Liderlik manyetik alanı yüksek yönetici kişilik yapısı,

Karar vermenin,İnisiyatif kullanmanın en hızlı yolu!
Toplumları harekete geçirme becerisinin  en gelişmiş şekli..

Çevre ile kalben eş zamanlı ve uyumlu etkileşim becerisi!
İnandırıcılığın zirvesi!

Empati  kabiliyetinin  zirvesi..

Çok boyutlu bakış açısı,

Dinleme becerisi,

Anlama ve algılama kabiliyeti,

Sevk ve idare ettiği toplumun ve çevrenin değerlerinin derinlemesine özümsemiş kişilik yapısı..

Belagatı yüksek, tam bir iletişim ustası..
Feraseti yüksek, zamanı iyi takip eden yaşamın kesişim noktalarını tespit edip karar verebilen

Özgüveni yüksek olma gibi ; bir çok özelliği taşıyan kişi liderdir..

Toplumun her seviyesinde  liderlik yapan bireyler vardır..
Baba, anne olarak, esnaf olarak, işadamı olarak, ya da bulunduğu kurumlarda ve işletmelerde yöneticilik yapan insanlarda liderlik vasfı taşıyan bir çok insan vardır..

Genelde kriz dönemlerinde, düzenin bozulduğu dönemlerde, Deprem gibi acil durumlarda, sistemin yozlaştığı dönemlerde liderlik  çok önemlidir..Dağılmış düzeni  bozumlu zamanlarda, kriz yönetimi gereği, yetkiler mümkün olduğunca bir elde toplanır. Ya da her kafadan bir ses çıkıp işlerin yavaşlamasını önlemek için.Özellikle de sistemin yeniden tesisi için.Amaç düzeni normalleştirmektir.Öyle olmalıdır.

İşletmelerde normal zamanda özellikle proje yönetimi gibi zamanlı işlerde, zamansız gelişmeleri ve sorunları çözebilmek için liderlik önemlidir! Hiyerarşik karar mekanizması esnektir..Ast üst ilişkisi daha rahattır.. Kademe  zayıftır..

Ama normal zamanda ve normal düzende her kurum ve işletmede büyüklüğüne göre yönetim şekli genelde hiyerarşik bir yapıda ,  yetki ve sorumlulukların paylaşımı şeklide yönetim yapılır.
Tabir caizse tanımı yapılan iş sorumlusuna zimmet edilir!

Ancak azgelişmiş  ya da  gelişmekte olan ülkelerde bu düzeni sağlamak ,zordur..

En küçük işletmeden en büyük devlet yapısına kadar vatandaşlar özellikle uyanık dediğimiz kesim, işini daha hızlı halletmek için yönetimin en üst yapısına ulaşmaya çalışır..

Akraba, tanıdık, hemşehri, particilik,cemaat gibi bağlantılarla en üst karar mekanizmasına ulaşmaya çalışır..

Aslında bunu yaparken sistemi sürekli bozar..

Mesela,  bir şirkette  ilgili yönetici varken Genel müdüre ya da patrona ulaşmaya çalışır .. Çoğu zaman kuruma gelmeden en yetkili kim onun istihbaratını yapar..

Bir de bir çok yönetici,  kendi yerini sağlamlaştırmak, etki derecesini zayıflatmamak için bu tip ilişkilere çanak tutar!

Çoğu işletmelerde işlerin düzenli  gitmemesinin sebebi budur.. Hatta bir çok yönetici altının oyulması pahasına , patron işletmede düzenin bozulması pahasına her şeyin kararını ben vereceğim diyerek işletme yapısını zayıflatır..

Halbuki; işletmenin her kademesinin, kendi sorumluluğundaki işlerin başarılı yürütüleceği sistem teşvik edilmeli.

Allah alemi yaratırken nizam üzerine yaratmış.. Her varlığa bir sorumluluk yüklemiş. Her olaya her varlığa tekamül dereceleri vermiş..İnsanın kendi olgunluğu bile kemalat derecelerine bölünmüş..

Bir cümle yer gelmiş kırk mana ifade etmiş!
Son gelişmelerde siyasi yapıda yönetim konusunda yeni gelişmeler yaşanıyor.. Umarım tez elden , istikbalimiz için hayırlı olan bir sistem tesis edilir.

Sayın Davutoğlu zamanında,  Bakanlar işlerini genelde Cumhurbaşkanı ile bağlantılı yürütüyorlardı..

Davutoğlu'nu da rencide etmeden iletişim kurarak!
Bakanlar kurulu, bürokrasi, yapabilir miyizden ziyade, haberiniz olsuna daha yakın bir iletişim şekli!

Hatta vekiller ve bürokratlar bir iş yapılacağı zaman, fikir geliştireceği zaman, başbakan ne derden ziyade ;  Reis buna nasıl bakar diye düşünüyorlardı!Zaman zaman vekiller ve bürokratlarla yaptığımız sohbetlerde buna sıkça rastlıyorduk..

Sayın Cumhurbaşkanımız da orada % 100 temsil yeteneği olan meclis, oradan çıkan bir Başbakan ve Bakanları var demekten ziyade, Ben  %52 ile seçilmiş Cumhurbaşkanıyım diyerek, hızla bütün işeri ve yetkilerini kendine çekiyordu..Üstelik yetki sorumluluk dengesi de gözetilmeden!.

Kanunlara göre sorumsuz bir Cumhurbaşkan'ının yetkisi hızla artarken, sorumluluklar tamamen başbakana kalarak..

Tamam ülkemiz çok önemli bir krizden geçiyor.. Ve böyle bir durumda Liderlik vasfının yüksek olduğu yönetim sistemi başarılı olabilir.. Hiç olmazsa işler hızlı yürür.
Sistem hızla bozulurken yerine konacak sistem de oluşturulmalı..  Türk toplumu her problemli döneminde Liderler çıkarmıştır..

Liderlerin  sonrasında hep bir yavaşlama ve bozulma dönemi yaşanmıştır!

Tabir caizse at üzerinde savaş kazanmışız , ama at üzerinde devlet yönetilmediği için, düzensizlikten kaybetmişiz..

Cephede kazanmış masada kaybetmişiz..

Sayın Cumhurbaşkanımızdan benim beklentim,  bu kriz döneminin de sonunu düşünerek kendisinden sonra işlerin düzenli yürüyebileceği şekilde yetkilerini sisteme devretmelidir..Bu da liderliğin önemli vasfıdır da..Her ustanın bir zanaatı ve yetiştirdiği ustalar olmalı..
İşi sahiplerine zimmet etmelidir!

Yoksa düzen kurulmaz ise devlet kişiye bağlı yönetilmez, güçlü liderlerin ardındaki girdap bu milleti felakete sürükleyebilir. Milletin bekası için bu bir riskdir..

Sayın Genel Başbakan, Binali Yıldırım mustakbel başbakanımız!

Bakanken çok güçlü projelere imza attı.. Bana göre kullandığı yetki en az başbakan kadar önemliydi..
Birçok işi yakınlığı vesilesiyle,  Cumhurbaşkanının da onayını kolay alması dolayısıyla çok hızlı karar verebiliyordu! Başbakanı zaman zaman aşarak!

Şimdi Kendisi başbakan olacak ve bu düzende maalesef kendisi bay pas edilen olacak..

Umarım hızla düzgün, adil işleyen devlet düzeni kurulur..

Umarım en yetkiliye ulaşmadan sistem problemleri çözen ,hizmet üretebilen sistem tesis edlir

Yoksa yakında Sayın Cumhurbaşkanımız bütün yetkilerin toplandığı bir makam olacak..İş yapmaktan temsile vakit kalmayacak..

Tek direkli koca bir çadır misali..