Hz. Mevlâna’nın Selçuklu Sultanları’yla sürekli temas halinde olduklarını söyleyen Doç. Dr. M. Ali Hacıgökmen, Moğol saldırılarının durdurulmasında da Hz. Mevlâna’nın stratejisinin etkili olduğunu belirtti.

1226-1227 yıllarında Anadolu’nun dışında her yer ateş deryası içinde olduğunu, Moğollar’ın her yeri kasıp kavurduğunu ifade eden Hacıgökmen, Selçuklu Sultanlarının sadece Konya değil, Sivas, Kayseri, Erzurum, Afyon’a kadar büyük surlar inşa etmeye başladıklarını, Selçuklu hazinesinin büyük bir kısmının da Afyon’a taşındığını, her türlü tedbirin alınarak savunma stratejisi uygulandığını söyledi. 

Hacıgökmen, “Böyle bir dönemde Mevlâna’nın babası Sultanü’l Ulema Larende’ye göç kararı alır. Bu kararda Alaaddin Keykubat’ın daveti etkili olmuştur. Bu davette özellikle Emir Musa’nın ve Bedreddin Gevhertaş’ın çok önemli bir rolü vardır.”dedi.

Mevlana’nın Moğol taraftarı olduğu yönündeki iddiaların tamamen asılsız olduğunu belirten Hacıgökmen; “Mevlâna’nın Moğollarla Anadolu’da mücadele edip Anadolu’dan atmak için her türlü çareye başvuran II. İzzeddin Keykavus’a da ‘oğul’ dememesi gerekirdi. Demekki Mevlâna 4. Rükneddin Kılıçaslan’la ilişkileri ağabeyi II. İzzeddinz Keykavus gibi ona bir ‘baba’ gibi yaklaşmış olduğunu söylememiz mümkündür. Mevlâna’nın Sultanlara yazdığı Mektupları bu tezimizi doğrulamaktadır” dedi. 

Program sonunda Araştırmacı yazar Av. Mehmet Ali Uz tarafından Doç. Dr. M. Ali Hacıgökmen’e günün anısına hediye takdim edildi.

HABER MERKEZİ 

Editör: TE Bilişim