Alışkanlık bir şeye alışma hali..

Zaman içinde  iç ve dış etkenlerle fiil ve davranışlarımızın tekrarlanması!

Aile , çevre ve geleneklerin  bizlere yüklediği, adeta koşullu davranışlar..

Çoğu zaman istem dışı kendiliğinden harekete geçen, refleksleşmiş  eylemlerimiz.

Bir ailenin, toplumun sosyal  ve psikolojik şifrelerini geleceğe taşıyan davranış biçimi.

Kişisel olarak huylaşmış davranışlarımız!.

Düşünmeden konuşmalarımız, aklımızın dilimize yetişemediği haller!

Bağımlılık!

İptila..

Düşkünlük!

Toplumsal karakter!

Adeta tarihsel kimliğimiz..

Geleneklerin, örfün temel taşı..

Alışkanlıklar tarihten süzülen pozitif davranışlar olduğu gibi, tarih içerisinde  coğrafi, sosyal ve ekonomik olaylara göre de şekillenmiş, toplumsal ortak paydalarımız da olabilir..

Alışkanlıklar, milletten millete değiştiği gibi bazen aynı toplumda şehirden şehre, aileden aileye de farklılıklar gösterebilir..

Zira her toplumun yaşadığı olaylar karşısında farklı reflekslerimiz vardır.

Bazen toplumsal ve bireysel yaşamdaki gelişime göre,  toplumsal ve bireysel davranışlarımızda da değişimler olmalı, olmakta! Sosyal statülerimiz değişmekte..

En basiti  bekarken evlenerek, eş oluyoruz, evladımız doğuyor baba makamına erişiyoruz!

Ya da çırak, kalfa usta, patron oluyoruz..

Esnaf , sonra işadamı oluyoruz..Daha büyüyerek ve gelişerek uluslar  arası işadamı oluyoruz..

Köyde otururken, şehre göçüyoruz, bireysel birçok davranışımızı terk edip şehrin ortak paydalarına, asgari müştereklerine  tabii oluyoruz..

Her aşamanın kendi davranışları var ve biz bu farklı davranışları edinmeliyiz.

Yeni davranışlar edinmek, davranışlarımızı eleyerek daha iyisini yerine koymak, bir öğrenim aynı zamanda eğitim; gelişimin temel taşı!

Gelişim başlarsa; durağan davranışlar  önümüzde engel halini.

Kendini yenileyemeyen, yeni davranışlar edinemeyen bireyler ve toplumlar hep yeni duruma karşı savunmacı duruma geçerler.Çatışırlar..

Kendi durumlarını en doğru bulmaya başlarlar! 

Bu tip insanlarda ve toplumlarda uyumsuzluk problemi hat safhadadır!

Yeniliğe kapalı, öğrenmeye değer vermeyen,  gelişime direnen bir yapı geliştirirler..

Gelişme için kararlı değil, mevcudu korumak için inatçıdırlar..

Ben buyum!beni böyle kabul et! biz buyuz.. biz değişmeyiz , değişemeyiz gibi saplantıları vardır!

Can çıkar, huy çıkmaz gibi bir ata sözünün arkasına sığınırlar..Oysa her gün yeni alışkanlıklar edinerek, okuyarak, yaşamı yeniden , yeniden öğrenerek, cüz-i iradesini harekete geçirerek yeni duruma uyum sağlayabilirler.. Hatta toplumun değişim  konusunda , önderi olabilirler!

Bu gün durumumuzu bir  birim davranış baz alırsak, edineceğimiz, öğreneceğimiz, keşif edeceğimiz dokuz yüz doksan dokuz davranışla ; yeni durumumuz bin olur!Değişmez dediğimiz huyumuz yeni durumumuzun  binde birine düşer..

Yenisini öğrenemediğimiz sürece,  davranışlarımız huyumuz, toplumun  ve dünyanın, hatta kişisel durumumuzun değişimi karşısında, alışkanlıklarımız ayağımızdaki kum torbası olacaktır..

Bu gün, şehirlerde trafik karmaşası, apartmanlarda pencereden balkondan çöp atmak, yayaya yol vermemek, kalabalık yerde yüksek sesle konuşmak, siyasilerde olduğu gibi karşısındakini dinlemeden üstelik bağırarak konuşmak..

Kuyrukta sıraya uymamak 

Esnafın büyüyen işletmesinde iş adamı olamayıp, bir holdingi  dükkan yönetir gibi yönetmesi..

Yeni evlenen çiftin ; kurmuş olduğu ailesinde eşi ile ortak değerler üretme yerine kendi eşine kendi davranışlarını kabul etmeye zorlaması..

En lüks arabaya binip, trafikte eşeğe biner gibi yol alması!

Dev projelere imza atıp, dev projenin yolunu koymayan patronun köyde tuvalet yapar gibi davranması.

Başkasından hakkını ararken Kuran'ın bütün ayetlerini sayıp takva  timsali kesilip, borcu ve yükümlülüğü olunca ben babamdan böyle gördüm davranışına bürünmesi.

Toplumumuzda ayaklarımızda kum torbası haline gelmiş, alışkanlıklarımız, huylarımız değil mi.

İrademizi kullanıp yerine daha iyisini, insancasını, toplumcasını koymak çok mu zor?

Bu gün yerinde sayan ülkemizin gelişmesinin önündeki engel,ayaklarında kum torbası olan alışkanlıklarımız değil mi?

Bizlerin ayağında hangi kum torbaları var?_ Düşünmemiz gerekmez mi_