoca ne de futbolcular maçı alacaklarına inanmamışlar. Bu inançsızlık da 2019’u mağlubiyetle kapatmamıza sebep oldu.

Aykut hoca sistem ve takım adamı, yıllardır savunduğu kompakt oyun yapısı bizim tarzımız kulüpler için büyük fırsat. Nedeni ise eldeki kadroyu set oyunu oynayacak şekilde dizayn ederek sistematik bir takım haline getirebiliyor, bu sayede hem mevcut kadrodan istifade ediliyor hem de gereksiz maddi külfetin önüne geçiyor. İşte buraya kadar olan kısım da bizim Aykut Kocaman'a duyduğumuz sonsuz sevginin başlangıç noktası.

Tabii madalyonun bir de diğer yüzü var.

17 haftalık süreçte gördük ki motivasyon ve liderlik noktasında hocamızın eksileri var. Son Alanya maçında yaşanan ısınma-ısınmama olayı da buna tuz biber oldu.

Bu yaşanan motivasyon eksikliği oyuncular üzerinde çok çabuk tesir ediyor. Bizler tribünde oyuncuların saha içindeki azmini çok net görüyoruz, elimizden giden maçlarda çoğu oyuncunun isteksiz hali bizleri kahrediyor, bu durum taraftar içinde de huzursuzluğa neden oluyor haliyle. Kronik sorununuz olan ıslıklama ve yuhalamalar artık bastırılamaz hale geliyor. Çok basit gibi görünen motivasyon kaybı topyekûn bir camianın kaderini etkiliyor.

Aykut hocamızın geldiği günden bugüne kadar olan zaman diliminde duruşumuzda bir sapma olmadı. Bizler hala hocamızın arkasındayız.

Ama artık hocanın da şapkasını önüne koyup hatanın nerde başladığını bulması ve çözüm üretmesi gerekiyor.

İkinci yarının ilk 3 haftası çok kritik olacak. Üç maçta en kötü 4 puan alamazsak çok zor Bi sürece gireriz. Herkesin bu bilinçle takıma sahip çıkması gerekiyor.

Kalın sağlıcakla.