Konyaspor, bu sezonun en zor maçlarından birisi olan Elazığ maçını geride bıraktı. İlk yarıda penaltılardan yenilen iki gole ikinci yarıda Ömer Ali ve Mehmet Güven ile cevap veren Konyaspor, son dakikalarda Tello'nun kafa golüne engel olamayarak evinde kaybetti.
İlk yarıda ileri uçta Gekas ve Erdal ile gol arayan Konyaspor, forvet oyuncularının kısa boylu olmasına rağmen havadan oynamaya çalıştı. Kanatlardan getirilip rakip ceza sahası içerisine ortalanan bu toplar Hasan Kabze'nin oynadığı bir kadro için geçerli olabilir. Hasan Kabze'nin olmadığı bir kadro için ise bu oyun tarzı, havanda su dövme misali sonuç getirmeyecek bir stildir.
Yenilen ilk golde Elazığlı 10 numaralı sırt formasını taşıyan Serdar Gürler, Djalma'nın laubali bir şekilde kullandığı serbest atış sonrası defansından dönen topu aldı. Konyaspor defansının da serbest vuruş için ileriye çıkmasından faydalanarak hızlı bir şekilde topu Konya yarı sahasına taşıdı. Bu arada kendisini karşılamaya gelen Konyalı oyuncuları ekarte ederek hızla ceza sahasına yöneldi. Bu hareketi ile gol atamasam da hiç olmazsa penaltı kazanayım düşüncesinde idi.
Konyasporlu oyuncular bunu fark edemedi ve Serdar'ın ceza sahalarına girmesine müsaade ettiler. Ceza sahası içinde yapılan hareket de penaltı idi. Hakem de tereddütsüz düdüğünü çalarak beyaz noktayı gösterdi. Konyasporlu oyuncular müdahaleyi Serdar caza sahası içine girmeden yapmayı düşünebilseler idi, bu kontrayı kesme ihtimali daha fazla idi ve en fazla sarı kart görerek bu atağı geçiştirebilirlerdi. Defansın tecrübesiz olması, bu müdahalenin yapılmasını geciktirdi ve oyuncunun ceza sahası içine girmesine izin verildi.
İkinci golden önce de pozisyon hemen hemen aynı şekilde gelişti ve önceden önlenebilecek bir atak, tecrübesizlik yüzünden penaltı ile sonuçlandı ve kalemizde gol oldu.
Hasan Kabze'nin olmaması da takımı olumsuz yönde etkilemiş. İleride top tutmakta zorlandı Kabze'siz kadrosu ile Konyaspor. Yapılan kenar ortalarını almakta veya rakip alanda baskı uygulamakta etkisiz kaldı. Hasan Kabze'nin bulunmadığı bir kadroya o varmışçasına bir oyun sistemi oynatmak verimsiz olurdu, nihayet oldu da.
İkinci yarıya oyuncu değiştirerek başlayan Konyaspor, rakip ceza sahasına da yerden ve aradan atılan paslarla girmeye çalıştı. Bu sistem ve Hleb'in oyuna ağırlığını koyması sonucu taraftarın beklediği goller geldi ve Konyaspor beraberliği yakaladı. Beraberlik golünden sonra da ciddi pozisyonlar bulundu; ancak bunlar bir türlü kale direklerinin arasından geçirilemedi.
Maçın sonlarına doğru kontrollü oynamak yerine mutlaka kazanmak adına oyun disiplininden kopan Konyaspor kalesinde şok bir gol gördü. Aslında gol yemek, takım ve taraftar üzerinde şok etkisi yaptı; ama gol zaten geleceğini önceden belli etmişti.
İç sahada kaybedilen üç puan elbette önemli; ancak dünyanın sonu değil. Daha önümüzde uzun bir lig maratonu var. Bu takım, bu kadro ile bu ligde başarılı olur. Seyirci de maç sonunda oyuncularını alkışlayarak onlara güvendiğini gösterdi. Teknik heyet elindeki kadroya göre bir oyun şekli uygularsa başarı gelecektir. Bu mağlubiyeti bir yol kazası kabul edip, hedefe doğru emin adımlarla yürümeye devam edelim.
Konyaspor'a, hafta sonu oynanacak Gençlerbirliği karşısında başarılar diliyorum.