Temmuz 24  havalar ısındı! Yurdun her yanını ateş kapladı!

Ülkemizde de havalar ısındı, sabrın son sınırında patladık..

Çevremiz zaten yanıyordu!..

Ülkemizdeki yangınla  bölgemizdeki yangın birleşti.. Zorla, mecburen !

Cehalet yakıtı ile insanlık yanıyor, bölge kaynıyor.. En ufak kıvılcımla sanki saman alevi gibi yanıyor.. İçten içe kurgulanmış, hazırlanmış ateşe hazır ocaklar gibi..Bölgenin cehalet yakıtı benzin de yangına dökülünce yangının boyutu tahminlerimizin ötesinde!

Fırıncılar aynı, oyuncular aynı!!yıllarca hazırladıkları ortamları ateşe çeviriyorlar..Körükler her zamandan çok çalışıyor..

Ülkemiz bölgede her şeye rağmen, sağduyusunu koruyabilen,  sağlam ülke geleneklerini barındıran , tarihsel birikimleri ile bölgede, hatta dünyada aklı selimin abidesi..

Her şeye rağmen, her türlü galeyan hazırlıklarına , galeyanlara rağmen, liderlerimizin egolarına rağmen!

Az kalsın kuru bir otu andıran bölgenin lideri diye imparatorluk ilan edecektik.. 

Onlar bizleri davet etmeden, biz imparatorunuz olduk diye, kendimiz çalıp oynayacaktık! Bereket milletimizin sağ duyusu, ortaya koyduğu tepki bu maceralardan  bizleri korudu..

Eğer bölgede etikli olunacaksa, söz sahibi olunacaksa ki; olunmalı,  daha sakin serinkanlı, adım adım yol almalıyız..

Altını ekonomik  güç, bilgi, teknoloji birikimi ve serinkanlılıkla doldurarak!Tabii ki her zamankinden daha çok eğitime değer vererek..

Bölgede yıllarca hazırlanmış, petrol e dayalı ,sosyal ve ekonomik dizaynlar; cehaleti, cahil bırakılmış  toplumları, üstelik aynı milletleri farklı aşiretlere bölerek bölgenin yönetilmesine dayalı tarihi birikimle;bölgeyi  istedikleri kıvama getirdiler. Ülke mantığının dışında aşiretleri devletmiş gibi organize edip, küresel menfaatleri koruyan bir yönetim biçimi olarak.

Gizli kapılar ardında , güç paylaşımı ile kurgulanmış bu yönetim biçiminde,ülkemiz hep oyun dışı kalmış ,bırakılmış üstelik bölgedeki kurgu ülkemize karşı, ülkemizin gelişmesine karşı da sözde müttefiklerimiz tarafından silah olarak, tehdit olarak kullanılmış..

Amaç, bölgenin küresel güçler lehine,ekonomik potansiyelinin emniyetli bir şekilde kullanılması..

Orta Doğu  jeo stratejik olarak da kontrol edilip, Afrika  ve Uzak Doğunun kontrol altına alınıp dünyanın da yönetiminde etkili olunmasıdır.

Ancak bölgede bütün bunları yapmak için Türkiye'siz bir güç her zaman eksiktir ve eksik kalacaktır.

Yeni  yeni anlaşılmıştır ya da henüz öyle görünmekte; Türkiye'siz bir güç sadece yangın çıkarmaz , ateşi çıkaranları yangında boğar..

 Irak maceraları, Afganistan bunu göstermiştir..

Ancak bu konu  ülkemizde bir lidere mal edecek kadar da basit bir konu değil!

Kuru liderlik çıkışlarında nasıl maceralara sürüklendik, nasıl kırmızı çizgilerimizi ihlal ettik,  kendi kendimize konuştuk , çok yakın tarihimizde ve çok canlı yaşadık , yaşamaktayız..

Son olaylar yaz sıcağında, her türlü sabrı gösteren milletimiz ve devletimiz ; sıcak bölgede, olayların tamamen kontrolden çıkıp ülkemiz için bir tehdit olmaya yüz tuttuğu anda olaya el koymuştur..

Üstelik her alanda, aynı anda, zamanlama ve uyum içerisinde olaya el koymuştur..

Bu çıkış ülkemizde yaşayan her kesin istiklali ve istikbali için yapılmalı idi..

Kürt vatandaşlarımız artık siyasi olarak mecliste güçlü temsilcileri HDP ile gerekli her türlü isteklerini tartışabilir,mücadele edebilir.. 

Ama silahla asla! Çözüm süreci ve toplumsal barışın bir toplumun inisiyatifine bırakılmayacak kadar değerlidir. 

Seçimde halkımız gerekli hoşgörüyü fazlasıyla göstermiştir..

Bu iş bir örgütün, uluslararası güçlerin taşeronluğuna bırakılmayacak kadar hayatidir..

Küresel olarak sıcak günleri yaşadığımız şu anda, her zamankinden çok dayanışmaya ihtiyacımız var.

Bu konu siyasi rant haline çevrilmeyecek kadar hassastır, bu ateşi kendi siyasi bekası için kullanan kim olursa olsun bu ateşte yanacaktır!

Bu  bir küresel ısınma,hatta adı konmamış bir dünya savaşıdır!.