Son yıllarda estetik operasyonlarında artış yaşanırken, bu durumun sosyal medyanın hayatın içerisine girmesiyle başlaması gözlerden kaçmıyor. Özellikle gençlerin çok fazla bıçak altına yattığını vurgulayan İlahiyatçı-Yazar Mehmet Emin Parlaktürk ise, belli kesim tarafından estetiğe bilerek özendirildiğinin altını çizdi. Parlaktürk, dinen fıtratı değiştirmenin haram olduğunu da aktardı.
HER ŞEY SOSYAL MEDYAYLA BAŞLIYOR
Mehmet Emin Parlaktürk, estetik operasyonların son yıllarda bu kadar çok artmasının, sosyal hayatın değişkenliğiyle alakalı bir durum olduğunu söyleyerek insanların başkasına imrenme gibi duygularla kendi kültüründen, inancından bağımsız hareket ederek bir akıntıya kapıldığını belirtti. Mehmet Emin Parlaktürk, “Bu unsurlar maalesef toplumun estetik konusunda bugün geldiği noktanın yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle Batı’nın ya da İslam dışı düşüncelerin etkisinde kalan ‘sosyal medyanın’ bombardımanına maruz kalan gençler estetiğe daha fazla özeniyor” diye konuştu.
VÜCUT ALLAH’IN EMANETİDİR
Özenme durumunu önlemek için gençleri ve çocukları mümkün olduğu kadar sosyal medya mecralarının tehlikeli yüzünden uzak tutup onları kendi öz değerleriyle tanıştırmanın gerektiğini vurgulayan Parlaktürk, bunun yanında gençlere kendi kültürünü ve dinini öğretmenin de önemli olduğunu kaydetti. Ama maalesef bu konuda başarılı olunamadığını dile getiren Parlaktürk, “Dolayısıyla özellikle gençler çok fazla ve yanlış estetik yaptırarak mağdur oluyor. Ayrıca insanın fıtratı en güzel bir şekilde yaratıldı. Allah insanı en güzel surette yarattı. İnsanların bu bilince ulaşması lazım. ‘Benim vücudum, yüzüm, burnum, ağzım ve bütün organlarım Allah tarafından yaratılmış ve bana emanet edilen organlarımı korumam gerekiyor’ bilincini gençlerimize aşılarsak, o zaman kendi vücudunu beğenmeme, başkalarını özenip estetik yaptırma gibi işlere girişmezler. İnsan fıtratını bozan her şey İslam dininde haram olarak kabul edilir. Ama günümüzde gençler özenti akıntısına kapılarak estetik yaptırarak kendini bambaşka bir insana çeviriyor. Ancak bu tür operasyonların insan sağlığına zararlarının olacağını da unutmamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
KÜRESEL ŞEYTANLAR DURMUYOR!
İnsan değişimi gibi unsurları yapan, sosyal medyadan paylaşan ve gençlerin kendilerine özenmesi için çalışan kişilerin, belli bir kesim tarafından yönetildiğine dikkat çeken Parlaktürk, bunların çoğunun Yahudi menşeli olduğunu açıkladı. Parlaktürk, “Bu kesimler, Müslümanları bozma amaçlı hareket ediyor. Hatta özellikle estetik konusunu bilinçli bir şekilde gençlere aşılamak için çaba gösterdiklerini düşünüyorum. Elimizdeki veriler de bunları doğruluyor. Bu yüzden yeni nesli duyarlı hale getirip daha dikkatli olmalarını sağlamak zorundayız” dedi.
BAZI DURUMLARDA ESTETİK HARAM OLMAZ
Estetik operasyonların zorunlu durumlarda yapılması gerekebiliyor. Bir kişi yaralanmış veya kaza yapmış olabilir. Hatta bir yerinde anormal görüntü olabilir. Bunun sonucunda mecburen gerçekleştirilen estetik operasyonlarının haram olmadığını aktaran Parlaktürk, “Ama başkasına benzemek için gerçekleştirilen estetik ameliyatları kesinlikle haramdır. Çünkü bu Allah’ın verdiğine razı olmayıp fıtratı bozmaya girer. Estetik yaptırmak, “Allah’ım sen beni çirkin yaratmışsın. Ben beğenmedim. O yüzden kendimi değiştirmek istiyorum” demekle eş değer olarak kabul görülür” şeklinde konuştu.
BAZI KİŞİLER KENDİNİ ŞEYTANA VE HAYVANA DÖNÜŞTÜRÜYOR!
Estetik operasyonların dozunu kaçırıp yüzünü şeytan veya bir hayvana benzetmek için bıçak altına yatan insanlar hakkında düşüncelerini belirten Parlaktürk, şunları söyledi: “Şeytan ve hayvana benzemeye çalışanları, insani düşünceden uzak, tamamen şeytani düşüncelere mahkûm olmuş ve insanlıktan çıkmış kişiler olarak görmek lazım. Bunlar kasıtlı olarak yapılıyor ya da yüzlerini hayvana dönüştürenleri kobay olarak kullanıyorlar. Kısacası hayvana ve şeytana benzeyen insanların arkasında kirli bir oyun var. Gençleri bu oyunlardan uzak tutmalıyız.”
