Batılı güçler, Türkiye’yi dört koldan kuşatmanın çabası içinde…

İslâm ülkelerini tek tek ele geçirdiler.

Ya kendilerine köle yaptılar veya işgal ettiler.

Kendilerine bir türlü uydu yapamadıkları, tek dişi kalmış canavara bütün gücüyle direnen sadece Türkiye kaldı.

Türkiye üzerinde de çok oyunlar kurdular.

Suikastlar, sabotajlar, darbe girişimleri, hükümeti yıkma çabaları ne yapsalar başaramadılar.

Başaramadıkça da azgınlaştılar.

Suriye’de, Libya’da, Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Azerbaycan – Ermenistan savaşında köşeye sıkıştırmak istedikleri hep Türkiye olmuştur.

  1. gösterdiği olağanüstü dirençle şu ana kadar bu kuşatmayı yarmasını bilmiş, hiçbir girişime başarı şansı tanımamıştır.

Bu tarih boyunca böyle olmuştur.

Küfür tek millettir.

Küfrün tek derdi, asırlarca İslâm’ın bayraktarlığın yapan Türkiye’yi tamamen boğmak ve bir daha ayağa kalkamayacak şekilde betona gömmektir.

İşte bu amaçla Abdülhamit Hanı devirdiler.

Bu amaçla Osmanlı’yı yıktılar.

Bu amaçla tarihimizle ve İslâm’la bağımızı tamamen ortadan kaldırmak için devrimler yaptılar.

Ama yaptıkları plan tutmadı.

Bitirdik dedikleri dev yeniden uyandı.

Yeniden karşılarına dikildi.

Yeniden tüm dünyaya zulümlerini duyurmaya başladı.

Şu sıralar İslâm ile Türkiye ile uğraşma ihalesini anlaşılan Fransa’ya vermişler.

Bu her devirde değişiyor.

Osmanlı’nın son dönemlerinde İngiltere’nin üslendiği tahrip etme görevini şu anda Fransa almış görünüyor.

Fransa her yerde karşımıza çıkıyor.

Bakıyoruz Akdeniz’de Yunanistan’ın yanında olan hatta onu kışkırtan Fransa, Libya’da darbeci Hafter’in yanında yer alan Fransa, Kıbrıs’ta rum ve Yunan ağzıyla konuşan Akıncı’nın arkasındaki görünen güç Fransa, Ermenistan’ın yanında bütün gücüyle duran yine Fransa…

Tabi Fransa yalnız değil. O da arkasındaki bütün batılı güçlere güveniyor.

Sonuçta müttefik görünen ABD, Rusya başta olmak üzere bütün küresel güçler karşımızda.

Yani tarihte olduğu gibi bugün de yedi düvele karşı direniyoruz.

Yedi düvele karşı büyük bir mücadele veriyoruz.

Üstelik bugün o yedi düvelin yanında, maalesef bazı İslâm ülkeleri de var. Başta Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere, Suud ve Mısır bütün gücüyle bize karşı bu güçlerin yanında yer alıyor.

Bu Müslüman ülkelerin halkının çoğunluğunun gönlü Türkiye ile birlikte olmasına rağmen yöneticileri, Müslüman Türkiye’ye karşı, Siyonist İsrail ve Hristiyan kulübü olan AB ülkelerinin yanında yer almaktan çekinmiyorlar.

Ama ne yaparlarsa yapsınlar başaramadılar, başaramayacaklar.

Zulüm ilelebet hüküm sürmez, sürmeyecek.

Gelecek Türkiye’nin öncülüğünde İslâm’ın olacak İnşallah.

Artık tarih yön değiştiriyor.

Zalimlerin devri sona eriyor.

Ne yaparlarsa yapsınlar Hak ve Adalete dayalı bir dünya kurulacak İnşallah.

Türkiye güçleniyor.

Türkiye gücünü her yerde gösteriyor.

Akdeniz’de, Libya’da, Suriye’de geri adım atmak zorunda kalan onlar olmuştur.

Türkiye buralarda kendini göstermeye devam ediyor.

Ermenistan’a yaptıkları her türlü silah ve askeri güce rağmen zafere yürüyen Türkiye’nin desteklediği Azerbaycan’dır.

Kıbrıs seçimlerinde dünyanın bütün küresel güçlerin desteklediği Mustafa Akıncı hezimete uğradı ve seçimler Türkiye’nin desteklediği Ersin Tatar’ın zaferi ile sonuçlandı.

Bu zaferler devam edecek İnşallah.

Kuşatma kırılacak ve verilen büyük mücadele sonuca ulaşacaktır.

Biz Hakk’ı haykırmaya devam ettikçe Allah bizimledir.

Ve Allah nurunu tamamlayacaktır.

Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.