Olayların sebeplerini sıralarken, kronoloji çok önemlidir. Zira nedenselliği düzgün kuramazsanız, sorunlara bulduğunuzu sandığınız çözümler sizi doğru yola götürmez. Tarihler, sezon başını gösterirken Konyaspor elindeki maliyetli oyuncuları elinden çıkarmaya başlamıştı. Bu teorik ve mali anlamda çok doğru bir hamleydi. Ama ya yerlerine alınacak o uygun maliyetli oyuncular kimler olacaktı? Baktığımızda Jahovic,Yatabare ve hatta maaşında artış isteyen Fofana ile sözleşme yenilenmemişti. Bu oyuncuların yerlerine ise ‘’uygun maliyette’’ ve takım maaş dengesini bozmayan oyuncular alınacaktı. Bu öngörü hemen hemen tuttu. Evet maliyetleri indirmiştik ama takımın kalitesini ciddi oranda bozarak. Forvet olarak ise Bajic alınmış kiralama ücreti olarak 500 bin Euro, kendisine ise 1.1 milyon Euro verilmişti. Muhtemelen bıraktığımız dönemdeki Bajic beklentimiz vardı ki bu paraları vermiştik ve bu oyuncunun tutmama ihtimalini aklımıza dahi getirmemiştik. Zira Bajic’in yedeği olarak Mücahit ve Erdon’u düşünmemizden bunu çıkarıyorduk. Hesap edilen şeyler tutmadı ve yeniden bir yol aramaya başladık. Sezon başından yeterince ders almamışız ki sadece bir forvet oyuncusu alarak devre arasını geçirdik. Thuram kötü demiyorum ama golcü değil. Evet çok faydalı oyuncu ama ya ona da bir şey olsaydı ne yapacaktık? Yine mi denenmiş ama olmamış Bajic’i deneyecektik! Bu kötü kadro mühendisliğinin sonuçlarını biraz da şanssızlıkla yaşıyoruz. Ez cümle, elbette bu yaşadıklarımız kaderdir. Ama tüm bunları kendi ellerimizle başardık! Kader diyemeyiz, kendimiz ettik!

MAÇ ANALİZİ

Geçen haftaki Göztepe maçından biraz daha farklı olarak topun arkasına geçerek başladık. Rakip Kayserispor çok yetenekli oyunculardan kurulu bir ekip. Ama takım olma kısmında ciddi sıkıntılar yaşıyorlar. Devre arası yaptıkları takviyeler takıma olumlu yansımış. Ama savunma anlamında ciddi yerleşim hataları yapıyorlar. Özellikle çıkarken yaptıkları top kayıpları ve geri dönüşlerde yaşadıkları sıkıntılar bu takımın en büyük eksiği. Zira ilk golümüz de buradan geldi. Milosevic’in kaptığı top, Shengelia’nın koşusu ve dönen topta attığımız gol. Bu dakikadan sonra bir tane Ömer Ali ile bir tane de Shengelia ile (Mak ile anlaşamadığı pozisyon) pozisyonlar bulduk. Nitekim 43.dakikada köşe vuruşunda Lung’un topu çelememesi sonucunda Amir ile skoru 2-0’ getirdik. Maç tam bizim istediğimiz gibi gidecek, rahat bir galibiyet alacağız derken Serkan Kırıntılı’nın yaptığı ‘’akılalmaz’’ hata ile devreye Kayserispor’u ümitlendirerek girdik. İkinci yarının ilk 15 dakikası çok kritikti bizim için. Zira bu 15 dakikalık dilimde rakibe 3 önemli, net pozisyon da verdik. Biraz rakibin beceriksizliği biraz da üstüne gelen toplarda Serkan’ın kurtarışları ile buraları bir şekilde atlattık. Maç bizim istediğimiz kıvama gelmişti aslında. Rakip istiyor ama atamayacağına yavaş yavaş inanıyordu. Derken 85.dakikada Guilherme topu Hurtado ile buluşturdu. Hurtado çok güzel bir ayak dışı pas ile Thuram’ı buluşturdu, Thuram ilk pozisyonda vurabilirdi vurmadı ve pozisyonu zora soktu. Daha sonra kaleye çektiği şut defans oyuncusundan geri döndü. Biz bu pozisyona üzülmeye çalışırken yediğimiz kontra atak ile maçın 2-2’ye gelmesini hazin hazin izledik. Bu maç buraya kadar gelmişken bu skor olmadı.

OYUNCU ANALİZİ

Kaleden başlamak gerekiyor ama Serkan’ı en sona bırakıyorum. Önce defans oyuncularımızdan bahsedelim. Stoperlerimiz Selim ve Uğur iyi bir oyun çıkarttı. Guilherme kendi standardında gayet iyi oynadı. Skubic son zamanlarda kısmen bir düzelme olsa bile takımın gerisindeydi ama kötü de diyemem. Jönsson 2 haftadır iyi değil. Özellikle bu hafta markaj oynadığı Mensah’ı tutmakta ciddi zorlandı. Amir bence gayet iyi oynadı. ’’Bu takımda 8 numaraya en yakın oyuncu Amir’dir’’ cümlesini 20.kez filan kuruyorum sanırım. Shengelia gayet iyiydi. Birkaç defa bencillik yaptı ama genel olarak iyiydi. Mak çok kaliteli bir oyuncu. Fakat uzun süredir oynamamanın verdiği sıkıntıları yaşıyor. Gün geçtikçe daha iyi olacağını düşünüyorum. Ömer Ali bu hafta oldukça istekliydi ama hala hücum gücümüzün önemli bir noktasında oynuyor olması bence doğru değil. Ama hakkını vermek gerekiyor bu hafta forvet oynamasına rağmen oldukça iyi bir performans gösterdi. Maça sonradan dahil olan Thuram bizi oldukça rahatlattı. Bu takım için topu önde tutmak için çok önemli bir misyonu var. Ama şanssız veya beceriksiz bir şekilde o golü kaçırınca performansı biraz gölgelendi. Ama keşke biraz daha önce maça dahil olsaydı diyorum yine de.

Gelelim Serkan Kırıntılıya… Bu takıma geldiği günden beridir en önemli figürlerinden birisiydi bu kadronun. Çok maç aldı, çok maç kurtardı. Ama geçen sezonun ortalarından beridir performansı oldukça dalgalı. Belki biraz dinlenmesine fırsat vermeliyiz. Zira öyle hatalar yapıyor ki, aklımızda başka şeyler olsa veya tanımıyor olsak sıkıntılı şeyler düşüneceğiz neredeyse. Bence Serkan’ın en büyük sıkıntısı konsantrasyon. Ve en iyi ilacın da dinlendirilme olduğunu düşünüyorum. Hem kendisine hem takıma bu kararın olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Eğer oynamaya/oynatılmaya devam edip hatalar yapmaya devam ederse taraftar ile arasındaki sıkıntılı sürecin daha da zarar göreceğini düşünüyorum.

BİTEN BİR ŞEY YOK!

Belki de her hafta yeniden bu durumun farkına varmamız gerekiyor. Bu takım buralardan çıkacak. Evet ,biraz çile çekeceğiz;üzüleceğiz, hırpalanacağız ama sonu güzel bitecek. Bu hafta Kasımpaşa’yı yenen Konyaspor deplasmanda Malatyayı da yenebilir. İki sene önceki durumumuz çok daha kötüydü. Evet o kadro daha iyi kadroydu en azından hücum bölgesi açısından. Ama şu anki durumumuzdan çok ama çok daha kötüydü. Biz o buhrandan çıkmıştı. Bugün bu durumdan mı çıkamayacağız Allah aşkına! Yeter ki inanalım, desteğimizi kesmeyelim. Bu takım düşmeyecek, yeter ki ‘’kafalarda’’ düşmeyelim.

Selamlar,saygılar..