Sosyal medya, toplum üzerindeki etkisi itibariyle artık çok önemli bir platformdur. Dünyanın gündemini herhangi bir konuya kilitleme gücüne sahip olan bu platform haber, haberleşme ve algı oluşumunda kritik bir öneme sahip olmuştur. İnsanların dünyayı takip ettiklerini düşündükleri bu alanlarda oluşturulan bilgi ve bu bilgi ile bireyin kurduğu bağ da yapı değiştirmiştir. Bu alanlarda oluşturulan bilginin ‘’hakikat’’ olup/olmadığı noktasındaki muğlaklık asıl meselemizdir. Hakikat mi, gerçek mi yoksa yalnızca bir çarpıtma ya da algıları yönlendirme girişimi mi olduğu belli olmayan kimi paylaşımlara insanların tepkileri bu anlamda ki değişime de işaret etmektedir. Artık insanlar ekseriyetle paylaşılan bilgiye hakikat, doğru, gerçek, yanlış ölçütleriyle yaklaşmıyor ve yalnızca bilginin kendi dünyasında ki yerine göre tepki vermeyi tercih ediyor. Paylaşılmış olan bilgi eğer kendi dünyasına hizmet eden, kendi dünyasından çıkmış ya da bu minvalde ki öğeleri barındırıyorsa mutlak destek ve kabulleniş görebiliyor. Tam aksi yönde bilginin yine doğruluğu ve yanlışlığa ya da hakikat vurgusuna bakılmaksızın eğer bu paylaşım diğer dünyanın ise direk linç ya da ret ile karşılaşıyor.

Öte yandan sosyal medyanın insanın daha geniş ve farklı dünyalara kapı aralaması noktasında da başka bir yorum getirilebilmektedir. Evet, sosyal medya ve bu alanlarda ki iletişim ağı bir ekran üzerinden bütün dünyadan haberdar olmamıza vesile olabiliyor ancak buralarda kullanılan algoritmalar ile size önerilen sayfa, bilgi, arkadaşlıklar yine sizin dünyanıza göre belirleniyor. Yani sizin ilgi alanınız, siyasi duruşunuz, dini yöneliminiz, takip ettiğiniz yazar, merak ettiğiniz konular üzerinden size bir ağ oluşturan sosyal medya alanların aslında sizin kendi düşünce sisteminizdeki insanlar ile duvarları daha güçlü örülen bir alan oluşturuyor. Üstelik burada yukarıda da bahsedildiği üzere oluşturulan bu ağ da bilginin hakikat ile olan ilişkisi de muğlaklaşıyor. Hatta hakikat dışı olduğunun farkında olunan bir bilgi yine karşılıklı bir kabul ile hakikatmiş gibi itibar görebiliyor.

Son zamanlarda artmasıyla birlikte zaman zaman Konya ve Konya’yla ilgili hakikat dışı paylaşımlar ve algıları yönlendirmeyi hedefleyen bilgi(!) akışları yapılmaktadır. Bu paylaşımların ön yargılar ile inşa edilen bir yönlendirmeyi barındırdığı gözükmektedir. Dönem dönem hızlı bir şekilde yayılan ve ilk etapta kendi isimleri belli olmayan hesaplar aracılığıyla sürecin başlatıldığı bu paylaşımlar, gerçeklikten uzak ve ön yargı oluşturmak üzerine kuruludur. Bu işin geri planında ve alt mesajında ise Konya’nın da ötesinde ‘’Muhafazakar kimlik’’ ve daha ötesinde ‘’Müslüman Kimliği’’ üzerinden bir olumsuz algının oluşturulmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır.  Bu anlamda kimi zaman Belediye üzerinden kimi zaman üniversite tercih dönemlerinde kimi zamanda Konya’dan çıkan iddialı işler sonrasında bu operasyonun başladığı anlaşılmaktadır.

En son bu minvalde yapılan çalışma ise Konya Bilim Merkezi üzerinden yürütülmeye çalışılmıştır. Konya’da bulunan ve Türkiye’deki ilk en büyük bilim merkezi olan Konya Bilim Merkezi ile ilgili yapılan bu art niyetli çalışmaların tutarlı yanı olmadığını söyleyebilirim. Böyle bir merkezin ve böylesi imkanların sağlandığı bir yerin bu şekilde gündeme getirilmeye çalışılmasının arka planında ne yazık ki kötü niyetlerin olduğu anlaşılmaktadır.

Atölyeleri, eğitim kampları, festivalleri ve sergi alanları ile yalnızca Konya’ya değil bütün Türkiye’ye hizmet veren Konya Bilim Merkezi’ne yönelen bu saldırılara karşı biraz buradan bahsetmem yeterli olacaktır. İçerisinde sergi alanları ile misafirlerine bilimsel bir yolculuk sunan mekanda aynı zamanda çocukların bilime olan ilgilerini artırmak için eğitimler düzenlenmektedir. Bu eğitim kamplarını yanında düzenlenen festivaller ile bilim şenliği yapılarak eğelenerek öğrenmenin yolları gösterilmektedir.

Ayrıca Nükleer Enerji Formundan, Sosyal Bilimler Makale Yarışmasına kadar geniş bir yelpazede gündeme dair akademi ve sahanın buluşmasının sağlandığını ifade etmek gerekmektedir. Bunların yanında Türkiye’de yine ilk defa uygulanan Borsa İstanbul Laboratuvarı alanıyla da Türkiye’nin ve dünyanın çok önem verdiği finansal okur yazarlık alanına katkı sağlamaktadır. Borsa eğitimleri ile aynı zamanda finans alanında farkındalık yaratmaktadır.

Dolayısıyla yukarıda da bahsedildiği üzere sosyal medyanın hakikati itibarsızlaştırmaya yönelik kurguladığı alanda birilerinin kasıtlı bir şekilde yaptığı çalışmaların doğruları yansıtmadığı gibi hakikati de yok saydığı gözükmektedir. Dünya’da birçok alanda uygulanan bu yöntem son zamanlarda Konya üzerine sıkça uygulanmaktadır.