Değerli okuyucularım, ben çok arkadaşımı yazılı basında konu dışı yazdığı yazılardan dolayı kendi mesleğinle, konunla ilgili yaz diye tenkit eden biriyim.  O halde neden böyle yazdığımı önce açıklayayım. Ben 1987-1992 yılları arasında Selçuk Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı Beden Eğitimi ve Spor Bölüm başkanlığı, Selçuk Üniversitesi Spor Kulübü Başkan Yardımcılığı görevlerini  yaptım, sporla uğraşmış birisi olarak yazmak istedim. 

Türkiye Ziraat Kupasını ve Süper Kupayı almakla büyük bir başarı gösteren Atiker Konyaspor'u öncelikle tebrik ediyorum. Geçen sezonun şampiyonu Beşiktaş ile Atiker Konyaspor'un  Samsun'da oynadığı Süper Kupa maçını kazanması ve maç sonunda hak ederek aldığı kupadan çok, maç sonu saha içindeki olaylar gündemde tutulmaktadır. Tabii ki hazmedilemeyen durum süper kupayı Konyaspor'un almasıdır. Maç sonundaki olaylarla ilgili konuşulan Atiker Konyaspor, bir takım çevrelerin insafına bırakılmamalı ve sahip çıkılmalıdır. Olayları tasvip etmek mümkün değil ancak olaylarla ilişkilendirilerek takımı yönetenlere, oyunculara, geçtiğimiz yıllarda Milli takım maçlarında iyi  bir seyirci olduğunu gösteren Konyaspor seyircine sahip çıkılmalıdır.

Futbolda şiddeti asla tasvip etmiyorum, şiddete bulaşan taraftar, kulüp ve kim varsa cezalandırılmalı ve cezalandırılır iken de adaletli davranılmalıdır. Adaletin ölçüsü benzer olayların yaşandığı durumlarda verilen cezalar ve yazılı hükümler olmalıdır. Sana öyle, bana böyle veya takıma göre farklı uygulamalar sporun gelişmesine değil, sporun körelmesine ve bazı yörelerde kümeleşmesine neden olabilir. Suçlu her zaman cezalandırılır ise adalet tecelli edeceğinden güven ortamı da bozulmamış olur, bu husus göz ardı edilmemelidir.

Türkiye Ziraat Kupasını ve Süper Kupayı almakla büyük bir başarı gösteren Atiker Konyaspor'a son maç sonrası olaylar nedeniyle çok ağır ceza verilmiştir. Bu cezanın hafifletilmesi için ilgililer çaba göstermektedir, temennimiz bu çabaların iyi sonuç vermesidir.  Resmi yollardan başvuruların yanında Konya, Konya'lı ve sporu sevenler olarak herkes görevini yapmalı Konyapor'a sahip çıkmalıdır. Sahayı seyirciye kapatma cezası günümüz şartlarına göre ne derece adil gözden geçirilmelidir. Bu gibi olayların olması halinde günümüzde ilerleyen teknolojiden faydalanılarak olaya sebep olanlar tespit edilerek cezalandırılmalı ve diğer suçsuz spor sevenler ve takım cezalandırılmamalıdır. Sahalarda seyircisiz maç oynatılması cezası bu yüzyıla yakışmamaktadır.

Samsun'da olaylara karışanlar sadece Konyaspor ve Beşiktaş taraftarımıdır, veya bu iki takımın seyircisi sadece bu maça gidenler mi? Bu husus dikkate alınarak Samsun'a gidemeyen, ancak İstanbul'daki Beşiktaş maçına gidecek olan Trakyalı  veya Anadolunun farklı şehirlerinden olan seyirciler niye cezalandırılıyor? Aynı husus Konyaspor seyircisi içinde geçerlidir. Toptan cezalandırma yerine grup veya ferdi cezalandırma yoluna giderek tüm taraftar cezalandırılmamalıdır. Böyle bir cezalandırma şekli getirilir ise seyirci kendine daha fazla çeki düzen verebilir, suçlular da kolayca açığa çıkartılabilir. 

Cumartesi öğle saatlerinde Beşiktaş kulübü başkanının açıklamalarının soru cevap kısmını dinleyebildim. Sorulan sorulara cevap verirken ağır başlılığı ve Konyaspor'uda  kardeş kulüpler arasında sayması da Konyaspor ile Beşiktaş arasında bir husumet olmadığını vurgulaması dikkat çekici buldum, sportmenliğe yakışan da her zaman böyle açıklamalar olmalıdır. 

Dünyada önemli bir sektör olan spor sektöründe yeniklilere gidilmesi, cezalandırma sistemini gözden geçirilmeli ve bütün spor branşlarında sahalara daha çok seyirci çekebilmek için Türkiye Futbol Federasyonunun yeni uygulamalar getirmelidir. Türkiye Ziraat Kupasını ve Süper Kupayı almakla büyük bir başarı gösteren Atiker Konyaspor'u ve emeği geçenleri tekrar tebrik ediyor önümüzdeki sezonda Atiker KONYASPOR'umuza başarılar dilerim.