Kadın olmak zordur. Çünkü korumak zorunda olduğun bir namusun ve sevmeye yasaklı törelerin vardır. Adam gibi adam derler ama kadın gibi kadın demezler. Erkeğin yanında yerini bilmen gerekir. Seversin kadın sevemez derler, sevmezsin kötü fesat derler. Elde ederler basit olursun, edemezler her yerde konuşmalara meze olursun. Susarsın cahil derler, susmazsın dili uzun derler!

Kadın olmak zordur. Milletin mahkemesinden geçmen gerekir ilk başta! “Ne derler acaba?” diye kahrolası bir çevre baskısı vardır. Allah'ın emirlerinden önce gelir toplumun aşağılayıcı sözleri!..  Susmak ve kendi içine dönmek zorunda kalmaya zorlanırsın. Sindirilir ve bastırılır bütün düşüncelerin... Susmazsan sonunda şiddet boy gösterir, yüzünün en güzel gamzelerinin üstünde!

Bir de kadınlar günü vardır. 8 Mart'ta kadınları kutlamak değil de anlamak gerek. Kadın diye aşağılamamayı öğrenmemiz gerek. “Sen kadınsın otur oturduğun yerde” yerine toplumun erkeklerinin bilinçlendirilmesi gerek. Cahiliye zihniyetinden vazgeçmeli ve İslamiyet'e ilk adımı attığımızda bütün törelerin değiştiği gibi bu düşüncelerin de değişmesi gerek.

Kadın olmak suç değil, mükâfattır. Erkeklere sunulan bir armağandır. Çünkü doğduğunda, babasına cennetin kapıları açılır. Evlendiğinde kocasının imanının yarısı tamamlanır. Anne olduğunda ise cennet ayaklarının altına serilir.

Erkek güçlü sayılır. Bedenen, kadından daha güçlüdür. Ama kadın gönlünde bedenin yüklenemeyeceği ağırlıkları taşır. Kocaman bir yüreğe sahiptir. Eşini, çocuklarını, anasını, babasını misafir eder. Hiçbir zaman da bundan yüksünmez. Hepsinin iyiliğini düşünür. Darbe alır yüreğine yine affeder. Peygamber merhameti gibi kucaklar sevdiklerini! Kırılan gönlüne “bilmiyorlardı, bilseler yapmazlardı” der. Affeder kadın, ne olursa olsun kendinden çok şey feda eder.

Karşılık gözetmez. Hesap, kitap yapmaz. Sevgisi çıkarlar dâhilinde değildir. Bir tebessüm için kendi dört yanını acılarla çevirir. Yeter ki sevdikleri mutlu olsun. Bu kadar masum, melek gibi olan bu varlığa, erkekler getirir şeytan sıfatını yapıştırır. Bilmezler ki kadını erkeğin zulmü değiştirir.

Kadınlar, erkeklere Allah'ın emanetidir. Emanete hıyanet edersen, emanetin sahibi hesabını sormaz mı? Efendimiz (s.a.v) en yüce mertebe olan peygamberlik makamında iken kızı Hz. Fatıma odaya girdiğinde ayağa kalkar ve ona tebessüm edermiş. Şimdiki insanlar, Peygamberimizden çok şey mi biliyor ki (haşa) kadınları bu kadar kolay aşağılayabiliyorlar?..

Bu seneki kadınlar gününde, kutlama beklemiyoruz kimseden! Düşünme ve anlayış bekliyoruz. İnsanlığın ayıbı olan kadın cinayeti ve tecavüzlerinin bu günden itibaren önüne geçilmesini istiyoruz.

Kadınlar sevildikçe güzelleşir. Bir çiçek gibidirler. Ne kadar tebessüm güneşinizle aydınlatır ve sevgi suyunuzla sularsanız size o kadar güzel çiçekler sunar. Kadın mutlu olmadığı müddetçe, erkekler de mutlu olmayacaklardır. İnsanlığın bekası için kendinden çok şey feda eden bu naif varlıkların hiç uğruna incitilmemesi gerek.

Unutmayın erkeği de dünyaya getiren kadındır. Ve yine onu düzgün yetiştirmesi gereken de! Erkeğin “Adam” olduğu yerde, kadına her gün 8 Mart'tır. (NOKTA)