Altun-Apa kimdir?

O, devletin bekası için ölümü göze alabilecek kadar mert, çalışkan, doğru sözlü ve sözünü esirgemeyen bir asker, sipehsalar, emir-i ahur, atabek ve çaşnigirlik gibi önemli vazifelerde bulunan bir devlet büyüğüdür.

Hayatı

Hayatı hakkında, net bilgilere ulaşamıyoruz. Ne zaman doğduğu belli değildir. Ancak devlet hizmetinde görev aldığı zamandan itibaren hayatı hakkında bazı bilgi kırıntılarına erişebiliyoruz.

Şemseddin Altun- Apa'nın babasının ismi Abdullah olarak geçmektedir. Şemseddin Altun-Apa ilk defa II. Kılınç Arslan zamanında devlet hizmetine girmiştir. Emir-i ahur görevinde bulunan Altun- Apa'nın Konya-Beyşehir yolu üzerinde bulunan bir kervansarayı bulunmaktadır. (1) Altun- Apa, bu kervansaray için Konya'nın içindeki eski çarşıda bulunan iki dükkânının vakfetmiştir.  Bu dükkânların gelirleriyle önce hancının maaşı temin edilecek, sonrada hanın ışıklandırılması için bezir ve kışın yolcuların ısınma ihtiyacını karşılamak üzere odun satın alınacaktı.(2)

Alaeddin Keykubat zamanında devlette çaşnigirlik görevinde bulunan Altun- Apa'yı, Sultan Selçuklu-Harzemşahlılar arasındaki münasebetlerin gerginleşmesi üzerine Celaleddin Mengüberti'ye kıymetli hediyeler hazırlatarak elçi olarak gönderdi. Akrabalık bağı kurarak Moğollara karşı bir güç oluşturmak düşüncesiyle Celaleddin'in kızını oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev'e istedi. Bu sırada Harzemşah Selçuklulara ait olan Ahlat kalesini kuşatmıştı. Ancak elçilik görevinde bir muvafakat elde edemeyen Altun-Apa meyus bir vaziyette Konya'ya döndü. Mengüberti, kuşatmadan vazgeçmediği gibi bazı Selçuklu beldelerini de yağma ve talan etmişti.(3) Olaylar bir türlü sükûn bulmadı ve Harzemşahlarla Yassı çemen savaşı yapıldı. Selçuklu ordusunun galip geldiği bu savaşta da Altun-Apa'nın büyük yararlılıkları görüldü. Daha sonra sultan Altun  -Apa'yı 5000 kişilik bir kuvvetle Ahlat'ın alınması için görevlendirdi.( 4)

Altun Apa, 1234 yıllarında Sultan Alaeddin Keykubat'ın izdivacı için Şam'a gönderildi. Olay şöyle gelişti: Sultan Alaeddin Keykubat, bozulan Eyyübi dostluğunu yeniden tesis etmek ve yaklaşan Moğol tehlikesi karşısında bir güç birliği oluşturmak için Melik Eşref'le akrabalık kurmak istiyordu. Bu düşünce ile Melik Adilin kızı ve Eyyübi Hükümdarı Melik Eşref'in kız kardeşi Melike Gaziye Hatun ile evlenmek istedi.  Bu düşüncesini Hokkabaz oğlu Seyfeddin'e açtı. Sultan, sarayın hazinelerini, elbise ve kumaş odalarını ve ıstablını(ahır) açarak birçok kıymetli hediyeler, kumaşlar, atlar, altın ve mücevherat hazırlayarak Gaziye hatun'u talep için yolcu etti. Seyfeddin'in Malatya'ya varıp hastalanması üzerine yerine Çaşnigiri, Şemseddin Ebu Said Altun-Apa'yı gönderdi. Altun- Apa, Malatya'ya vardı ve hediyeleri alarak yola devan etti.

Eyyübi hükümdarları, Sultanın İzzedin b. Bedr ve diğer esirlere karşı yaptığı güzel muameleyi göz önüne alarak elçilik heyetini çok iyi karşıladılar. Melik Adil'in oğulları Şam'da toplanmıştı, Altun-Apa ve kadı huzurunda nikâhları kıyıldı. Gelinin çeyizinin hazırlanması için Şemseddin Altun- Apa'nın bir müddet beklemesini istediler. Elçi bir mektupla durumu Sultan'a arz ederken, Eyyübî hükümdarlarını taziz etmek maksadıyla onun Malatya'ya kadar gelmesini de belirtiyordu. Sultan Malatya'ya geldiği zaman boynunda bir çıban çıktı.  Sultan, boynundaki çıbanı Cerrah Vasil'e aldırdıktan sonra rahatladı ve bir hafta sonra düğünleri yapıldı.(5)

Sultan Alaeddin Keykubat'ın son dönemlerinde 1237 yılının ramazan ayında Eyyübiler üzerine sefere çıkarken Kayseri'de Meşhed ovasında ordusunu toplamış, küçük oğlu İzzeddin Kılıç Arslan'ı veliaht tayin etmiş ve bazı atamalar da yapmıştı. Bu tayinlerde Altun -Apa, Gıyaseddin Keyküsrev'in atabeyi ve beyler beyi olarak atandı ve Erzincan'a gönderildi.(6) Sultan Alaeddin Keykubat'ın vefatından sonra Selçuklu Saltanatına oturan büyük oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev zamanındada devlet ricali arasında idi. Alaeddin Keykubat dönemindeki çaşnigirlik, atabeklik gibi görevleri icra eden Şemseddin Altun -Apa, Gıyasedin Keyhüsrev'in tahta çıkmasında yardımcı olduğu için atabeklik vazifesini sürdürdü. Sadeddidn Köpek'in Alaeddin Keykubat döneminin değerli devlet adamlarını birer birer yok etmesinden endişe duyuyordu. Bir gün Kemaleddin Kamyar'a;" Bu iti dergâh-ı Hümayundan kovmak lazım. Yoksa herkesi ısırarak zamhâr edecektir" demiştir. Kamyar, Naip Sadeddin Köpek'in işbaşından uzaklaştırılmasına mümanaat etti.

Sadeddin Köpek, Altun -Apa'nın sarf ettiği sözlerden haberdar oldu ve ona kin besledi. Bir gün ümeranın bulunmadığı esnada Şemseddin Altun- Apa'yı Sultana şikâyet ederek öldürülmesi için gerekli izni aldı. Bu konuda Taceddin Pervane ile de işbirliği etti. Divan-ı Saltanatta devlet adamları yeni yerlerine gelmişken onu beyaz sakalından tutarak yerlerde sürükledi ve ekâbirin safından ayırdı. Dışarıya çıkartarak bir candara teslim etti ve öldürülmesini emreyledi. Bu emir gereğince Şemseddin Altun- Apa şehit edildi ve divanda bulunan hiç kimse ses çıkaramadı. (1237-38)(7)

Türkiye Selçuklu Devletinin en buhranlı döneminde bile doğruluktan ayrılmayan, gelinin büyük bir kısmını insanlığın hizmetine sarf eden, ülkesinin imarı ve devletin bekası için çalışan bu değerli devlet adamını hayırla anıyor ve Allah'tan rahmet diliyoruz.

Hayır kurumları

İplikçi Camii ve Medresesi: Şemseddin Ebu Said Altun -Apa'nın yaptırdığı bu müessesenin yanında iplik pazarı bulunduğu için camii ve medrese İplikçi namıyla anılır olmuştur. Caminin güneyinde kalan medrese yıkılmış, sadece camii günümüze kadar gelebilmiştir. Ancak pek çok ilave ve tamiratlardan dolayı binanın ilk hali bozulmuş; mihrap, duvarlar ve bir iki sütundan başka herhangi bir orijinalliği kalmamıştır. Altun Apa Medresesinin doğusunda Hoca Hasan mescidinin bulundurmaktadır. Bu mescidin sınırlarının birinin üzerinde Şemseddin Altun -Apa'nın evi bulunmakta idi.(8)

 Altun Apa Kervansarayı: Kitabesi mevcut değildir. Yalnız 1202 tarihli bir vakfiyede Kervansaray'ın banisinin Şemseddin Ebu Said Altun- Apa'nın olduğu zikredilmektedir. Vakfiyenin bildirdiğine göre, Kervansaray, Türkiye Selçuklu Sultanı Rükneddin Süleyman Şah'ın hükümdarlığı zamanında onun veziri olan Şemseddin Ebu Said Altun Apa tarafından yapılmıştır.(9)

 Argıt Hanı: 1202 tarihli Altun- Apa Kervansarayının vakfiyesinden bu Hanın da Sipehsalar Şemseddin Altun- Apa' tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır.(10)

 Dipnot

1) Turan, Osman Prof. Dr.,Selçuklular zamanında Türkiye, s.234, Turan Neşriyat,1971/İST

2) Konyalı, İbrahim Hakkı, Abideleri ve Kitabeleriyle Konya Tarihi, s.1026, Enes Kitapevi,1998/ANK

3) Alptekin,Coşkun Prof. Dr., "Türkiye Selçukluları", s.290, Doğuştan Günümüze büyük İslam Tarihi, Çağ Yay.1989/İST

4)Evin,Ömer,( Konyakultur.blogspot.com/Ömer Evin, Konya Rehberi, İplikçi Medresesi)

5) Turan, a.g.e,s.350

6) Alptekin, a.g.m., s.296

7) İbni Bibi, Çev: Mükremin Halil Yınanç, Anonim Selçukname, s.155, Kitapevi2007/İST; Turan, a.g.e., s.409

8) Konyalı, a.g.e, s.408; Turan, a.g.e,s.264

9) Duran, Remzi Prof. Dr, "AltunApaHanı", Konya Ansiklopedisi, c:1, s.202,Turan, a.g.e,s.234

10) Altun, Ara, "AltunApaHanı",Diyanet İslam Ansiklopedisi, C: 2, s.541, TDV Yay. 1989/İST

Anuş Gökce

 

 

 

 

 

 

Editör: TE Bilişim