Geçen haftaki yazımda da bahsetmiştim,Gelişmiş Avrupa devletleri sadece COVİD-19 salgını ile uğraşırken biz PKK/PYDHDP,CHP ve türevleri,COVİD-19.. mücadele ediyoruz FRANSA,İSPANYA,İTALYA,İNGİLTERE ve ABD’nin sınıfta kaldığı corono savaşında sınıfta kaldığı dönemde doğrusu bu mücadelede oldukça da başarılı gidiyoruz.

Muhalefetin bütün eleştirilerine rağmen Cumhurbaşkanlığı sisteminin ne kadar doğru bir sistem olduğunu görmüş olduk. Alınan kararların ivedilikle uygulamaya konulması,hataların anında düzeltilmesi,bu sistemin doğru sistem olduğunu göstermiş oldu.Yürütmenin bakanlarının kendi işlerinde başarılı olanların kamuda da başarılı olacakları tezinin doğrulandığına şahit olduk.

Siyaset kurumunun farklı işlediği ülkemizde, maalesef başarılı insanları değil de bol laf üretilip,kavgacı insanların ön plana çıkarıldığı,hakaret etmenin marifet sayıldığı,aka kara,karaya ak demenin kural olduğu “politika putunun”  yıkılışını keyifle seyrediyoruz.

Deprem bölgesine gidip Kızılay çadırına girip “bir tane Kızılay çadırı görmedim” diye gürlemenin para etmediğini,

Bir başkasının, geçerken uğrayıp sonra kayağa gitmesini,eleştirilince de “benim siyaset anlayış böyle bana alışacaksınız” çıkışının çöküşünü,

Prof .Titri olan, beyni sulanmış Halk TV’de “Virüs Çin’de ilk çıktığında 50-60 kişide görülmüştü bunları o zaman itlaf etmiş olsalardı bugün uğraşmayacaktık” diyecek kadar gözü dönmüşleri,

“AKEPE” lilerin sabahın köründe otobüsleri doldurup virüsün yayılmasını sağladığı yalanına sarılmanın bitişini,

50 tl lik yardım poşetini 150 tl ye kazıklamaya çalışmayı bile beceremeyen birinin ,mirasyedi olduğunu,

Hayatlarında hiç hayır hasenatta bulunmayanların yardım kampanyalarını sabote etme çabalarının boşa çıkmasını,

Kaz dağlarından arsa kapatan spekülatörlerin “kaz dağlarını yedirtmeyiz” deyip kaz çevirmesi ile alem yapanların tükenişini,

Kestiğimiz kurbanların,verdiğimiz zekatların,açtırdığımız su kuyularının nereye yaptığımızı  eleştirip nereye vermemizi emretmesinin komikliğini,

“Hacca,umreye gidileceğine fakir fukaraya yardım edin” diye Müslüman insanlara yüklenirken Jenifer Lopez'in Antalya Konserinin bilet fiyatları için
Ayakta izlemek: 4 Bin TL
Locada izlemek: 135 Bin TL verenler,Bodrumda günü gün edenlerin sefilliğini,

Geçmişte heykel kampanyası için para toplayanların, dar gelirli ailelere yardım kampanyasına karşı çıkma acizliğini,

Sonrasında belediyeleri vasıtası ile rol kapma yarışına girmeleri,hukuksuzlukla yardım kampanyası düzenleyerek devletin kampanyasını sabote etme gülünçlüğüne düşmelerini,

 

Cumhurbaşkanlığının düzenlediği “BİZ BİZE YETERİZ TÜRKİYEM” kampanyasını devletin yapmamasını “devlet vatandaşı için vardır” ilkesine göre “para basıp halka dağıtın” diye,avazı çıktığı kadar bağıranlar, Mustafa Kemal’in “TEKALİF-İ MİLLİYE” emirlerinden  habersiz olduklarını,

Cumhurbaşkanı tarafından bilgilendirildiklerinde de ,ellerinde tek atımlık dolma tüfek olan “Amerikan portakalı” aracığıyla “DEVLET BANKA MEVDUATLARINA EL KOYACAK” diye halkı korku ve endişe verme çabasına düşüşlerini,

İBRETLE VE ACI ACI GÜLÜMSEYEREK İZLİYORUZ.

IMF'siz ve dış borçsuz... 45 günde 2 bin odalı 2 hastane daha... 80 milyona maske beleş... 32 ülkeye tıbbi malzeme... 65 yaş üstü evlere servis... 2 milyon aileye 1000'er lira... 12 milyon emekliye 1000 lira ikramiye... 100 milyar ekonomi paketi,devasa yatırımlar,şahsiyetli dış politika,Doların bir türlü 10 tl ye ulaşmaması,yapılanların bedelinin tıkır tıkır ödenmesi,kimseye eyvallah etmeyen Türkiye.. Birileri çıldırıyor...

" Kefen parasını yediniz, dış borç şu kadar oldu!

“Tüm fabrikaları,köprüleri,yolları vs  sattınız!”

Peki 92 ülke, Türkiye’den yardım istiyor. ABD, sağlık ürünlerinizi barter yolu ile alalım diye teklif veriyor. AB’nin dağılma süreci yaşadığı bu dönemde 13 Avrupa ülkesi, Türkiye ile ticari hacmini artırmak istemesini neye bağlıyorsunuz?

Bunun anlamı, ilave 165 milyar dolar demek, Bu mu sizi telaşa kaptıran?

BATMIŞ ÜLKE, BÜTÜN BUNLARI NASIL YAPABİLİYOR?

********                   

KİFAYETSİZ MUHTERİS!

Bir dönem yürütmenin başında olan birisi beceriksizliğini, “ENANİYETİNİN” bina ettiği “KİBİR KULESİ”NİN altında değil de, başkalarının başarısını kıskanarak yakışıksız “iftira salvoları” ile gündeme gelmeye çalışıyor.”Biz bize  yeteriz” kampanyasını karalamak için” talan etmeseydiniz biz bize yeterdik” diye kendi geçmişine de çamur atmaya çalışıyor.

Devletin 100 milyarlık ekonomik paketinin yanında toplanan paranın devede  kulak olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunun toplum bilincini,toplumsal dayanışmayı, kardeş olmanın değerini anlatmak istediğini bu devlet eski büyüğümüz bilmeyebilir.Lakin bunu en iyi bilen Erbakan hocamızın talebelerinin bilmesi gerekir. Sabık Başbakanın talihsiz beyanını, sosyal medyada paylaşan kardeşlerime Milli Görüş teşkilatlarının nasıl kurulduğunu hatırlatmak için Erbakan hocanın şu tepkisine kulak verelim.

Bir arkadaşımız Hocamıza ;-“Hocam,ben ilçeme gittim,ilçe binasını tuttum,içini döşedim,odununu kömürünü aldım,çayını şekerini de aldım arkadaşlar çalışmaya başladı.Bütün bunları kimseye yük olmadan kendi cebimden karşıladım.”Deyince

-Hocam celalli bir şekilde “Bu günah sana yeter, derhal tövbe et” der ve devam eder.”Bunları iyi niyetle yapmış olabilirsin lakin teşkilat olmak başkasının getirdiği çayı yudumlayıp vakit geçirmek değildir.Teşkilat olmak dayanışma demektir herkesin gücü nispetinde katkıda bulunması demektir.Cebinden para veren insanın cebi acıyacak ki verdiğinin hesabını sorabilecek,soracak ki, bizde bize emanet edilenin değerini daha bir anlayabilelim.Bir yere yapılan hayratın yapımına ne kadar çok kişi katılırsa sevabı da,bereketi de o kadar artar.Katılan insanların tümü o hayratı korumak için çaba sarf eder.”

Şimdi anladınız mı “BİZ BİZE YETERİZ” , ne manaya geldiğini.

Biz sizden daha büyük politikalar bekliyoruz kuyruk olmayı değil!

ERBAKAN HOCANIN BİR ARKADAŞIMIZA YAPTIĞI DUAYI MUHALEFETE YAPMAK İSTİYORUM.

“RABBİM TAM TEDAVİ VERSİN İNŞAALLAH!”