Bu hafta 27-30 Nisan arasında düzenlenen fuarı ve fuar alanını sizlerle paylaşmak istedim.

Metal kesme, Elektrik, elektronik, enerji, sac ve boru işleme, İstifleme  depolama, Vinç ve lojistik  konulu bir fuardı.

Öncelikle fuar alanı büyük gelişmeye müsait bir mekan. Bu Konya'nın konumu ve gelecekteki stratejik güç üretme potansiyeli açısından çok önemli.

Fuar katılımcıları ile yaptığım görüşmelerin de doğruladığı gibi; Kayseri, Aksaray, Niğde, Ankara,  Eskişehir , Akdeniz Bölgesi, Isparta Afyon  gibi bölgelerin ulaşım açısından en uygun bölgesinden ziyaretçileri olan bir bölge.

Başlı başına kendisi ve ilçeleri, gelişen sanayi bölgelerine sahip olan Konya, çevresindeki illerle beraber koordine edildiğinde muhteşem bir çekim alanı olacaktır.
Bu fuar alanını etkili konuma getirebilmek için, Konya ve çevresindeki  sanayi bölgelerini birlikte planlamanın ; büyük katma değerler barındırdığını düşünüyorum.

Özellikle bundan sonra bu bölgelerde sanayi kurulacaksa hızla uzmanlaşmış sanayilere geçmemiz lazım. Mevcutların da bu yönde dönüşümünün alt yapısı hazırlanmalı.

Fuar ve çevresi aynı zamanda turizm çevresi olarak ayrıca planlanmalı.. Özellikle Fuar turizmi açısından.

Hem Fuarcılık hem de sanayinin  gelişiminde ölçek büyüklüğüne ulaşmak için bu elzem bir konu.
Mesela  yıl boyu  yılın her ayında en az iki kuvvetli fuar yapabilecek düzeye gelen bir Konya fuarı; turizm açısından da başta Konya şehrimiz  olmak üzere çevrede turizmin de gelişmesini tetikleyecektir.

Ayrıca ölçek büyüklüğü ile maliyet ve verimlilik avantajı ile rekabet gücüne büyük katkı sağlayacaktır.

Konya bu gelişime hazırdır. Sadece;  Konya fuarını ve sanayisini bu rotaya koyacak, samimi bakış açısına sahip olmamız gerekiyor.

Fuarı gezerken, metal kesme, istifleme, elektronik ve  elektrik işleme  alanında son teknoloji ürünler vardı.

Katılım yüksek değildi, daha doğrusu ben daha yüksek bir katılım  bekliyordum ama yine de iyi diyebiliriz.

Fuarda katılımcılarla teknik insanlarla sohbet etme şansım oldu.

Konya sanayisi ve genelde ülkemiz sanayisinin gelişimini sorgulamak,  gelişim rotasına dair ip uçlarını aramak istedim.

Neden yüksek    teknolojiler ; genelde ithal de,bizim ülkenin stratejik ürünleri yok ? sorusunun cevabını ararken karşılaştığım bazısı bilinen, bazısı ilginç cevaplarla karşılaştım:

         Arge bölümü olan firma sayısı artmakta.

         Şehirdeki İnnopark ve Tekno parkla sanayicilerin işbirliği arzu edilen seviyenin çok altında.

         Bir tane firmanın, tekno parkta  Tubitakla beraber bir proje yaptıklarını öğrendim. Hemen patronunu sordum.ODTÜ     mezunu, çocuklarından biri ODTÜ diğeri İTÜ de okuyor. Birinci nesilde teknoloji ile tanışmış ikinci nesille, innovasyonla üretilmiş ürün peşinde . 85 ülkeye ihracat yapıyor.

         Firmalarda genelde patronlar, birinci kuşak çekirdekten yetişme,çıraklık, kalfalık ustalık sürecinden geçerek bir yerleregelmiş. Tabir caizse dişini tırnağına katmış bir yerlere gelmiş. Genelde kaybetme korkusu ile önce mevcut durumu koruma peşinde.

         Ustalıkla bir yere kadar geldiği için bildiklerini ve becerisini etkili bir şekilde kullanıyor, ama  yeni teknolojiler konusunda şimdilik kullanma aşamasını aşamamış

         Firmalar genelde aile şirketi.  Aile dışından kalifiye insana temkinli yaklaşıyor.

         Kalifiye insan bulamamaktan şikayetçii ama kaliteli insanın çalışma ortamını ve imkanını sağlarken,  gerekli girişimlerden yoksun.

         Ücretlendirme, çalışma anında teknolojinin gerekli ortamının sağlanması, ilkel  performans değerlemesi ile kalifiye insan gücünün katkısını üretime yansıtma becerisi zayıf.

         Bir çalışanı değerlendirirken; onun firmaya kazandırdığından çok, ne aldığını takip ediliyor.Bir işadamı arkadaşımın deyimi ile bizim burada  beş milyon fazladan kazandırdığına kimse bakmaz, o çalışanın  ne aldığını hesaplar bizimkiler, diyordu.

         Maliyeti düşürme, verimliliği arttırmadan çok ucuz iş gücü insan kaynakları temininde esas ölçü. Ucuzluk ; maliyet gibi algılanıyor

         Ustalıktan geldiği için bildiklerini iyi şekilde kullanırken bilmediklerini keşfetme, öngörme ve geliştirme konusunda isteksiz.

         Girişimciler genelde üniversite ile senkronize olma konusunda isteksiz. Bunda üniversitelerin de girişimcilerle iletişimde çok istekli ve becerikli olduklarını söyleyemeyiz.

         Bir Mühendis'e  gelişime yönelik proje yapıyor musun dedim?  Bu tip yaklaşımla proje yaptığım zamanlarda teşvik yerine, umursamazlıkla karşılaşıyorum. Bunun için mümkün olduğunca verilen işleri en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum diyor.

         Firmaların genelde kataloğu var, WEB  siteleri var ama özgün değil. Genelde Başkalarına benzeyerek  bir şeyler yapmaya çalışmışlar. Bir yetkiliye sordum  hidrolik aksamlar üretiyordu. Kendinize ait teknolojiniz var mı? diye. Bize müşteri gelir, biz bakarız. Eğer bu ürün çok gider gibiyse yapmaya başlarız diye cevap verdi. Onun istediğini arar bulur ve yaparız.

         Sanayi kilogramla satıştan, adetle satışa geçilmiş, bundan sonraki aşama kendi teknolojisini üretmek.

         Satışlarda genel olarak teknolojik üstünlük yerine fiyatla rekabet ana kriter.

Benim görüşüm Sanayi Odası, Ticaret Odası, Organize sanayi bölgeleri ve üniversitelerin ve iş adamlarının ortak paydada buluşabilecekleri platformların hızla hazırlanması gerekiyor.

Konya'yı ülke sanayisinin merkezine koyarak planlama yapılmalı.

Üniversiteler;   sanayinin bilimsel alt yapısının sorumluluğunu almalı. İş adamlarının gelişme konusunda, teknoloji konusunda bıkmadan usanmadan, kararlı bir şekilde ikna edilmesi, iş birliğinin sağlanması için gayret etmeli.

Odalarımız bu işin katalizörü olmalı.

Devletin  bölgeye yapacağı katkıları sağlamak için, bölge projelerini Şehrin Lokomotif kurumları sürekli gündemde kalmasını sağlamalı.

Bütün üniversitelerimizde her bir fakülteye bir teknoloji ve üretimini ve iş adamları ile işbirliği sağlanmasını zimmetlemeli. Her fakülte bir girişimin hamisi olmalı.

Bu arada fuarda Selçuk üniversitesinden öğrencilerin açtığı stand çok güzeldi. Altan Berdan Minaz ve arkadaşları çalışma grubu, Roket sistemi ile görüntüleme ve sensörlerle değişik konularda tespitler yapan bir ürün geliştirmişler. Drone'lara göre daha etkili daha özel işlerde kullanılabilecek bir teknoloji. Kendilerini ve Selçuk üniversitesini tebrik ediyorum.

Bu gibi çalışma gruplarını,  bütün fakültelerde,  değişik projeler etrafında motive etmek azım.

Her üniversite öğrencisi okula başladığında sıra dışı bir proje çalışma grubunda olacağını bilmeli.

Endüstri 4.0'ın ;Fuarda kültürel olarak bile yoktu.