Yakın arkadaşım Mehmet Özdil ile birlikte 1960 lı yılların sonunda Konyamızın gözde branşı BİSİKLET SPORUNA ilgi duymaya başladık.

Nitekim düz bisikletlerimizle o yıllarda şehrimiz ulaşımında önemli yeri olan üç tekerlekli Arçelik dolmuşlarla (Pırpır) yarışmak bizim için büyük zevkti.

Rıfat Çalışkan, Nusret Ergül, Ertan Tezer, Erol Küçükbakırcı gibi popüler bisikletçilere özeniyorduk.

1969 yılı güzünde Konya İmam Hatip Okulu’nda öğrenci olan arkadaşım Mehmet Özdil, kendi okulundaki kros takımın seçmelerine katılmış ve hiç hazırlığı olmadığı halde ikinci olmuştu. Bu ikincilik ikimizi birden stada çekti. Okul çıkışı ikindi saatlerinde kapalı tribün altındaki soyunma odasında spor kıyafetlerimizi giyiyor ve Mustafa Yavuz, Ömer Zengin, İlker Zümrüt ve diğer atlet ağabeylerimize takılıp antrenman yapıyorduk. Çok geçmeden Rahmetli Mustafa Sılay’ın antrenörlüğünde spor hayatımız şekil almaya başladı ve İdmanyurdu’na lisansımız çıkartıldı. Bu dönem Mustafa Yavuz ağabeyimizin sıcak ilgisi bizi atletizme bağlamıştı.

  1. 12-13 Şubat 1972, Türkiye Salon Atletizm Şampiyonası. İzmir

Ayaktakiler: Mustafa Sılay, Mehmet Erkek, Arif Öztürk, Gazi Lisesi Müdürü Nail Bey, Suat Gücüyener, Abdil Gülhan, Mehmet Özdil.. Oturanlar: Hamza Septioğlu, İzzet Gencer, Fazlı Bayram Hadi, Ahmet Pişkin, Muzaffer Tulukcu

Antrenmanlar yarışlar birbirini kovaladı. Kaderin cilvesi Sılay hocamız antrenörlüğü bırakıp spor servisini yönetmeye başlamıştı. 1974 yılı yazında Konya Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne 3 adet Atletizm Antrenörü kadrosu gelmişti.

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın olduğu günlerde Mustafa Yavuz, Rahmetli İlhami Arslan, Fazlı Bayram Hadi ve ben İzmir’de Antrenörlük Kursu’na katıldık.

Çok geçmeden Yavuz, Hadi ve ben memur olarak Antrenörlüğe atandık. 19 yaşında Askerliğini bile yapmayan Tulukcu antrenör olmuştu. Tabiki bir anda beraber spor yaptığımız yaşıtlarımızın başına antrenör olmamızın bazı sıkıntıları da olmuştu.

Mesleğimi çok seviyordum. Haftada yedi gü, yalnızca Kurban Bayramlarında iki, Ramazan Bayramlarında bir gün izin kullanarak 14 yılımız geçti. Kros ve pist yarışları, Ankara, İzmir, Mersin, Afyon, İstanbul….mutat yarışlarımız olduğu illerdi.

Alınterimizin karşılığını gördükçe mutlu oluyorduk. Sporcularımız Milli oluyor, Galatasaray – Fenerbahçe’ye transfer oluyor, sosyal çevremiz genişliyordu.

  1. 10 Ocak 1980. Dutlukır/Konya. Türkiye Şampiyonu olan E.M.L.Genç Kros Takımı ve Türkiye 2.si olan Yıldız Takım.
    Ayaktakiler: Okul Müdürü İsmet Baysal, Hüseyin Kıyak, Erdem Şerbetçigil, Sezai Çelik, Beden Eğitim Öğretmeni Mehmet Güler, Zafer Göçmez, Faruk Akyüz, Antrenör Muzaffer Tulukcu… Oturanlar: Başol Korkmaz, Mustafa …, Ahmet Ateş, H.Hüseyin Görün, Gürsel Ergün, Mustafa Altınok.

14 yıl içinde kısa süreli iki handikap yaşamıştık.

1980 İhtilâli öncesi tüm ülkeyi etkileyen olaylar spor sahalarına da sirayet etmişti. Nitekim 46 kişiden oluşan Konya Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nden 17 kişi başka illere tayin olmuştu. Bunlardan biride ben idim. Neyse ki Yozgat maceramız 3 ay sürdü ve Konya’da sporcularımızın başına döndüm.

1983 Mart’ında da 4 ay kısa dönem Erzincan’da Vatan borcumu tamamladım. Bu iki dönemde de ilk milli sporcularımdan Erdem Şerbetçigil’e verdiğim fahri antrenörlük görevi boşa gitmedi ve Konya Atletizm fazla yara almadı.

1987 yılına geldiğimde iki çocuk babası olmuştum. Antrenörlüğü çok seviyordum. Kronometre elimde antrenmanlar sonrasında atletlerimin alın terlerinin karşılığı madalyalar, rekorlar, daha büyük kulüplere transfer beni mutlu ediyordu.

Milli sporcu sayım 14 e ulaşmış, altı sporcum Galatasaray’a 1 sporcum Fenerbahçe’ye transfer olmuştu. Milli Takım antrenörlüğü, ilk defa Türkiye dışında Yugoslavya ve İtalya’daydım.

 Ali Tunç, Türkiye Rekoru kırmış. Zekeriya Akdoğan Balkan ikincisi olmuş, Konya atletizm organizelerinde de özellikle Kros Şampiyonalarında aranan il olmuştu.

  1. 1980li yılların başı Antrenör Tulukcu ve sporcuları…

Rahmetli Mehmet Güler hocamla beraber emek verdiğimiz Endüstri Meslek Lisesi Kros Takımı Türkiye Şampiyonu olmuştu. Bayanlarda bile Bedriye Süslü kızımız ay yıldızlı formayı giymişti.

Çok sevdiğim ve saydığım Karayolları 3. Bölge Müdür Yardımcısı Abdülkadir Renklibay abimin destek verdiği Yolspor 1.ligde Konya’yı temsil ediyordu.

İhtisas alanım orta mesafe koşular olmasına rağmen, teknik branşlarda yeterli olmadığım halde, Berkhan Uykur. Serdar Demirci, M.Ali Uysal, Ömer Özdöner, Bülent Pektaş, Tansel Canan,,,,gibi başarılı sporcularada faydalı olmuştum.

Haftada 7 gün, Kurban Bayramlarında 2, Ramazan Bayramlarında 1 gün izin dışında 365 günün 362 günü statda idim.

Diğer taraftan Saim Kaya, Korkut Yapıcı’nın efendiliği, Mustafa Cem Atikmen’in sempatiliği, Kâmil Çetin, Serdar Demirci, Nuri Bilgin, Gürsel Ergün, Hüseyin Kıyak, İsmail Tosun, Berkan Uykur, Ayşegül Arık, Bedriye Süslü gibi birçok ismin olgunluğu beni mutlu ediyordu. Çok yetenekli olmadığı halde Mustaf Gebzeli, Mustafa Altınok, Sezai Çelik, Hasan Hüseyin Törün, Fahri Beserek, Yaşar Oruçoğlu…gibi gayretli isimler Bahattin Çağdaş, Ahmet Duran, Bülent Pektaş gibi romantik isimler ile Ali Tunç, Erdem Şerbetçigil arasındaki tatlı rekabet bile mutlu ediyor ve görevime bağlıyordu.

Tüm bunlar rağmen çocuklarım büyümeye başlamış, aile hayatım ağır basmaya başlamıştı. Mustafa Yavuz abim başta olmak üzere diğer yaşıtlarım benden önce terfi edip ayrılmışlardı.

  1. 15 Hazıran 1975, Mersin. Grup Birincisi olan Konya Takımı. Antrenörler Mustafa Yavuz ve Muzaffer Tulukcu ile…

1987 yılında Şube Müdürü kadrosuyla tesislere bakmaya başladım. 58 personelimle Gençlik ve Spor Müdürlüğüne bağlı Konya’daki tüm tesisler sorumluluğumdaydı.  Tesisler Şube Müdürlüğü döneminde ilk işim ilimiz için gerekliliğine inandığın KROS PARKURU’nu Saraçoğlu’na yapmak oldu. Karayolları, Köy Hizmetleri ve Karatay Belediyesi’nden aldığımız destekle tapusu teşkilatımıza ait yere kalıcı kros parkurunu yapmış olduk. Sonrası sicil lisansı derken emekli olduğum 2001 yılına kadar teşkilatın içinde olmama rağmen her geçen gün atletizm sporundan uzaklaşmış oldum.

Çoğunluğunu benim yetiştirdiğim Beden Eğitimi Öğretmenleri arasındaki rekabette Konya Atletizmine zarar verdi. Hepimizin malumu <> her zaman camiaya zarar verir.

Bu nedenle antrenörlüğü bıraktığım 1987 yılından ancak birkaç yıl sonra Konya Atletizmi tekrar toparlanmaya başladı.

​​​​​​​