15 Temmuz'un Türkiye'ye yönelik olumsuz etkilerini yaşamaya devam ediyoruz.

Türk Lirası'nın dolar karşısında değer kaybı, ihracat kaybı, ekonomide daralma, iç piyasada hareketliliğin yavaşlaması...

Tüm bu yaşadıklarımız 15 Temmuz'u gerçekleştirenlerin Türkiye'yi bölgesinde bir güç olmaktan ve yönetilebilir olmaktan çıkarmak istemesinin bir sonucu mu?

Hepimizin cevabı belli; EVET!

“Büyüyen Ekonomi Konya ve KTO 2023 Projeleri” değerlendirme toplantısında KTO Başkanı Selçuk Öztürk de bu anlamda ekonomideki gidişatı anlatırken önemli bir noktaya dikkat çekti.

Dünyadaki ekonomi dengeleri belirleyen küresel kuruluşlar... Küresel çeteler... 

Ülke ekonomilerini etkileyen ve öne çıkan 3 kredi derecelendirme kuruluşu var; 

S&P, Moody's ve Fitch... 

Bunlar özel kuruluşlar ve işleri Amerika'nın darbe yapmak istediği veya hizaya getirmek istediği ülkelere ekonomik baskı uygulamak.

Tam bir küresel çete gücü... 

Silahları olmasa da hazırladıkları raporlarla istedikleri ülkenin ekonomik gidişatını sekteye uğratıyorlar... Amerika güdümünde oldukları için de sahtekarlıklarına rağmen inandırırcıklarını sağlıyorlar!...

Aynı kuruluşlar 15 Temmuz'da da arkasında Amerika ve İsrail'in olduğu FETÖ Lideri Fetullah Gülen'in darbe girişiminden sonra da peş peşe açıklamalar yaptılar... 

Bir anda araştırma yapmış ve uzak vadede beklentileri incelemiş gibi;

S&P, aceleyle not düşürme kararı verdi. 

Fitch ve Moody's, Türkiye'nin notunu 'yatırım yapılabilir' seviyesinin altına indirdi. 

Kararlar ekonomik olmaktan çok siyasi... 

Çünkü kararların darbe girişiminden hemen sonra alınması, Türkiye üzerindeki planları bulunanların bir senaryosu...

Hedef; Türkiye 2023 yılına zayıf bir ülke olarak, iç karışıklıklar içinde girsin. 

KTO Başkanı Selçuk Öztürk de, “Asıl mesele, Türkiye'nin etkin bir aktör olmasını engellemek. Türkiye ne zaman yapısal sorunlarına odaklansa, büyük projelere başlasa ve geleceğini şekillendirecek anayasa değişikliği ve benzeri adımları atma sürecine girse, çok farklı bir süreç başlıyor, başlatılıyor. Amaç, Türkiye'nin odak noktasını değiştirmek”  ifadeleriyle duruma açıklık getiriyor. 

Ancak bu oyunun tutmayacağı açıktır. 

Nitekim Türk iş dünyası tüm baskılara rağmen yatırımlarını sürdürmüş ve yabancı yatırımlar da Türkiye'ye yönelik yatırımlarını geri çekmemiştir. 

İhracatta yaşanan daralmanın ardından 2016 sonu itibariyle toparlanma başlamıştır. Dolayısıyla iş dünyası 2017'ye umut içinde girmiştir.  

İş dünyası oyunu görmüş ve spekülatif söylemlere aldırış etmemiş, daha çok üretmek, daha çok çalışmak, daha çok istihdam sağlamak, daha çok ihracat yapmak, daha çok vergi vermenin çabası içine girmiştir. 

Nitekim Sayın Öztürk'ün, “Unuttukları bir şey var ki Anadolu ekonomisi her şeyin farkındadır. Bizler hiçbir oyuna boyun eğmeyerek, her şeye inat dik durarak, daha çok çalışarak, daha çok üreterek ve daha çok yatırım yaparak, tüm oyunları bozacak ve ekonomimizin teminatı olmaya devam edeceğiz...” açıklaması iş dünyasının psikolojisinin olumlu yönde olduğunu göstergesi...

Oyun büyük, küresel güçler, Siyonist fikirler ile ülkemiz üzerinde büyük bir saldırı içindedir. Uyanık olmakta yarar vardır, onların sahte rapor yazan kuruluşları varsa Türkiye'nin de kendine güveni vardır ve gücünün farkındadır... 

***

Küresel çetelerle savaşta en önemli silah birlik ve beraberliktir. Bu anlamda KTO'yu tebrik ediyorum. 

Oyunların farkında olarak, “Türkiye'yi yönetilebilir olmaktan çıkarmaya çalışanlara inat” var gücüyle mücadele ediyor; Konya iş dünyası. 

Daha güçlü mücadele için de önemli bir hamle yapılarak, Konya Ticaret Odası Stratejik Araştırmalar Merkezi Projesi başlatıldı. 

Merkez, Türkiye'de ilk yerel Tink-Tank kuruluşu olma özelliğine sahip olacak. 

Bölgesel ve küresel sorunlar derinlemesine ele alınacak. 

Uluslararası bilim standartlarına uygun ve siyasi kaygılardan uzak bir şekilde, farklı görüşleri bir araya getirerek bir diyalog platformu vazifesi görecek; Konya için  ortak aklın inşasına katkıda bulunacak. 

S&P, Moody's ve Fitch gibi küresel çeteler de Think-Tank kulüpleri şeklinde kurulmuştu. 

Şu anda da Amerika güdümünde ortak akılla hareket ederek ekonomi darbeleri yapıyorlar. 

Umarım Türkiye'nin gelişmesinde öncü olacak ortak fikirler Konya'dan çıkar...

Ortak dili, ortak anlayışı, ortak vizyonu konuşmaya başladığımızda Konya'nın önü açıktır. 

En önemlisi ise küresel çetelerin sanal oyunlarının etkisi de önemli ölçüde kırılacaktır. 

Çünkü önemli olan zafere, başarıya inanmaktır ve zafer inananlarındır. 

İş dünyasını böyle bir atak yaptıkları için kutluyorum...