Ülke olarak acılarımız çok büyük, tarif edilemeyecek kadar çok büyük. Her gün şehitlerimiz geliyor her gün ciğerimiz yanıyor içimiz sızlıyor ama lütfen oyuna gelmeyelim.

Bakınız acı çeken, iç karışıklık yaşanan Ülkelere hepsi Müslüman Ülkeler. Sizleri biraz geriye götüreceğim. Doksanlı yıllarda Saddam Hüseyin'e önce Kuveyt'i işgal ettirdiler, ardından sözde Dünyanın Jandarmalığını yapan ABD ye Kuveyt'ten Irak güçlerini çıkartıp Kuveyt'e çöktüler, Sonra Saddam Hüseyin'i Irak'ın Ulaşılmaz bir Diktatörü yaptılar, Halkı Saddam Hüseyin'e düşman edip Irak'ı karıştırdılar. Sonra Güya Irak'a Barış getirmek için ortalığı kan gölüne çevirdiler. Peki barış geldi mi? Hayır gelmedi. Arkasından Libya, Lübnan, Mısır, Cezayir, Afganistan, ve diğer Müslüman Ülkeler. Aslında oyun hep aynı! Önce ülkede bir lider çıkarıyorlar sonra o lideri en tepeye getiriyorlar sonra içten içe halkı o lidere düşman edip iç karışıklık çıkarıyorlar.

Çok değil yaklaşık 7-8 yıl önceden bahsetmek istiyorum.

Aşağı Yukarı yedi yıl önceydi, Turizm işi ile uğraşıyor ekmeğimizi bu yolla kazanıyorduk. İşim gereği Orta Doğuya birçok kez gitmişimdir. Çok ta güzel programlar yapıyor gezilmedik hiçbir yer, girilmedik hiçbir bölge bırakmamaya çalışıyorduk. İki yıllık bir dönemde Özellikle Suriye'ye defalarca gitmişimdir ve hatta birkaç kez de tek başıma Konya'dan Hatay'a oradan Ticari taksi ile Halep'e Oradan Şehirlerarası otobüslerle Şam (Dumeskus) a Oradan Ürdün sınır kapısına sınırı geçtikten sonra Otostopla Arabistan sınırına Arabistan sınırını geçtikten sonra da Cidde'ye, Medine veya Mekke'ye o bölgenin Taksileri ve dolmuşları ile yolculuk yapmışımdır. Hiçbir şekilde güvenlik sorunu ile karşılaşmadım.

Hatta bir de başımdan geçenhikayemi anlatayım; Bir Suriye turunda Hama'da Otobüsümüzün lastiği patlamıştı, bir lastikçiye gittik. Lastikçi ile sıkı bir pazarlıktan sonra 200 Suriye parasına anlaştıktan sonra bir taraftan lastiğimiz yapılıyor bir taraftan da sohbet ediyorduk. Lastikçi bizim Türk olduğumuzu anlayınca başka bir heyecanla konuşuyordu. Büyük bir hayranlığı vardı Türkiye'ye ve Türklere. Neyse işimiz bitti Lastiğin ücretini ödedik tam çıkarken bize dedi ki “ErdoganinHatrı için 50 daha almıyorum sizden” diye 50 Suriye parasını bize uzatmıştı. Şimdi görüyoruz Suriye'nin halini.

Hacca ve Umre'ye gidenler mutlaka karşılaşmışlardır (şu an bilmiyorum 5 yıl önceden bahsediyorum)Mısır, Endonezya, Afganistan kısacası Müslüman Ülkelerden herhangi birinden bir kişi ile karşılaşıp Türk olduğunu söyleyince Hayranlıkla sarılıp “Ne zaman geleceksiniz, Bizler sizleri bekliyoruz” diyorlardı. Yani İslam Ülkelerinin Halkları aslında bir OSMANLI CUMHURİYETİ bekliyorlardı. Bu haçlıların hoşuna gider miydi? Elbette gitmezdi. O yüzden de bütün Müslüman ülkeleri karıştırdılar. Ve (Allah Korusun) sıra bizim ülkemize geldi. Allah Rızası için oyuna gelmeyelim. Birlik olalım. Farkındasınızdır terörist cenazelerinde “katil tc devleti, katil Erdoğan” diye slogan atıyorlar. Onlara bunu yaptıran güçler Bizlere de Şehit Cenazelerimizde ve Yürüyüşlerde Siyasi sloganlar attırıp farkında olmadan Lidere Başkaldırtmaya çalışıyorlar. Sevelim veya sevmeyelim şu anda Türkiye Cumhuriyeti'nin Başkomutanı ve Mustafa Kemal Atatürk'ün Koltuğunda Recep Tayyip Erdoğan oturuyor. Ebedi orada kalacak değildir. Eğer sevmezsek önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde sandıkta yaparız yapacağımızı. Unutmayalım Lidere isyan Gavurun oyunudur. Lütfen bu oyuna gelmeyelim. Bizim gidecek başka yerimiz yok.