İnsan vücudundaki milyarlarca hücreden bir tanesi genetik bazda bir bozulmaya uğrar ve kontrol edilmez bir şekilde çoğalmaya başlar. İşte bu kontrolsüz çoğalan hücreler sağlıklı hücrelerin oksijenini ve besinini tüketerek onlara yaşama alanı bırakmazlar ve hücrelerin ölmesine neden olurlar. İşte bu durum kanser olarak adlandırılan hastalıktır. Dünyada görülme sıklığı en  hızla artan hastalıklardan olan kanser ciddi bir sağlık problemidir. 

Nisan ayının ilk haftası (1-7 Nisan) Kanser Haftası ve bu haftada kanserle ilişkili bilinçlendirme çalışmaları yapılıyor. Kanserde bilinçlenme çok önemli çünkü pek çok kanser türünün ortaya çıkmasında sigaranın önemli bir etmen olduğu ortaya konulmuş durumda. Bunun dışında güneşin cilt kanserleri ile ilişkisi kuruldu. Bazı kimyasalların neden olduğu kanserler tanımlandı. Radyasyonun kansere neden olduğu ise uzun yıllardır biliniyor. Ayrıca vücutta sürekli devam eden yangı reaksiyonlarının da kansere zemin hazırladığı ortaya konuldu. 

Kanserle ilgili bilgilerimiz arttıkça hastalığın tedavisinde çok gelişme kaydedildi. Bununla birlikte kanseri önlemede neler yapılacağı konusunda da çok bilgi birikimi oldu. Vücudumuzda kanserle savaşan moleküller ortaya konuldu. Eksiklikleri kansere neden olan maddelerle ilgili çalışmalar yapıldı. 

Sonuçta bugün biliyoruz ki vücutta yanma reaksiyonları sonucu ortaya çıkan ve oksidan adı verilen moleküller DNA'mıza zarar vererek kansere neden oluyorlar. O nedenle sigaradan uzak durmamız gerektiğini üzerine basa basa söylüyoruz. Aynı şekilde yiyecekler doğrudan ateşle temas ettiğinde oluşan oksidanların zararlı olduğunu biliyoruz. Bunlardan uzak durmak ve vücudu antioksidanlar adı verilen maddelerle korumak alabileceğimiz önlemler arasında. Çörek otu yağı, E vitamini ve E vitamininden zengin ürünler, C vitamini, nar çekirdeği yağı antioksidanlar arasında sayılabilir.

Diğer taraftan özellikle de güneş ışınlarının dik geldiği zamanlarda korumasız güneşe çıkmanın kansere neden olduğunu biliyoruz.  Bu nedenle bu zamanlarda güneşe çıkmamak ya da korumayı ihmal etmemek gerekli. Aynı şekilde radyasyon yayan cihazlardan uzakta durmak da önleyici tedbirler içerisinde sayılıyor.

Sağlıklı bir beslenme ve hareketli bir yaşam da kansere karşı korunmada önemli. Sağlıklı beslenme derken vitamin, mineral, prebiyotik ve probiyotiklerden zengin ve dengeli bir beslenme. Protein, karbonhidrat ve yağın dengeli alındığı; yağların doymamış yağlar olduğu ve karbonhidratların kompleks karbonhidratlardan seçildiği beslenme tarzını tercih etmek gerekli. 

Hepsinin ötesinde de her gün karşı karşıya kaldığımız stresli durumlarla başa çıkmayı öğrenmek, hayata olumlu bakmak ve gülümsemek en önemli koruyucu. Zira biliyoruz ki güçlü bir bağışıklık sistemi vücudumuzda kanser hücresi oluşsa da bununla başa çıkmayı başarabilir. 

Hepinize sağlıklı günler dileklerimle...

Kaynak:

Abraham Donald and Andrew T Weil. Integrative Oncology. Oxford University Press. 2014.