Sene 2003 veya 2004. 

YÖK Başkanı seçimi öncesi, birkaç aday var; ancak en güçlü aday Erdoğan Teziç.

Dönemin Başbakanı YÖK seçimleri konusunda konuşuyor. 

Kullandığı bir söz çok ilginç!

“Bu Profesörler var ya, bunlar ülkenin başbakanını kandırmaktan çekinmediler, hem de üç defa beni kandırdılar!”

***

2003 yılı Mart Ayı öncesinde saatlerin ileriye alınması gündeme geldiğinde, yine televizyonda bu konunun en yetkili ağzı bu işlemin hiçbir faydası olmadığını, sırf Batı'ya yamanmak için yapılan bu uygulamanın bir daha yapılmayacağını söylüyordu. 

Aradan tam 12 yıl geçti ve haftaya o söz söylendikten sonra saatler 24. kez Batı'ya göre yine ayarlanacak.

***

2008 yılında başlatılan bir operasyonla Türk tarihinde önemli bir yer tutan “Ergenokon” isminde bir örgüt icad edilerek Türk Ordusunun canına okundu. 

Davalar başladığı zaman muhalefette bulunan bir siyasi partinin lideri “Ergenekon Davası”nın avukatı olduğunu açıklamıştı. Adam'ın bir asılmadığı kaldı. Ortaya çıkan kasetlerle parti Genel Başkanlığından düşürüldü. Nere de ise siyasi hayatı noktalanacaktı.

Dönemin Başbakanı ise meydanlarda Ergenekon Davasının Savcısı olduğunu açıkladı ve avukatlığını açıklayan muhalefet liderine söylemediğini bırakmadı. Kasetler ortaya çıktıktan sonra da “bunun özel hayat olmadığını, bütün ülkeyi ilgilendirdiğini” söyledi.

***

Bu gün gelinen nokta!

Davanın Avukatı olduğunu söyleyen muhalefet lideri haklı çıktı. Yani davayı kazandı, savcıyı mağlup etti.

Davanın Savcısı olduğunu söyleyen Başbakan ise KANDIRILDIĞINI söylüyor. Yani davayı kaybettiğini, davanın avukatının haklı olduğunu belirtiyor!

***

12 Eylül Referandumu sırasında da EVET oyu vermeyenleri vatan hainliği ile suçlamıştı. Bu konuda da yanıldığını kabul etti ve HSYK'nın paralel yapı tarafından ele geçirildiğini, bunun için yeni düzenlemeler yapılması gerektiğini açıkladı.

Ve halen Paralel Yapı tarafından ele geçirilen!  yargıyı kurtarmak adına kanun üstüne kanun çıkarılıyor! Yani bir kez daha Aldatıldık lafını kullanmasa da aldatıldığını kabul ediyor.

***

Şimdi en büyük savunucusu olduğu AÇILIM POLİTİKASI yanlış yönlere sürüklenip ülke bölünürse (Benim şahsi görüşüm ülke bu yöne doğru sürükleniyor.) yine KANDIRILDIM deyip işin içinden sıyırılmaya mı çalışılacak?

***

Türk Ordusunun savaş gücünün nerede ise sıfır seviyesine indirilmesine ve bütün gizli planların bulunduğu Kozmik Odaya girilip burada bulunan harekât planlarının ele geçirilmesi olayına SAVCILIK yapan bir Başbakan sadece KANDIRILDIM diyerek işin içinden çıkabilmeli mi?

Dinimiz “İşi ehline verin” buyuruyor. Kandırılabilen birisi işinin ehli olur mu?

***

Uyanmak yok, uyumaya devam!