Hepiniz ormanların, hatta bir ağacın bile ne kadar önemli olduğunu iyi bilirsiniz... Peki, bugüne kadar kaç tane ağaç diktiniz? Ya da ağaç dikimi için hiç uğraş verdiniz mi? Hiç, bir organize ekiple, dağlara veya en yakınınızda ki bir alana ağaç dikmek için uğraş verdiniz mi? Ya da tarımsal alanların ne kadar önemli olduğunu, ve bu yerlere yerleşim alanı kurulmaması gerektiğini hiç düşündünüz mü?... Yâda küresel ısınmayı, son zamanlarda azalan yağmur ve kar yağışını! Akarsuların sularındaki azalmaları! 

Hepinizin bildiği gibi, ormanlar sağlığımız için son derece önemli olan, oksijeni üretirler ve Allah'ın biz insanlar için yarattığı sayısız faydası bulunan, bakmaya doyamadığımız yemyeşil alanlardır. Bugün dünya üzerinde bir kişi için yaklaşık olarak 7 ağaç kesilir ki bu da 49milyar ağaç demektir. Sadece sigara için yılda 100 milyon ağaç kesiliyor. Bu rakamları hektar olarak ifade edersek, bugün dünya da yılda 16 milyon hektar alan çöl oluyor demektir, bu da saniye de 185,186 hektar alan çöl oluyor demektir, her bir nefes aldığınızda 185hektar orman yok olmuş demektir ki, bu da 1milyon 851 bin 860 metre kare orman demektir. Unutmayın, her nefes aldığınızda, bu kadar orman yok olmuş demektir!

Ülkemizdeki yeşil alan miktarına baktığımızda, Karadeniz bölgesi oldukça yeşil, kıyı kenarları hakeza, fakat İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde durum maalesef çok kötü! Üstelik bir de buna, ne kadar yazıktır ki, güvenlik güçlerinin, güvenlik amacıyla doğuda yanmasına göz yumduğu ormanlık bölgeleri de katarsak.. Çok üzücü bir tabloyla karşı karşıyayız demektir!

Ülkemizde, orman bakanlığı nezdinde, ormanlık alanların korunması ve yeni ormanlık alanlar oluşturulması için ağaç dikim çalışmaları devam etmektedir. Yine de ümitvar olmak gerekir ki, dikilen ağaç sayısı her geçen gün artmakta, insanlarımız bilinçlenerek geri dönüşümün önemini biraz daha kavramaktadır. Yeşil alanlar, sağladıkları oksijen üretimiyle kentlerin havasını doğal yollarla temizler ve kentlerin sera etkisi ile ısınmasını azaltırken; kentlerin fiziksel gelişmesine ve günlük kentsel aktivitelere sağladıkları olanaklarla, insanlara daha konforlu çevre şartları ve sosyal mutluluk alanları sunarlar.

Artan nüfus, ticari ve sosyal yaşamı hareketlendirir; hemen her Anadolu kentinde, “mesire yerleri” ve “Şehir Parkları” kurulurken, kasabalarında da sevimli çay bahçeleriyle birlikte kasaba parkları, artık “sosyal mutluluk” alanları olur!

Ancak, köyden kente yüksek göç oranı ile birlikte hızlı nüfus artışı, yerleşim yeri ihtiyacına bağlı olarak artan plansız yapılaşma, hastane, okul gibi hizmet binaları, fabrikalar, yapılan yollar ile yeşil alanlar da hızla tüketilmeye başlar!

Yeşil alanların kentsel çevreye olan katkıları bilinmekle birlikte, kent planlaması çalışmalarında, öncelikle konut açığının giderilmesi ve hizmet binalarının yapılması amaçlanır. Planlamada gereken önem verilmeyen yeşil alanlar da zayıflayan fonksiyonları ile kentin ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalmışlardır.

Endüstri ve motorlu taşıtlar ile konut ısıtma sistemlerinden kaynaklanan baca gazları, kentsel alanlarda hava kirliliği ve buna bağlı olarak kitlelerde hava kirliliği problemlerine sebep olur!

Artan yapılaşma ile binaların ısıyı soğurucu ve yansıtıcı etkileriyle baca gazları hava kirliğinin yanı sıra “sera etkisi” adı verilen bir durumla kentlerin yakın çevrelerine göre, 3,4 derece gibi daha yüksek sıcaklıklarla ısınmasına yol açar!

Azalan yeşil alanlar, hava kirliği ve sera etkisi ile ısınma ekolojik sistem ve insan sağlığı için tehlikeli boyutlara ulaşıyor!

Sağlık, başarı, huzur ve mutluluk daima yanınızda olsun! Selam ve dua ile kalın