Bahar aylarının gelmesi ile birlikte insanın üzerinde bir hoşluk, miskinlik, tarifi yapılamayan bir yorgunluk da oluşuyor. Adına bahar yorgunluğu deniliyor.

Özlenen güneş, gülen yüzünü daha çok gösteriyor, daha çok ısıtıyor.

Güneşi gören de sokaklara dökülüyor. Kışın kuş uçmaz kervan geçmez olan parklardan kuş sesleri çocuk cıvıltılarına karışıyor.

Aileler, parklarda, yeşil alanlarda oturup saatlerce açık havanın tadını çıkarıyor. Mangaldan et buğusu ile birlikte tüten duman havaya karışıyor.

Etin kokusu adeta kendine doğru çekiyor.

Aslında bu rahatsız edici de bir durum. Bu nedenle şehir merkezindeki parklarda mangal yakmaya izin verilmemesi gerekiyor ki belediyeler bu konuda üzerlerine düşeni yapıyor. Şehir merkezindeki hemen her parkta mangal yakmanın yasak olduğunu gösterir tabelalar bulunuyor.

Ancak insanımız, bir şeye yasak denildiği zaman onu daha çok yapmak istiyor. Bu nedenledir ki, mangal yakmanın yasak olduğu birçok parkta mangal dumanı tütüyor. Tertemiz bahar havasının içine mangal dumanı karışıyor.

Neyse, konuyu daha fazla dağıtmadan asıl meseleye yönelelim.

Hayvan sever bir milletiz...

Kimimiz tiksinir, korkar, tiklenir, hayvanlardan uzak durmaya çalışır. Ama uzaktan uzağa da olsa severiz hayvanları.

Ancak hayvan sonuçta. Mizacının gereğini yapar.

Mesela köpekler...

Et kokusunu aldı mı, duramaz hemen gelir yanınıza. Dayanamaz sonra, saldırıverir.

Hayvanlar böyle durumlarda zararlı olabilir.

Konya'nın muhtelif mahalle ve sokaklarında sokak köpeklerini sıklıkla görüyoruz. Her an her yerden çıkabiliyorlar. Şimdilerde parkları mekan etmişler kendilerine. Mangalcılar yüzünden...

Salyaları ağızlarından akarken her an saldırmaya hazırmış hissi veriyorlar.

Sanki sayıları bahar döneminde daha da artıyor. Özellikle sabahın erken saatlerinde (bu saatlerde çocuklar evden çıkıp okula gidiyor) köpekler mahalle aralarındaki çöp kovalarının etrafında sürü halinde geziyor.

Geçtiğimiz günlerde Selçuklu ilçesi Sille Parsana Mahallesi'nde bir kadın, sabah saatlerinde çocuğunun servisini beklerken, sokak köpeklerinin saldırısına uğradı. Bir köpeğin bacağından ısırması sonucu yaralandı.

Ehlileştirmek için köpeklerin kısırlaştırıldığı söyleniyor. Kısırlaştırılmayanları da var anlaşılan.

Koyun sürüsü gibi, sokaklarda ahkam keserek dolaşan köpekler, kendi özel aracınızda giderken bile korkutuyor. Bineğinize saldırıyor.

Dünya şehri Konya'ya yakışmayan bir tablo oluşuyor. Yukarıda verdiğim, yüzlerce örnekten sadece bir tanesi.

Hayvanları öldürün demiyoruz. Yine yukarıda belirttiğim gibi hayvan sever bir millet olduğumuz için hiçbir canlının zarar görmesini istemiyoruz. Diyoruz ki, en azından insana zarar vermesinler. Şehir merkezinden uzaklaştırılsınlar. Belirli bir yerde toplansınlar. Bakımları burada yapılsın. Karınları doyurulsun. Şehir de sokaktaki bu görünmeyen ama yanı başımızda bulunan bu tehlikeden kurtulsun.