Bazen hayat bize zaten sahip olduklarımızı  hatırlamamız/değerini anlamamız için onları karşımıza yeni kavramlarmış gibi çıkarır. Empati böyle bir kavram bizce. Çünkü aslında kültürel olarak değerlerimizde mevcut olan ya da eskiden olduğuna inandığımız  başkalarını önemsemenin, şefkat ve merhamet duygularının temeli.  Sadece şimdi duygusal zekâ, karakter eğitimi gibi oluşumların içinde biz sanki onu yeni bir şeymiş gibi tekrar anlamaya ve keşfetmeye çalışıyoruz. Aslında bu keşif ve anlama ihtiyacı tesadüfi değil. Çünkü hayatımız giderek daha karmaşık ve stresli hale geliyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki stres beynimizin özellikle duygu yönetimi ve öz denetimden sorumlu olan prefrontal korteksini olumsuz olarak etkiliyor.  Stres altındaki bir bireyin kendi  duygularını, davranışlarını anlaması ve düzenlemesi zorlaştıkça başkalarının duygu ve ihtiyaçlarını fark etmesi de o kadar zorlaşıyor. Bunun yanı sıra stres ve gerginlik aslında bulaşıcı, ortamdaki bir kaç gergin birey diğerlerini de etkileyebiliyor.  Bir araştırma öğretmen ile öğrencilerinin stres düzeyi arasında yüksek bir ilişki olduğunu vurguluyor. Hal böyle olunca empati becerisi üzerine yatırım yapmak giderek vazgeçilmez bir gereklilik haline geliyor.

Bir beceriyi geliştirmek, davranış hatta tutum haline getirmek için bol bol denemek gerekir. Yani antrenmanları sıkı tutmak lazım.  Empati, problem çözmek, duyguları kontrol etmek gibi beceriler bir kaç denemeyle hemen yerleşmeyecektir.  Çocuklarımızın bu becerileri sergilemeleri için ne kadar çok yatırım yaparsak, ne kadar fazla fırsat yaratırsak sosyal duygusal becerileri repertuvarı o kadar güçlenmiş olacaktır.

Biraz tekrar etmek gibi olsa da çocuklarda empati ve şefkat yetilerini geliştirmek için;.

Ne yapmayalım: Ödül! Çocuklara kibar davranışları ya da başkalarına yardım ettikleri için ödül vermek  bu davranışın doğal olarak sonucu olan pozitif duyguların engellenmesine neden oluyor. Bu durumda başkasına yardım etmekten çok diğerlerinin onayını almak için bu davranışı sergilemeyi öğreniyor ki bu şekilde bir dış güç (motivasyon) olmadığında yardım etme davranışını göstermemeyi tercih edebiliyor.

Çocukların empati ve şefkat gösterme kapasiteleri olduğunu fark edin,

Günlük hayattaki fırsatları kullanın. Eğer çocuğunuz bir başka çocuğa zarar verecek bir şey yaparsa onu hemen azarlamak yerine diğer çocuğun nasıl hissettiğini anlamasına yardım edin, daha da önemlisi  zarar gören çocuğun kendini daha iyi hissetmesi için neler yapabileceğini düşünmesini  sağlayın. Çocuklar bizim beklediğimizden daha iyi çözümler üretebilirler.                                                                           

Başkalarına yardım edebilecekleri fırsatlar yaratın ve yardımlaşmanın yarattığı olumlu duygular hakkında konuşun

Çocuklar yardım etmeyi severler. Evde, okulda, mahallede yardım edebilecekleri fırsatları kaçırmayın. Sonrasında neler hissettiği hakkında konuşun, olumlu duygularını takdir edin.

Desteği arttırın, eleştiriyi azalttın

Her çocuk için anne babasının onayı, takdiri oldukça önemlidir.   Hatalar karşısındaki tutumunuz  ona kelimeler ile söylediğinizden daha fazlasını öğretecektir.

Nazik davranan ve diğerlerini önemseyen bir birey olması için destek olun

Tüm bunların yanı sıra ve aslında bizce en önemlisi MODEL OLUN.

“Kalbi eğitmeden aklı eğitmek eğitim değildir. Vicdan olmadan, bilgi sahibi olmak tehlikelidir.” Aristoteles