Salgın döneminde alışkanlıklarımız değişti.

Şimdilik çok farkında değiliz ama ilerleyen zamanlarda bunun farkında olacağız.

Gibi görünüyor…

Yeri geldikçe başlıkları paylaşırız ama eğitim başlığı önemli diye düşünüyorum. Onunla başlayalım mı?

Eğitim alışkanlığımız değişti mi?

Değişti…

Artık uzaktan eğitim yapıyoruz.

Orta öğretimlerde de öyle…

Liseler için de geçerli…

Üniversiteler de…

Her seferinde ‘Konya Üniversiteler Şehri’ tanımlaması yapıyor ve bununla da gurur duyuyoruz.

Değil mi?

Şehre çok farklı katkılar sunuyor.

O da ayrı bir başlık tabi.

Bir soru sorayım mı?

Onlıne eğitimde hangi üniversite başarılı oldu?

Selçuk mu?

Necmettin Erbakan Üniversitesi mi?

Konya Teknik Üniversitesi mi?

Vakıf Üniversiteleri de farklı model uyguladı ama yine de onlıne eğitim yaptı.

Yani KTO Karatay ve Gıda ve Tarım Üniversitesi’ni birazcık farklı değerlendirmek lazım.

Önce devlet üniversiteleri…

Bunu öğrenciler ile görüşmek lazım dedim ve görüştüğüm öğrenciler de oldu.

Selçuk Üniversitesi’nden öğrencilerin ilk kurduğu cümle; Sınavlar onlıne yapılacak denilince notlar tutarak kendimizi derslere hazırladık. Sınavların ödev olarak yapılacağını duyunca da bütün notları yaktık bir daha derslere katılmadık.

Neden?

Üç ay boyunca altyapıyı kurmaya çalışan Selçuk Üniversitesi, altyapıyı oluşturamadığı için farklı bir sistem uygulayarak sınavları ödev şeklinde yaptı.

Sonuç…

Altyapıyı kuramayan üniversite, öğrencileri onlıne yapamadı. Tamamen yok saymak değil elbette…

Başarı mı?

Hayır…

Uygulamalı dersler farklı tabi…

Konya Teknik Üniversitesi’nin de onlıne eğitim konusunda istenilen düzeyde verim aldığı söylenemez.

Öyle sanıyorum ki; Konya Teknik Üniversitesi uygulama ağırlıklı olduğu için şanslı diyebiliriz.

Onlıne eğitimde de istenileni yakalayamadı gibime geliyor.

Gelelim, Necmettin Erbakan Üniversitesi’ne…

Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde hocalar çok yoruldu.

Ama değdi…

“Yüz yüze yapılan 40 dakikalık derslerde alınamayan verim, uzaktan eğitimde alındı”

Ben demiyorum öğrenciler de hocalar da böyle diyor.

Yüz yüze yapılan eğitimlerde 40 dakikada anlatamadığı dersler, 20 dakikada halledilebiliyormuş.

40 dakikalık derse 15-20 kişi katılmazken, uzaktan derslere 80-90 kişi katılıyormuş.

Harika değil mi?

Dersi sevmek ya da sevdirmek bu olsa gerek.

Yalnız…

Başarıda, Rektör Cem Zorlu’nun işi sıkı tutması yatıyormuş.

Başından beri altyapıyı takip edip daha çok verim alınmasında pay sahibi imiş.

Uygulamalı dersleri zaten başlığın dışında bırakıyorum.

Vakıf üniversiteleri mi?

Hibrit sistemi ile gerekeni yapmaya çalıştılar. Gereken verimi de aldıklarını düşünüyorum.

Burada kimseyi ötekileştirmek, yermek gibi bir kaygım yok.

Ben sonucuna bakarım…

Görüştüğüm öğrenci ve hocaların anlattıklarından onlıne eğitimde en başarılı üniversite Necmettin Erbakan Üniversitesi oldu.

Hocalar yoruldu…

Öğrenciler yoruldu…

Rektör yoruldu ama başarı geldi.

Tebrik edelim…

***

En iyisi almamak!

Salgın sürecindeki alışkanlıklardan bahsettik ve alışkanlıklarımızın değiştiğini yazmıştık.

Misal, bu süreçte ülke olarak en çok alışverişi internet üzerinden yapmışız.

Ya da bildiğimiz, tanıdığımız markalara gitmeye çalıştık.

Ama en çok suiistimal de bu alanlarda yaşandı.

Yanlış ürün geldi… Geri dönüşte zorlandık. Hatalı ürün geldi, aynı sıkıntıları yaşadık ama yine de bıkmadan, usanmadan internet alışverişlerimize devam ettik.

Demek ki neymiş?

Burada da altyapıyı güçlendirecekmişiz.

Aksi halde dolandırıcılar başta olmak üzere suistimallere maruz kalırız.

Öyle de oldu…

Ha bir hatırlatma…

Özellikle yerelde marka olup da ‘kredi kartsız alışveriş’ reklamı yaparak vatandaşı bağlayan mağazalar da pandemi döneminde ödeme yapamayan tüketicilerini mağdur etti.

Hani şu elden taksit ödenen mağazalardan bahsediyorum.

Tüketici, küçük miktardaki taksitleri bile ödeyemediyse, avukattan gelen kağıtla şok oldu.

Kardeşim, kredi kartı kabul etmiyorsun.Taksitlerle insanları bağlıyorsun ama küçük bir tökezleme de de mağdur ediyorsun.

Hele ‘Konya’nın yerli markası’ sloganıyla hareket edip Konya’yı mağdur edenlere ne demeli?

Hiçbir şey…

En iyisi almamak…