2015 yılı genelde Türkiye, özelde Konya için çok zor bir yıl oldu. Seçimler, şehitler, doların dansı, piyasanın durgunluğu derken herkes 'şu yıl bitse de bir kurtulsak' diyordu. Yıl bitti, 2016'nın bile bir ayını geride bıraktık. Fakat beklediğimizi bulabildik mi o tartışılır...

***      ***      ***

Piyasalar halen hareketlenemedi, ihracat okları hep aşağıyı gösteriyor, çekler zamanında ödenmiyor, sıcak para tahsilatı zaten yok...

***      ***      ***

Günümüzün yarınsından fazlasını sanayide geçiyoruz. Sabah Büsan'dan başlıyor, Konsan, Aslım derken son noktayı 3. OSB'de veriyoruz... Ziyaretler, haber derken sanayici ile akşamı ediyoruz tabiri caizse... Ama görüyoruz ki ne yazıkki kimsenin tadı yok...

***      ***      ***

Herkes dertli. Kimse alacağını tahsil edemiyor, sözle iş yapılan Konya'da artık çekler-senetler bile iş görmüyor...Ne borçlu borcunu ödeyebiliyor, ne alacaklı parasını alabiliyor, böyle karmaşık bir durum var...Güven desen sadece boş bir kelimeden ibaret hale gelmiş. İnanç ve değerlerle yapılan ticaretin altı boşaltılıyor her geçen gün...

***      ***      ***

İşi tıkırında olanlar az da olsa rahat, fakat ödemesi geciken üreticilerimiz elini masaya, başını eline koymuş kara kara düşünüyor... 'Ne olacak halimiz, faturalar ödenmedi, hammaddeci para bekler, kirayı geciktirdik, işçilerin bu ayki maaşı ne olacak' soruları ile akşamı ediyorlar...

***      ***      ***

Ülke desen başlı başına sıkıntıda... Güneydoğu yanıyor tabiri caizse...Bugün Sur ve Cizre'nin Şam'dan, Halep'ten farkı kalmamış...Şehit haberleri hergün yine manşetlerde...Moraller altüst oluyor tabiki...Yine göz yaşları yine, yine ağlayan anneler, yine yetim kalan çocuklar zihinlerimizden düşmüyor...

***      ***      ***

Bir taraftan ucu bucağı belli olmayan konvoylarla Suriye'den akın akın gelen bir göç dalgası var. Konya sokaklarından örnek verecek olursak, artık muhacirler hayatın bir parçası oldu. Etnografik yapımız her geçen gün değişiyor...Aç kalanı mı aran, sokakta kalanı mı... Sahile vuran cesetleri görüp de muhacire sahip çıkmamak mümkün değil...

***      ***      ***

Evet...İçinizi kararttım farkındayım. Ama gerçekten durum vahim. Neler oluyor sorularının sormalıyız. Gerek ekonomik, gerek psikolojik gerekse vicdani olarak silkenmeliyiz. Dedik ya tadımız yok şu günlerde diye, o yüzden tatlandıracak birşeyler yapmak lazım....