Bir Leyle- i Kadir’i daha ağırladık gönüllerimizde,  hayır dualar ettik, yaralı gönüllerimize deva diledik. Kur’anı Kerim’e  muhatap müminler olmaktan bir kez daha gurur duyduk, şükrettik. Lakin  bu gece öyle gönüller vardı ki sızıları dinmeyen  biraz sevinçten biraz hüzünden  hıçkıran. Kuşkusuz bu gönüller Kur’anı Kerim’in yasaklı döneminde gönlü ayet ayet  kanayan  ‘’mazlum’’ halktı.

 Şöyle bir dönüp baktıktan sonra  geçmişe duyduğu özlemi hatırlayan , nüzül gecesinde saklanmadan raflarda, ellerde, gönüllerde Kur’anı Kerim-i olan bir kadir gecesine can olan ruhlar. Sanki tekrar ellerinden alınacakmışçasına  sımsıkı kucaklayan eller. Kimliğini  haykırırcasına bağıra bağıra kitabını okumak isteyen sesler. Ve sanki bir haber gelecekmiş te  özgürlüğüne, dinine, camisine kitabına uzanan elleri kesmeye hazır bekleyip, sokağa dökülecek olan neferler. Tam da bu havada karşıladık  on bir ayın sultanına kondurulan inciyi. Dualarda memleketin istikbali vardı, memleket demek inanç  demekti. Bayrak demekti ve kitap demekti. Bir çok ses inletti semaları ‘’Fırsat verme Ya Rabbi!’’.

    Sen bizi korumazsan , bize güç vermezsen bu sancağı taşıyamayız Ya Rabbi ! 

  Çok görmeyelim!  Yine aynı korku salıyor insanları, Yıkma vaadiyle gelen bir muhalafet  görüyorlar, geçmişi hatırlayıp yine camilerimize, kitabımıza uzanacaklar diye titriyorlar. Yeni nesilden umut bekleyen bir muhalefete, çektiğimiz acı  genlerimize işledi! neslimizi size yedirmeyiz diyorlar. Erdoğan ‘dan  ziyade özlerine sahip çıkıyorlar. O günleri tekrar yaşamak istemiyorlar. Kur’anın layık olduğu makamda kalmasını istiyorlar,  ellerinden alsalar da gönüllerinden indiremeyeceklerini haykırıyorlar. Sözde! kucaklayıcı siyaset   anlayışına kanmıyorlar. Gönüllerinde Kur’an sızısı olan yürekleri yüzlerinden tanıyorlar. 

Şimdi Türkiye’ye gözünü çevirmiş olanlara, muhalefete , iktidar olanlara haykırışımızdır  ;   Zaman şahit ki, tarih şahit ki, Balkanlar şahit ki, Akdeniz şahit ki,  Mekke- Medine şahit ki ,Orta Doğu şahit ki , Anadolu coğrafyası şahit ki Küdüs şahit ki  ve Kadir gecesi şahit ki bu millet Kitabını  bırakmadı, bırakmaz. Öyle bir necip ruha can veriyor ki (Osmanoğulları’dan Osman Bey buna en büyük örnektir Kur’ana duyduğu saygıyı ve karşılığında verilen imparatorluğu  hatırlayalım) bedeli kan, mükafatı gönül muzafferliği…

   İşte herkes bunu böyle bilsin ve adımını böyle atsın vesselam.