Abdullah, münafıkların ünlü reisi Abdullah b. Übeyy b. Selül'un oğludur. Asıl adı "Hubab" idi. Hazret-i Peygamberin yanına geldiği zaman ona adını sormuş o da Hubab b. Abdullah demişti. Peygamber efendimiz bunun üzerine senin adın Abdullah b. Abdullah'tır. Hubab şeytan adıdır diyerek onun ismini değiştirmiştir.

Abdullah babasının tam aksine İslamiyet'e samimiyetle bağlı bir insandı. Babası Übeyy'in Hazret-i Peygambere karşı olan davranışları zaman zaman hakaret derecesine ulaşmış, hatta bu yüzden kavga bile olmuştu. Hazret-i Peygamber her defasında ashabına sabır tavsiye etmiş ve bu kavgaların ileri boyutlara varmasına engel olmuştu. Ancak Mustalik oğulları seferinden dönerken yaptığı bozguncu hareketler, söylediği çirkin sözler ashabın sabrını taşırmış ve Hazret-i Peygamberden kendisini öldürme izni talep etmişlerdi. Hazret-i Peygamber ise, "Muhammed arkadaşlarını öldürtüyor" dedirtmemek için bu talebi de geri çevirmişti. Oğlu Abdullah bütün olup bitenlerden haberdardı. Babasının bir başkası tarafından öldürülmesi halinde kendisinin intikam hislerine kapılabileceğini düşünerek babasını bizzat kendisi öldürmek istedi. Böylece kimseye karşı intikam hisleri taşımamış olacaktı.

Bu duygular içinde Hz Peygambere gelerek; "Ya Resulullah, babam Abdullah b. Übey'i  sana karşı yaptığı birtakım hareketlerden dolayı öldürtmek istediğini duydum. Eğer onun öldürülmesini istiyorsan emret ben öldüreyim. Doğrusunu söylemek gerekirse, Hazreç kabilesi içinde benim kadar babasına karşı iyi davranan birini tanımıyorum. Fakat benim asıl korkum, sen babamın öldürülmesi işini başkasına verirsin. O da gider babamı öldürür. Ben ise babamın katilinin halk arasında dolaşmasına tahammül edemem ve tutup onu öldürürüm. Bir kâfire karşılık yok yere bir mü'mini öldürüp de cehenneme giderim, korkusudur. Benim bütün korkum budur." demişti.

Bunun üzerine Hz. Peygamber, O'nu öldürmek bir yana bizimle beraber bulunduğu sürece ona karşı iyi davranacak ve onunla güzel geçineceksin demişti.

Abdullah, babası ölünce vasiyeti üzerine babasını kefenlemek için Hz Peygambere gelmiş ve ondan gömleğini istemişti. Hz Peygamber de bu isteğini yerine getirdi ve gömleğini ona verdi. Hatta cenaze namazını kıldırdı. Fakat arkasından şu ayet nazil oldu ve bir daha münafıkların cenaze namazını kıldırmasını yasakladı: "Ve onlardan ölen birine asla namaz kılma, onun kabri başında durma. Çünkü onlar Allah'ı ve Resulünü tanımadılar, yoldan çıkmış olarak öldüler." (Tövbe Suresi, 84. ayet.)

Abdullah, H. 12'de (633) Yemame savaşına katılmış ve bu savaşta şehit düşmüştür.

Editör: TE Bilişim