Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin bu haftaki Pazartesi Sohbetleri’nde “Kafkas Kartalı İmam Şeyh Şamil” anlatıldı. İmam Şeyh Şamil’in hayatını, Rus Çarlarına karşı verdiği hürriyet mücadelesini, fikir ve düşüncelerini dile getiren Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü,“Şeyh Şamil, naibi Hacı Murat’la birlikte Çarlık Rusya’sına karşı müthiş bir mücadele veren iman abidesi kahraman bir mücahid idi. Kahraman olarak yaşadı ve kahraman olarak öldü olarak öldü” dedi.

İSLAMİYET’İ İHYA ETMEK İÇİN MÜCADELE ETTİ

Ahmet Keleşoğlu Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen sohbette Dr. Mustafa Güçlü, İmam Şeyh Şamil’in vefatının 147. yıldönümü münasebetiyle yaptığı konuşmasında, Kafkasya coğrafyasını, “118 dilin konuşulduğu, özgürlüğüne düşkün insanların yaşadığı bir coğrafya” olduğunu ifade ederekKafkaslara önce Hunlar, Avarlar, Göktürklerin,daha sonra Etiler, Roma, Selçuklu ve Osmanlıların egemen olduklarını belirtti. Ruslardan da bahseden Dr. Güçlü,bu coğrafyanın tarihi geçmişini anlattıktan sonrasözü Selçuklu,Rus ve Osmanlı münasebetleri ile savaşlarına kadar getirerek Kafkas halklarının mücadelelerine yer verdi. Rusların 1783’de Gürcistan’a girmeleri, Kırım’ı ilhak etmeleri ve Kafkasya’yı darmadağın etmeleri üzerine Kafkas halkının da, İmam Mansur önderliğinde kıyama (cihada) kalktıklarını kaydeden Güçlü, diğer imamların bu cihadda şehit olmalarından sonra aksakallılar tarafından Şeyh Şamil’in imamlığa getirildiğini söyledi. Güçlü, Rusların, Kafkasya’da ortadan kaldırmak istediği İslâmiyet’i, tekrar ihya etmek, yaymak için uğraşan Kafkas-Rus mücadelesinin en unutulmaz sîması ve düzenli Rus ordularını dize getiren büyük mücahidi Şeyh Şamil’in, 1797 senesinde Dağıstan‘ın Gimri köyünde dünyaya geldiğini ve babası Muhammed tarafından, ona Ali isminin verildiğini dile getirdi. 1834’de imam olan Şeyh Şamil’in 60 bin kişiden oluşan düzenli bir ordu kurduğunu ve Kafkasya’yı da 20 bölgeye ayırdığını ifade eden Güçlü, kendisinin de 600 mücahidden oluşan seyyar bir kuvvet oluşturarak vur-kaç taktiğiyle 300 bin kişilik Rus ordusuna çok büyük kayıplar verdirdiğini söyledi. Güçlü, konuşmasını şöyle devam etti: 

RUSLARI ACİZ BIRAKTI VE KÜÇÜK DÜŞÜRDÜ

“Bu küçücük ordu ile tam yirmi beş sene, İslâm’ı yok etmek ve Müslümanları kahretmek isteyen Ruslara kan kusturdu. Nice generallerini harb meydanlarında öldürüp, nicelerini de çarlarına karşı küçük düşürdü. Onları aciz bıraktı.” 

Güçlü, Şeyh Şamil’in yiğitçe ve kahramanca mücadele ettikten sonra Ruslara esir düştüğünü ve Çar Aleksandr’ın kendisine son derece hürmet gösterdiğini ve 10 yıllık esaret hayatında kendisini kitaplara verdiğini belirtti. 1870’de hacca gitmek istediğini dile getirdi ve bir oğlunu rehin bırakarak önce İstanbul’a, sonra Mısır ve oradan da gemiyle Hicaz’a ulaştığını kaydeden Güçlü, “Hayatı vatanı, namusu ve şerefi, mukaddes değerlerini muhafaza etmek için eşsiz bir mücadele ile geçen Şeyh Şamil, 1876 senesinde hastalanarak Medine-i Münevvere’de vefat etti. İmam Şamil’in cenazesi çok kalabalık bir cemaat eşliğinde kılınan cenaze namazından sonra Cennetü’l-Baki kabristanına defnedildi” dedi.

Güçlü ayrıca, Şeyh Şamil’in çocuklarının Türkiye’ye geldiklerini ve MHP ile AP’den milletvekili seçildiklerini ve torunlarından birisinin Seydişehir’e yerleşmesi üzerine gittiğini ve gördüğünü de söyledi.

HABER MERKEZİ 

Editör: TE Bilişim