Çok ilginç bir seçim yaşadık.

Benim bu seçimden okuyabildiklerim.

Tabii katılım yüksekti,şaibe yok denecek kadar azdı..

Her şeyden önemlisi belki de şimdiye kadar yaşadığımız seçimlerin, temsil yetkisi en güçlü olanı.

Ama   on üç yıllık tek parti iktidarından sonra,hiçbir partiye tek başına yetki vermeyen bir seçim..

Belki de başkanlık sistemi ülkemizde yönetim biçimi olacak idiyse dahi;  yakın zamanda olma ihtimalini rafa kaldıran bir seçim!

Gücün  tek bir elde toplanmasını riskli gören bir tercih.

Yetkinin karmaşık kullanılmasını tercih etmeyen bir seçim.

Kendi seçtiği bir meclisi, kurduğu bir  parlamenter sistemi ;her ne kadar kendi seçse de bir cumhurbaşkanını; onun  bu sistemi bozmasına izin vermeyen bir  seçim.. Çünkü o yetki; normal şartların ortaya çıkardığı bir seçimle  değil; ,yine  367 dayatmasıyla ortaya  çıkan  adaletsizliğe dur demek için,mecburen  bulunmuş ,bir çözümle seçilmiş bir Cumhurbaşkanı  seçimi  olduğunu, hatırlatan bir seçim!

Evet temsil yetkisi  çok kuvvetli bir seçim.

Alevi'si, Sünni'si, Roman'ı, Müslüman'ı, Hıristiyan'ı,  Türk'ü, Kürdü, Ermeni'si her türlü inanç, fikirden, kesimden temsilci Mecliste temsil ediliyor.

Ortada baraj da kalmadı.

Bütün bahaneler kalktı.

Halkın seçtiği bir meclis.  Olgun bir demokrasi sergilediğimiz , içerisinde dersler olan bir seçim.

Halk meclise dedi  ki ; al sana meclis. Tek başına olunursa  mevcut şartlarda tedirgin edici olabiliyor.

Çünkü darbe anayasası geçerli. Yamalı bir bohçaya dönmüş,dikiş tutmayan  bir anayasa.

Bu anayasadan iktidar, muhalefet, halk şikayet etmeyen yok. Toplumun önünde bir engel.

Madem iktidar ve muhalefet  bir birinize empati yaparak , istişare ederek bu işi çözemiyorsunuz, uzlaşmayı  kendi başınıza halledemiyorsunuz;  o zaman size bir çıkış noktası  göstereyim dedi.

Oturun bu yapı ile  daha adil şartlarda, üstelik birbirinizi mecburen dikkate alarak aranızda koalisyon yapın.

Dünya çok ilginç bir dönemden geçiyor. Düzen yeniden tanımlanıyor. Çevremizde  onca oyun oynanıyor. Bütün bunların  olduğu bir ortamda   daha geniş bir işbirliğine ihtiyaç var.Ortak akılın devreye alınması lazım. Ülkemin istikbali hırslara kurban edilemez.

Oturun uzlaşın! Medeni ölçülerde, demokratik   kurallar çerçevesinde uzlaşın..

Ben  jeostratejik , jeoekonomik,jepolitik konumuma göre, Merkez kuvvet olmak istiyorum, Küresel güç olmak zamanı geldi. Buna uygun bir anayasa yapın dedi.

Mevcut  anayasa ile bu olmaz!

Bu ülkenin sivil anayasaya ihtiyacı var..  Bunun için size tam yetkili ,temsil yetkisi kuvvetli bir meclis oluşturdum dedi.

Alın size kurucu meclis.Kimsenin dikte etmediği, demokrasinin ,özgür iradenin meclisi..

Ama geniş koalisyon ,ama meclisin tamamı,kurucu bir meclis gibi anayasayı yapın.

Bu milletin problemini çözün.  Bahaneniz kalmadı.

Anayasayı yapın,isterseniz tekrar önüme gelin, en hak edeninizi tekrar iktidara getiririm.İsterseniz dört yıl daha hükümet edebilirseniz devam edin dedi.

 

Eğer ,bu ortamı siyasi hırslarınıza kurban ederseniz, politik manevralarla vakit geçirirseniz, tarihe bakın hangi parti nerede?. Hangi siyasetçiler, nasıl anılıyor.

Biz sizlerden çözüm bekliyoruz. Ve her zamankinden daha yakından takip ederek.