Kitabın adı: RUHUM KIYAMA KALKTI

Yazarı:Emrullah Özdemir

Basımevi:Akçağ Yay.

Basıldığı tarih ve yeri:2015/ANKARA

Kaçıncı baskı olduğu:I. Baskı

Türü:Hatırat/Roman

Kitabın fiziksel özellikleri:Karton kapaklı, siyah renkli, resimli, küçük boy kitap. 190+2 sayfa.

Kitabın muhteviyatı:

Kitap 1890'lı yıllardan itibaren Birinci Cihan Harbine gelinceye kadar Ermenilerin yaptıkları ayaklanmaları, propaganda faaliyetlerini, Ermeni Komitelerinin yabancı devletlerle yaptıkları yazışmaları, onların ihanetlerini, Ermeni Din adamlarının Ermenileri kışkırtmalarını, Taşnak ve Hınçak partilerinin Doğu Anadolu'da bir Ermeni Devleti kurmak için teşkilatlanmalarını, ihtilal hazırlıklarını, halkı baskı altında tuttukları, isyana katılmayanlara uyguladıkları baskıları, nüfus olarak çoğunluğu sağlamak için Müslüman Türk halkına yapılan zulüm ve katliamları ve tehciri konu alır. Ermeni milletini değil Ermeni komitelerinin Türklere ve Müslümanlara soykırım yaptığını vurgular. Bu dönemde Devlet-i Aliye'ye bağlı olan ayaklanmaya katılmammış masum Ermenilerin de varlığından bahseder.

RUHUM AYAĞA KALKTI, Ermeni komitelerinin Türklere karşı uyguladıkları bir vahşetin belgeselidir. Akla hayale gelmedik vahşetler, ne yazık ki tehcir öncesinde ve sonrasında Türk halkına uygulanmıştır. Bu kitap, insan ruhunun dayanamadığı olaylara tanıklık etmektedir.

RUHUM AYAĞA KALKTI, Hariciye Tüksek memuru Abdullah Halid Efendi'nin oğlu Ahmed Ziya'nın başından geçen acı dolu bir hayatı anlatır. Ahmed Ziya, doğum esnasında annesi öldüğünden dolayı babası tarafından "bir anne katili olarak" yalnızlığa ve kimsesizliğe terk edilmiş bir gençtir. Baba sevgisinden mahrum olarak yetiştirilmiştir.  I. Dünya Savaşı'nda Anadolu'ya asker olarak yazılmasıyla kara talihini de peşinden sürüklemiş, akla hayale gelmeyecek olaylara tanıklık etmiştir. Önce bindiği gemi Rus donanması tarafından batırılmış, kurtulabilen birkaç kişi arasında Teşkilatı Mahsusa elemanlarıyla birlikte kendisi de vardır. Daha sonra Doğu Ordusunda savaşmak üzere cepheye gitmiş, tifüsten ölmek üzere olan bir askeri Erzurum'da memleketine götürmüş, orda onun yetimlerine sahip çıkmak için geri dönmemiştir. Ama bu kaldığı yıllar ömrünce unutamadığı feci olaylara sahne olmuştur. Askerin ailesinin namusunu Ermeni Çetelerinin vahşetinden koruyamadığı gibi karısını da bizzat Ermenilerin eline geçmemesi için kendi silahıyla vurmak zorunda kalmıştır:

Ermeni komitacılarının vahşetlerinden örnekler:

"…Mikoç ise yılan misali bakışları ocağın içinde karşılık verdi. Dur vire, bitti mi sanırsın? Daha gerisi var. Ardından ocağın içinde kavrulan Abuş'un cesedini tüfeğin süngüsüyle çıkardıktan sonra tandırın ortasında bıraktı. Eşkıyalar bile gördüğü manzara karşısında şaşırmış, merakla Mikoç'un bundan sonra ne yapacağını bekler olmuşlardı. O ise kendinden emin sabinin kömüre dönmüş cesedini eliyle yokladıktan sonra belinden çıkardığı hançerle sağ kolunu kesmeye başladı. Minicik kolu bedeninden ayırdıktan sonra Hati Ana'nın tepesine dikildi ve torununu bir parçasını ihtiyar kadının ağzına uzatarak bağırdı: "ye!"…"(s.128 v.d)

"…Son arzusunu yerine getirdim. Ellerimle, göğsüne çekiştirdiği hançeri kalbine yavaşça iteklerken ben tüm cihanına altında kalmışçasına bezmiş ve bitkin, Güle ise ismi gibi gülen gözleriyle huzurluydu. Ya rabbim! Nasıl bir imtihandaydım. Sevdiğim kadının, doğmamış evladımın canını almaya mecbur bırakacak kadar büyük, nasıl bir günah işledim ki bana bunu reva gördün?" (s.152)

Tabii Ermeni çetelerinin yaptıkları bunlarla bitmiyor, diğer illerde yaptıkları da bunlara rahmet okutacak türden.

"Hepimiz Ermeniyiz "diye bağıran kimliksizler bu kitabı bilhassa okumalarını tavsiye ediyorum

Adres:

Akçağ Basım Yayım ve Pazarlama A.Ş

Tuna Cad. No: 8/1 Kızılay/ANKARA

Telefon: (312) 43217 98-433 6 51 faks:312 432 28 52

e-posta:[email protected]

www.akcag.com.tr

 

 

Editör: TE Bilişim