KUTLUYORUZ,ÜZÜLÜYORUZ UNUTUYORUZ

Bu 19 Mayıs'ta yine çeşitli tartışmalarla,ve Soma faciasının gölgesinde buruk da olsa bazı törenlerle hatırlandı.Bugünde neler olmalıydı nasıl kutlamalı anmalıydık;
19 Mayıs  1919'da Atatürk Samsun'a çıktı.Milli mücadeleyi başlattı.Milli birlik sağlandı ve işgal kuvvetlerini yurdumuzdan çıkardık.Milletçe çok bedel ödedik.Cumhuriyetimizi kurduk.Yeniden bağımsızlığımızı sağlamak için hala uğraşıyoruz.
Her yıl bu günü gençlik ve spor bayramı olarak kutluyoruz.Bir takım etkinlikler yapıyoruz.Belirli bir devlet etkinliği gibi,belirli bir şablonda,özde askeri bir şablonla.
Oysa yıllar acı günlerdi.Savaşlarla kazanılmış zaferler de acı bedel ödenmiş zaferler.Bunları hiç unutmamamız ve bu acılardan büyük çözümler, çıkış yolları bulmamız gerekiyordu.Ancak  yıllardır devlet töreni,askeri düzenin dışına çıkamadık.Her yıl aynı hareketler,aynı şiirler,aynı konuşmalar.Biz bunlardan sonuçlar çıkarmalıydık..
Mesela bayrağımızı,her yıl bilim dünyasının ayrı bir kalesine dikmeliydik.Her yıl gençlerimiz bilim olimpiyatlarında,bilim adamlarını kıskandıran buluşlar yapmalı,onları kutlamalıydık.Edebiyatta genç kalemlerin dünya çapında eserleri, bu yıl da onuncu dile çevrildi demeliydik.Sporda bu yıl tekvandoda, öbür yıl teniste  de madalyalar kazanmış gençlerimizin olmalıydı.Türk gençleri yardımseverlikte dünya gençlerine örnek oldu, denmeliydi.Gençlerimizin dünya çapında kurdukları edebiyat ve bilim kulüplerinin yönetici haberlerini konuşmalıydık.Bir 19 mayısta gençlerimizin bulduğu elektronik araçla gecelerimiz aydınlanaydı.Çocuklar genç olmak için çabuk büyümek istemeliydiler.Gençler hünerlerini sergilemek için 365 günü heyecanla geçirmeliydiler
En çevreci genç bizim olmalıydı,gençlerin oluşturduğu ormanlarda kutlamalar yapmalıydık.Gençlerin şiirleri ile gençlerin şarkıları ile türküleri ile çoşmalıydık diye düşünüyorum.
O zaman savaşta canını veren şehitlerimiz,savşta mücadele eden gazilerimiz,Atatürk ve silah arkadaşları boşuna değilmiş diyeceklerdi mücadelemiz boşuna değildi diyeceklerdi.
Belki kutlamalar daha bir toplumsallaşacaktı.
***** ***** **** ***
Soma madeninde yine topluca üzüldük.Milletçe kahrolduk,kızdık.Ama şimdiden unutmaya başladık.Sosyal medyada ilk gün nerdeyse başka paylaşım yoktu şimdi tek tük soma faciası ile ilgili paylaşım var.
Almanya ülkesinin güvenlik alt yapısını kömür madenlerinin güvenliğinden yola çıkarak hazırlamış.Amerika petrolden yola çıkmış kendi güvenlik  kurallarını geliştirmiş diğer alanlara uygulamış.
Biz  Gediz ,Erzinca 17 Ağustos  depreminde çok acı çektik.Deprem öldürmez tedbirsizlik öldürür dedik.Çok konuştıuk..Nihayet kentsel dönüşümü başlattık.Güzel sonuçlar da alınıyor.Ancak güvenlik ve çevre ,insan sağlığını ülke politikası haline hala getiremedik.İş güvenliği,sağlığı çevre konusunda bir atılım yapamadık.Muhalefet de iktidarda bu konu da maalesef arzu edilen noktaya gelemedi.İktidar olaya iktidarda kalma hesaplarıyla baktı,muhalefet de iktidarı yıpratma hesabının ötesine gidemedi.
Köyde muhtarlık seçimleri  çekişmesini devlet yönetme sevyesine taşıdık.Demokrasiyi oy sayısına indirgedik.
Edep adap,uzlaşma kültürü,konuşma,esneklik,şık davranışlar,nüktedanlık,estetik siyasette oyun dışında kaldı.
Sonuç Soma'da yine güvenlik zafiyeti,cehalet diz boyu.Şekli çalışma,Şekli denetim.İktidar yine kendini savunuyor muhalefet suçluyor.
Ne yapıyoruz?Kutluyoruz,üzülüyoruz.unutuyoruz