Aykut Kocaman için...
Bir yeteneğine bir de Fetullahçılara güvenen koşmuyor hocam
Sahada koşmuyor şiirde de inan farklı değil
Saçını ağartan ne varsa Türk şiirinin de başına bela
Eski epeski muhteşem güzel günleri temcit pilavı gibi
Önümüze koyan Yahya Kemal ve tilmizleri
Her fırsatta UEFA kupası deyip esen kükreyen Avrupa Fatihi
Terim’i bilmem nesi kafa ütüleyenlerden çok mu farklı sanki
Boş ver sen onu diyecekler sosyolojik bakışla
Doğulu bir toplumuz heyecanlı insanlarız
Kahrolanlara çıldıranlara kahramanlara aşığız
Seni sevmeyişimizin nedenlerini tarihte arayacaklar
Galibiyete burun kıvırıp beraberlikte kibirli ve takıntılı
Yenilgide kıskanç olduğunu söyleyecekler bireysel
Yetenek düşmanı bu mu büyük takım hocası
Bizde de öyledir hocam okuyucu tribününe oynamazsan
Üstelik güçlü ve haklıysan adın kibirliye çıkar
Mesela mükemmel çalımlarla kız şiiri
Yazmazsan imza günlerinde parıldamazsa kalemin
Tıpkı senin antrenmanda ya da maçta hep elinde tuttuğun
Basit çok basit pilot kalemler gibi Aihao marka
Kalemlerle yazıyorsan kapkara şiirleri
Ben o kalemi her gördüğümde bilgisayarın başına oturup
Son yazıyı tamamlamak istiyorum yarım kalan şiiri
Bütün yoksul kız çocukları için yazmak hiç yorulmadan
Koşmak istiyorum nefes nefese kalmak zaten ben
Bilmem durup dinlenmeyi sadece şiirde
Mısra kırdığım olur okuyucu da insan
Okuyucu da insan Fetullahçı piçler hariç
Yaşım otuz ve ben yeni anlıyorum koşmanın kıymetini
Oturup imge sağanağı altında uzun hayaller kurmak
Bana göre değil isteyen set oyunu desin isteyen yatay futbol
Kızlar yine gülümsesin bahar gelmeye devam etsin
Soğuklar bastırınca başlıyor benim derdim
Saçlarım sokağın ortasında ağarıyor
Varsa bireysel yeteneğimin bir anlamı
Toplumun alnında yazıyor