Şu sıralar dünyanın, hatta hatta ülkemizin karşı karşıya olduğu bir virüs var. Bu virüs yüzünden dersler uzaktan verilmeye başladı, cemaatle namaz kılınamamaya başlandı, Müslümanların haftalık bayram günü olan Cuma gününde hutbeleri dinleyememeye başlandı… Yani görüyorsunuz, küçücük bir virüs bazen insanları çok zor duruma düşürebiliyor.

Bu virüs aslında biz insanlara el yıkamamız gerektiğini hatırlatıyor. Belki günde sadece tuvaletlerden sonra yaptığımız bir işi Korona, yarım saatte bir yapmamız gerektiğini gösterdi resmen. Yani bu Korona aslında bize “temiz olun” mesajını veriyor.

Haberlerde, küçük kardeşlerimize -yanlış hatırlamıyorsam-bu Korona’nın nasıl anlatılması gerektiğini görmüştüm. Bir kaba su dolduruyoruz. Suyun üzerine kum serpiyoruz. Parmağınızı bu suya doğru koyduğunuzda hiçbir şey olmuyor. Ancak parmağınızı zeytinyağına batırıp suya koyduğunuzda kumlar parmağınızdan bir yıldız işareti gibi çekiliyor. Yani Koronavirüsü buna benzetebiliriz. Yalnız şimdiden söyleyeyim; ben bunu hiç denemedim. Haberde hatırladıklarımı buraya yazıyorum.

Rabbim(c.c.) “Ol!” deyince oluveriyor değil mi?

O halde Rabbim(c.c.) “Ol!” demedikçe biz bu virüsten kurtulamayacağız. Bakın, bu virüs bizlere sabrı da öğretiyormuş.

Yaratılanların hepsi zaten neden yüce 99 ismi olan, her türlü noksanlıktan uzak olan Allah’ın(c.c.) emrinden çıksın ki?