YÜREĞİME CEMRE DÜŞTÜ, insanı sevmenin, Yaradan'ı Allah olduğundan Hakk için sevmenin nasıl ilahî aşka götürülüşünün bir yolculuğudur. Bu romanın başkahramanı olan Esma(Esmaca), kendisini aldatan ve sakat kalmasına sebep olan eşini bile sevmeye devam etmiş. Aşkının sırrını ifşa edemezdi ya.
Esma köyde yetişmiş, geleneklerine, örf ve adetlerine sıkı sıkıya bağlı verdiği sözden asla dönmeyen bir kadın, kocasını kusursuz gören bir kadın. Ahmet ise yine köy kültürüyle yetişmiş; fakat üniversiteye başlamasıyla geleneklerine, toplumun değer yargılarına ters düşmüş, onları hor gören biri.
Tekerlekli sandalyeye mahkum olarak yaşayamaya devam eden Esmanın tasavvufa yönelişi ve gerçek aşkı buluşu. Şems-i Tebrizi'in "Makalat"ını okumasıyla başlayan tasavvufî yolculuğu
"Günümüzde aşk olarak adlandırılanlardan çok daha başka idi aşk Hiç düşünmeden başını verebilmekti. Yüreği yangın yeri iken üşüyorum diyebilmekti."
"Onun indinde aşk kaybetmek, özgür bırakmaktı. Aşkın yangınında boğmamaktı aşığı. Bazen de sabretmek, iki damla gözyaşı olabilmekti. Her şeyden önce sevilen için kendini feda edebilmekti; lakin yüreğinden asla ödün vermemekti.
Aşk, öğrenilen bir duygu değildi, içinde şimşeklerin çakmasıyla oluşan bir delilik, divanelik haliydi. Aşk tabiriyle Mecnunluktu. Baktığı her yerde onu görebilmekti. Nefesi olabilmek, nefes olabilmekti. Dokunmak, hâşâ! Kalbe nur olup da inebilmekti."
Ayşe Ünüvar'ın nefis yorumuyla yüreğinden süzülerek gelen YÜREĞİME CEMRE DÜŞTÜ Dokuz yayınlarından çıkarak okuyucuyla buluşmanın mutluluğunu yaşamaktadır.
İyi ve faydalı okumalar
İletişim adresi:
Mimar Muzaffer cad. Rampalı çarşı no:49
Meram-KONYA. Sıla Kitabevi. Tlf: 0332 351 81 29
