Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak...
Milli Şair Mehmet Akif Ersoy, Türk Milleti’ne İstiklal Marşı’ndaki bu dizeleriyle sesleniyor...
Haçlı İttifakı Avrupa’nın üzerimize saldırdığı yıllarda, milletin tedirginlik yaşadığı günlerde Milli Şair Akif, “Korkma!” sözü ile seslendi.
Onun seslenişi ile kendine gelen Türk Milleti, bütün saldırılara karşı vatanını kahramanca savundu, Türk-İslam Dünyası’nın lider ülkesi Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu...
Haçlı İttifakı, yine Türkiye’ye saldırıyor.
Amaç;
Yeniden Büyük Türkiye’nin kurulmasını engellemek,
Türkiye’nin terörle mücadelede başarısızlığa uğratmak,
Türkiye’yi Ortadoğu’dan, Orta Asya’dan, Balkanlar’dan, Afrika’dan uzak tutmak,
Türkiye’nin Şanghay İşbirliği Örgütü’ne girişine engel olmak,
AB’yle ilişkilerin devam etmesini sağlamak,
D-8 Örgütü’nün büyümemesini sağlamak,
Türk-İslam Birliği’nin kurulmaması için...
Türkiye’de kaos çıkarmanın alt yapıları oluşturulmaya çalışılıyor.
15 Temmuz FETÖcü hain darbe girişiminin arkasında yatan güçle, İstanbul’da patlatılan bombaların arkasındaki güç aynıdır.
Karşılarında emir alan bir Türkiye göremeyen Haçlı-Siyonist İttifakı, kemik yalayan köpeklerden oluşan terör örgütleri ile bombalı saldırı düzenliyor.
PKK, DAEŞ, İŞİD gibi it sürüsü terör örgütleri aracılığıyla İstanbul’da patlattıkları bombalar ile 41 vatandaşımızı şehit ettiler...
Sanıyorlar ki patlattıkları bombalar ile Türkiye yola gelecek, yine emir alacak!!!
Fakat Türk Milleti, 15 Temmuz sonrasında titreyip kendine gelmiştir, vatanına, milli iradesine sahip çıkmıştır.
30 yıldır terörle mücadele içinde binlerce vatan evladını şehit veren asil Türk Milleti, yine duruşundan taviz vermeyerek, “Şehitler ölmez vatan bölünmez” sözü ile “VATAN SAĞOLSUN” demiştir.
Şehitlerimizin acısı yüreğimizdedir. Ailelerinin evlerine düşen ateş yüreğimizi yakmaktadır. Şehit aileleri de acılarına rağmen ağızlarından tek kelime çıkmaktadır: “VATAN SAĞOLSUN...”
Türkistan’dan Anadolu’ya, Avrupa’dan Afrika’ya yüz binlerce şehit veren bir millet şehidinin de vatanın da kıymetini bilir.
Onun için geçmişte olduğu gibi bugün de bombalarla ayağa kalkmış bir milleti, esir almaya kalkmak ahmaklıktır, kahpeliktir, şerefsizliktir...
38 canımızın acısı yüreğimizi yaksa da İslam’ın sancaktarlığını yapan bir millet olarak küffara boyun eğmeyiz, baş veririz ama baş eğmeyiz.
Edirne’den Kars’a bu durum değişmez...
Geçmişte bizi korkutamadılar yine korkutamayacaklar...
İstiklal Marşı, “Korkma” kelimesi ile başlayan bir milletin korkması beklenebilir mi?
Türk Milleti korkmadığı için Avrupalı yetkililer bombalı saldırılara terör ifadesini kullanmaktan kaçınıyor. Neden peki? Çünkü zaten teröristlere bombayı patlatın emri veren kendileri... Saldırı beklediği etkiyi gösterememiş bir de besledikleri köpekleri eleştirecek değiller ya!
Bu anlamda Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadeleri önemli.
Sayın Erdoğan’ın, “...Terörle mücadele eden Türkiye’nin ve Türk milletinin yanında yer almak yerine, terör örgütlerini ve teröristleri desteklemeyi tercih eden ülkelerin, bu olaydan sonra farklı davranmalarını beklemek için sebebimiz kalmamıştır... Bu saldırılar, bizim şevkimizi ve kararlılığımızı törpülemek yerine, tam tersine daha da keskinleştiriyor. Mücadelesini, ‘ölürsem şehit, kalırsam gazi’ anlayışıyla veren bir milleti yolundan döndürecek bir silah daha icat edilmemiştir. Biz, meselelerimizin üzerinden gelecek dirayete ve cesarete sahibiz...”
Bu ifadeler patlatılan bombaların şiddetinin bin misli olarak Haçlı İttifakı’nın yüzünde patlamıştır. Geçmişte terör saldırıları olduğunda Avrupa’dan destek isteyen Türkiye’den şimdi bu ifadeleri duymaları kendilerini rahatsız etmektedir...
Nasıl ki Mondros’ta sevinip, Sevr’de mutlu olup Lozan’da sinirlenmişlerse aynı durumla karşılaşmak hoşlarına gitmemektedir...
Bu bakımdan MHP Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin, “PKK, FETÖ, IŞİD, PYD-YPG ve DHKP-C milli vakar ve namus karşısında yerle yeksan olacaktır. Bunun başka bir alternatif ve yolu kalmamıştır...” sözlerinden hareketle Türkiye, dış politikada son günlerde gerçekleştirdiği rota değişimini ivedilikle hızlandırmalıdır.
İsmet İnönü’nün, “Yeni şartlarla yeni bir sistem ve dünya kurulur, Türkiye de bu yeni dünya içinde yerini bulur” sözünden hareketle, “Dünya 5’ten büyüktür” fikri doğrultusunda Türkiye dünya düzeninde yeni bir eksen çizmelidir.
Daha önce ifade ettiğim gibi yeni dünya düzenini sadece insanlığa adaleti öğretmiş olan Cihan Devleti Osmanlı’nın devamı Türkiye kurabilir.
Türk Milleti buna hazırdır. Mazlum milletlerin duası üzerimizdedir...
Bombalarla önümüze engel olmaya çalışanlara verilecek olan en güzel cevap yeniden nizam-ı alemin kurulması olacaktır...
Korkmuyoruz, korkmayacağız...
Allah yolumuzu açık, duruşumuzu daim etsin inşallah....
